Dr. Mehmet Öz, ''Yılanlar kış uykusuna yatan hayvanlardır. İlkbahar geldiğinde toprağın ısınmasıyla birlikte özellikle mayıs aylarında gizlendikleri yerlerden çıkarlar.
Yılanlar ne zaman kış uykusuna yatar sorusunda olduğu gibi yılan kaç ay kış uykusuna yatar sorusunun cevabı da iklime göre değişkenlik göstermektedir. Araştırmalara göre bu konuda kesin bir süreç olmasa da yılanların genellikle 8 ay gibi bir sürede kış uykusuna yattığı söylenmektedir.
Hem başının rahat etmesi hem de üşümemek için uyumadan önce tüylerini kabartır. Yılan uykuya dalmadan önce bazen bir dala bazen de kendi bedenine dolanır ve küçücük olur. Gözkapakları olmadığı için gözlerini kapayamaz.
Bazı araştırmalar göre yılanların günün 16-20 saatini uyuyarak geçirdiğini gösteriyor.
Yılanlar genellikle keskn kokulardan hoşlanmazlar bu nedenle bulunduğu bölgelere kükürt ve kireç koymak onları bulundukları ortamdan tamamen uzaklaştıracaktır. Ayrıca yılanı uzaklaştırmak için bulunduğu bölgeye naftalin koymakta bir diğer etkili yöntemdir.
İlgili 30 soru bulundu
Sakin bir hayattan hoşlanan yılanlar, yuvalarına yakın yerlerin kalabalık olmasından rahatsız olur. Evinizin etrafında yumurtlayan tavuklarınız ve civcivleriniz varsa, tüm duyuları son derece gelişmiş olan yılanlar, onların kokusunu alır ve yiyecek bulmak için evinize yaklaşır.
Sıkıştırıldıklarında, yakalanmaya çalışıldığında ve üzerine basıldığı durumlarda saldırgan olabilirler fakat hiçbir zaman durup dururken yani tehlike hissetmedikleri durumda saldırgan davranışlar sergilemezler. Bu nedenle yılanla karşılaşılması durumunda yılanı rahatsız etmeden yolunuzu değiştirmeniz yeterlidir.”
Peki, yılan intikam alır mı? “Yılanı öldürmeyin, onun bir eşi vardır. Gelir ve sizden intikam alır” ifadesi, sadece halk arasında yayıla gelmiş batıl bir inanç olarak biliniyor. Yılanlarının eşlerinin öldürüldüğü bölgeyi bulmasının herhangi intikam ya da öç alma iç güdüsü ile bir ilişkisi bulunmuyor.
Yılanların ömrü, yılanın cinsine göre farklılık gösterir. En az yaşayan yılanlar su yılanlarıdır. Bunların ömrü de ortalama 7 yıldır. En çok yaşayan yılan türü ise anakonda olup ortalama ömrü 30 yıldır.
Yılan, ortalama on güne kadar açlığa dayanabilir. Yine de erişkin bir yılan beş günde bir gıda almalıdır. Yılanlar; böcekleri, kurbağa ve fareler ile diğer sürüngen ve kuş türlerinden bazılarını yemeyi severler.
Kirpiler yılanların en büyük düşmanlarıdır. Kirpilerin azalması ve göçmen kuşların da gecikmesi, yılanların daha fazla olmasına neden oldu.
Zehirli yılanlar genelde gececidir. Bu yüzden gece görülen yılanlar konusunda daha dikkatli olunmalı. Gündüz gördüğümüz ve hızlı hareket eden yılanların büyük bir bölümü ise tamamen zararsız ve zehirsizdir.
Baharın gelmesiyle birlikte kış uykusundan uyandıkları için kendilerini göstermeye başladılar. Yılanları görenlerin sakin kalması ve onları rahatsız etmemeleri çok önemli. Zehirsiz oldukları için insanlara zarar vermeleri mümkün değil. Bu nedenle kesinlikle öldürmeyin.
“Koronavirüsü sürecinde insanlar yılanların yaşam alanlarından ayrıldı" diyen Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Öz, "Zehirli yılanlar yüzde 99 gece çıkıyor. Gece saatlerinde plajlarda, dağlık alanlarda olanlar mutlaka ayakkabı giymeli'' uyarısında bulundu.
Öz, "Koronavirüs sürecinde insanlar yılanların yaşam alanlarından ayrıldı. Yılanlar bu süreçle birlikte daha serbest hareket etmeye başladı. 09.00 ile 12.00 saatleri arasında beslenmelerini bitiren yılanlar, öğle saatlerinde gizlenecek, sıcaktan korunacak yer ararlar. Araba, ev, bahçe olabilir.
Yılanlar, hepsi olmasa da bir kısmı, önceden bacaklara sahipti, fakat şimdi yeni bir araştırma yılanların uzuvlarını, onların büyüme aşamasında, daha yavaş veya daha kısa bir süre büyüttüklerini ve bu şekilde de zaman içerisinde ortadan kalktıklarını gösteriyor.
Eryx jaculus (mahmuzlu Yılan) olarak bilinen bu tür ülkemizde yaşam süren "Boidae" (Boa Yılanları) familyasına dahil "ZEHİRSİZ" boa türüdür.
Yılanların üç odacıklı kalbi vardır. Bu iki kulakcık ve tam olmayan bir bölmesi bulunan tek karıncıktan ibarettir. Diyaframları yoktur, kalp diyaframa bağlantı yapmadığı için kolaylıkla yer değiştirebilir.
Yılanlar çoğu zaman avlarını ısırırlar, ancak sık görülmese de, genellikle savunma amaçlı olarak insanları ısırdıkları da olur. Çoğu yılan zehirsizdir ve avlarını genellikle zehir kullanmadan boğarak öldürürler.
Yılanların yiyecek bulmak için evlere girmek zorunda kaldığını anımsatan Şenay, "Hayvanlar aç kaldığı zaman karnını doyurmak için muhakkak bir yerlere girmek zorunda kalıyor. Yılanlar da şehir ortamına yakın yerde yaşıyorsa evlerin içerisine girebiliyor.
Zehrin vücuda girdiği yerde ağrı, şişme, deride renk değişimi bulantı, baş ve kas ağrıları, halsizlik görülür. Felç ve solunum sistemine etki sonucu ısırılan kişi kaybedilebilir. Engerek yılanları kan hücrelerini eritir ve pıhtılaşmaya etki eder. Isırılan bölgenin kalp hizasının altında tutulması gerekir.
Kükürt tozu, ardıç katranı yılanları kovucu etkiye sahip. Sarı kükürt tozları dökülerek yılanların bu kokulardan etkilenerek alana gelmemesi sağlanabilir. Yılan bu kokuları sevmez. Ne yapacaklar evlerin kenarlarına nohut ekebilirlerse nohut kokusu da yılanlar ister istemez uzaklaştıracaktır."
Yılanı gördüklerinde müdahale etme konusunda çekiniyorlarsa hayvanın türünü bilmiyorlarsa o zaman itfaiyeden destek isteyebilirler. Özellikle evin içine girmiş yılansa en hızlı şekilde itfaiye aranmalı” diye konuştu.
Pençeleri ile buldukları hayvanları öldürüp onları yiyebilirler. Kedilerin yılan yediğine de rastlanmıştır. Bu yüzden yılan da kedilerin yediği görülen hayvanlar arasında yerini alır. Ancak bu kedilerin her zaman yılanlarla uğraşacağı ve onları yemek isteyeceği anlamına gelmez.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri