Protein ise, yara iyileşmesinde en fazla üzerinde durulan makro besin ögesi olmuştur. Kollajen oluşumu, anjiogenez, eritrosit, lökosit ve sitokin oluşumunda rol oynaması nedeniyle yara iyileşmesine katkıda bulunmaktadır (Stieber, 2008).
doku tamirinin etkin şekilde olması için birbiriyle uyumlu aşamaların ardışık devam ettiği dinamik bir süreçtir. Yara iyileşmesi sürecini tetikleyen ana hücreler makrofaj, fibroblast ve kollajen lifleridir.
Kollajen oluşumu yara iyileşmesinin 4-5. günlerinde başlamaktadır. Fibroblastlar tarafından üretilen kollajenler yara iyileşmesinin tüm aşamalarının önemli bir bileşenidir.
Çinko, vücudun protein sentezlemesine ve kolajen gelişimine yardımcı olur. Bu yüzden yara iyileşmesinde önemli bir mineraldir. Tükettiğiniz etlerden yeterince protein alırsanız aynı zamanda yeterli miktarda çinko almış olursunuz.
Yumurta, Peynir ve Zeytin
Protein bakımından temel besinlerden biri olan yumurta, günlük besin programında muhakkak yer almalıdır. Cilt yaralanmalarının hızlı iyileşmesini sağlayan aminoasit içerir. Kas ve kemiklerin kendini yenilemesi, gelişmesi için günde bir tane tüketilmesi oldukça önemlidir.
İlgili 30 soru bulundu
Nemli ya da kuru ortamda iyileşme:
İdeal nemli ortamda iyileşme daha hızlı gerçekleşir ve yara izi oluşma riski azalır. İdeal nemli ortamda iyileşme hızlanır ve ve ideal nem, kabuk ve çatlak olusumunu engelleyerek derinin en iyi düzeyde iyilesmesini saglar ve yara izi kalma riskini azaltır.
E VİTAMİNİ
Antioksidan özelliği sayesinde kansere karşı doğal bir koruyucu görevi görür. Hücrelerin kendini yenilemesini sağlayarak yaşlanmayı geciktirir. Sağlıklı bir cinsel yaşam için de önemli olan E vitamini bitkisel yağlar, tahıllar, badem, ceviz, ayçekirdeği ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur.
Yaranın yetersiz beslenmesi, oksijenlenmesi ve enfeksiyonu gibi lokal faktörlerin yanısıra ileri yaş, beslenme sorunları, diyabet gibi eşlik eden ko-morbid durumlar, stres, çeşitli ilaçlar, alkol ve sigara alışkanlığı, radyasyon gibi etkenler de yara iyileşmesini olumsuz etkileyen pekçok önemli faktörlerdendir.
Kollajen sentezinde rol oynayan C vitamini eksikliği yara iyileşmesini ve yara kontraksiyonunu olumsuz etkileyecektir. Yara iyileşmesi için gerekli C vitamini alımı 1gr/gün'dür. Çinko, Bakır, Mg eksikliği durumlarında ise; yara epitelizasyonu kötüdür. Kronik iyileşmeyen yaralar gelişir.
Yara yeri yabancı cisimlerden, mikroplardan, ölü dokulardan arındırılır, yara boşluğu yeni kılcal damarlar ve bağ dokusu hücreleri ile doldurulur. Oluşan tamir dokusunun üstü yeni deri ile örtülür. Yara tam olarak kapandıktan sonra bile tamir dokusu günlerce, aylarca içten içe olgunlaşır, kuvvetlenir.
Esas olarak bağ dokusu hücreleri tarafından salgılanan kolajen, diğer hücreler tarafından da salgılanabilir.
Kolajen; vücutta deri, kemik, tendon, ligamentler başta olmak üzere pek çok organda bulunan bir yapısal proteindir. Vücutta en çok bulunan proteindir ve tüm vücut proteinlerinin üçte birini oluşturur. Bağ dokunun oldukça önemli bir bileşeni olan kolajen, dokuları yapıştırıcı gibi bir arada tutar.
Fibroblast, bağ dokunun temel hücreleridir ve vücutta oldukça önemli görevleri vardır. Fibroblastların en önemli görevi, cilt için son derece önemli olan, cilde parlaklık ve esneklik sağlayan kollajen ve elastin üretiminin sağlanmasıdır.
Bazı bulaşıcı hastalıklar, cilt kanserleri, cildin damarsal yapısının bozulmasına neden olan iç organ hastalıkları, sistemik hastalıklar, uzun süre devam eden allerjik durumlar, güneş hassasiyetine bağlı bazı hastalıklar, iyileşmeyen yaralarla kendini gösterebilir.
Yara iyileşmesi için oksijen gerektiği doğrudur ancak yaranın hızla iyileşmesi için kuru değil nemli bir ortam gereklidir. Kurumuş bir yarada iyileşme beklemek güçtür. Yaranın kuruması sonucu oluşan kabuk aslında yaranın gerçek anlamda iyileşmesini de geciktirmektedir.
– Debridman, – Nemli yara iyileşme ortamının sağlanması. cisimler,debris,kemik parçaları veya her tipte doku artığının temizlenmesi işlemine debridman denir. ve yara etrafındaki cildin temizlenmeside önemlidir. yüzeyinin epidermal örtü ile kapanmasını engeller.
Eksikliğinde ise ağız yaraları, aflar ve damak yaraları ortaya çıkabilir. Diş eti çekilmesi, hızlı diş çürümeleri de sık rastlanan diğer belirtiler arasında gösterilmektedir.
El ve ayak bilekleri, omuz eklemeleri ve parmaklarda ağrı, değişken ruh hali, depresyon, uykusuzluk, baş ağrısı, saç dökülmesi gibi belirtiler de bulunabilir. Yetişkinlerde uzun süreli D vitamini eksikliği; kemik erimesi, kemik yapısında bozukluk, kas güçsüzlüğü ve düşme riskinde artışa neden olur.
VİTAMİN B2(RİBOFLAVİN) EKSİKLİĞİNDE İZLENEN DERİ PROBLEMLERİ
VİTAMİN B6 en çok havuç, et, yumurta, balık ve karaciğerde bulunur. VİTAMİN B6 eksikliğinde dudaklarda çatlama, yara (keilitis), dilde yara ve kızarıklıklar (glossit) ve ekzema görülür.
Mitoz bölünme genelde tek hücreli canlılarda üremeyi destekler. Ancak çok hücreli canlılarda ise büyüme ve gelişme, yaraların iyileşmesi gibi pek çok önemli katkı sağlamaktadır.
Prof. Dr. Levent Öztürk, "Erişkinlik döneminde gece uykusunda büyüme hormonunun salgılanması, gün içinde yaşadığımız hasarlanma, yara ve bere gibi olumsuzlukların tamir süreçlerini yönetir ve daha hızlı iyileşmeyi sağlar." dedi.
Kalsiyum, D vitamini, B12 vitamini, folik asit ve çinko gibi temel besin maddeleri yaşlılıkta vazgeçilmez besinlerdir. Bunların birbirlerini etkilediklerini de bilmek önemlidir. Örneğin, B12 vitamini eksikliği, vücudun folik asiti kullanabilmesini engelleyebilir.
B3 ve B9 vitaminleri: Cildi nemlendiren vitaminlerin başında B3 gelir. Bu vitamin, aynı zamanda, UV ışınlarının sebep olduğu negatif etkilerin azalmasına yardımcı olur. Cilt tonunu gözle görülür biçimde eşitlemeye katkıda bulunur. Deriyi besler ve güçlendirir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri