Böylelikle 10 yıllık bir vakit namazının borcunu ödemek için ise 4 ay boyunca vakit namazının hemen arkasından 6 adet kaza namazı kılınması durumunda o namazın 10 yıllık borcunu ödemiş olursunuz. Kaza namazı bu şekilde kılınarak borcu olan namazların silinmesi için kılınan bir ibadettir.
Her vakitte 6 tam günlük kaza namazı kılmaya çalışın. Gün sonunda toplam kaza namazı sayısı 30'u bulacaktır. Böylelikle 12 gün kazan namazlarına bu şekilde devam ettiğimizde 1 yıllık sabah namazı kazası kılınmış olur. 2 ayda 5, 4 ayda 10, 6 ayda 15 yıllık kaza namazı ödenmiş olur.
Bu sabah 'Bismillah' diyelim ve sabah namazından sonra 6 kaza namazını kılalım. Her vakit bunu tekrarlayalım ve gün sonunda 30 kaza namazını tamamlamış oluyoruz. Bu şekilde 12 gün boyunca kıldığımızda 1 yıllık sabah namazı kazasını ödemiş oluyoruz. 2 ayda 5, 4 ayda 10, 6 ayda 15 yıllık kaza namazını ödemiş oluruz.
Kişinin kılması gereken kaza namazının kaç rekat olduğunu hesaplaması için öncelikli olarak kaç yıl boyunca namaz kılmadığını hesaplaması gerekmektedir. Sonrasında ise namaz kılınmayan yıl sayısı ile namaz rekatları sayısının çarpılması gerekir. Bu işlem sonucunda kişi kılması gereken kaza namazını hesaplamış olur.
Kazaya kalan namazları altı vakit veya daha fazla ise yani kişi "sahib-i tertip" değilse, kaza namazını vakit namazından önce ya da sonra kılabilir (Haddâd, el-Cevhera, 1/67; Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/64-65).
İlgili 20 soru bulundu
Eğer fazla kılmışsak, fazla olarak kılınan kaza namazları nafile hükmüne geçer. Kaza namazı olmayan veya kazası bittiğine kalbi tatmin olan bir insanın kaza namazı kılmasına gerek yoktur. Kasten terkedilen namazlar için de kaza kılıp, Allah'dan af dilenmelidir.
İhmal ve tembellik sebebi ile namazı vaktinde kılmayan kimse, bu namazı kaza etmekle namaz borcundan kurtulur. Namazı vaktinde kılmamanın vebalinden kurtulmak için ise kişinin tövbe etmesi gerekir (İbn Nüceym, el-Bahr, 2/85).
Uzun yıllar namaz kılmayan kimse zann-ı galibiyle bunların sayısını belirleyip sonrasında her gün kazasını yapar. Şöyle ki; üzerinde kaza namazı olanlar günlük olarak vakit namazlarını kıldıktan sonra veya önce, sünnet namazları yerine kılmadıkları bu farzların kazasını yapmalıdır.
Bu namazların daha önceden kılınmayan vakitleri kaza yaparak telafi etmek mümkündür. Böylelikle daha önce farz olup kılınmayan borçlu namazların telafisini kaza namazı kılarak ödeyebilirsiniz. Bu namazların uzun süreli borçlarını ödemek için her vakitte kılınan namazların arkasından kaza namazı kılmak doğru olmaktadır.
Geçmiş namazların kazası için kılınan kefaret-i namaz hakkında; Ramazanın son cuma günü öğle namazı ile ikindi arasında 4 rekatlık kaza namazı kılanın 400 senelik namaz borcu ödenmiş olacağına; İnsanın 400 senelik ömrü olmadığı için kalan sevabın çocuklarına, ana-babasına ve yakınlarının kılınmamış namazlarının yerine ...
Böylelikle 10 yıllık bir vakit namazının borcunu ödemek için ise 4 ay boyunca vakit namazının hemen arkasından 6 adet kaza namazı kılınması durumunda o namazın 10 yıllık borcunu ödemiş olursunuz. Kaza namazı bu şekilde kılınarak borcu olan namazların silinmesi için kılınan bir ibadettir.
Kaza Borcu İle Ölenin Durumu. Kişi kaza namazı kılmaya devam etse ama kaza namazlarını bitiremeden vefât etse, onun bu niyetinden dolayı Yüce Allâh, o kimsenin kılamadığı namaz borçlarını inşallah affeder.
Fakat üzerinde çok sayıda kaza namazı varsa, geçmiş namazları kaza ederken, “Vaktinde kılamadığım ilk sabah/ ilk öğle/ ilk ikindi/ ilk akşam/ ilk yatsı namazını kılmaya” şeklinde niyet edebileceği gibi, “ kılamadığım son sabah/ son öğle/ son ikindi/ son akşam/ son yatsı namazını kılmaya” şeklinde de niyet edebilir.
Kur'ân'da vaktinde kılınamayan namazların kaza edilmesi ile ilgili olarak açık bir ifade bulunmamakla birlikte, Hz. Peygamber (s.a.s.) vaktinde kılamadığı namazları kaza etmiş ve ashabına da bunu tavsiye etmiştir. Resûl-i Ekrem (s.a.s.), “Kim namazı unutursa veya uyuyup kalırsa hatırlayınca onu kılsın.
Ve güneşin tam tepede olduğu öğle vaktinin 30 dakika öncesi ile öğle namazı vaktinin girişine kadar olan zaman dilimleridir. Geçmiş namaz borçları, bütün vakit namazlarının devamında kılınarak eda edilebilmektedir.
Efendimiz sahabeye vefat eden yakınları için oruc, hac, zekat, adak borçlarını onlar adına yapmaya ya da onlar adına fidye vermeye izin vermiştir. Bazıları bu ibadetlere namazı da ekleyip vefat edenin namaz borçlarını da fidye ile ödemeyi ihdas etmişlerdir.
Kaza namazı dinimizde sadece kerahet vaktinde kılınmaz. Bu vakit dışında ilk olarak vaktin kendi namazı kılınmalıdır. Ardından vakit namazı kılınmış ise başka bir vaktin kaza namazı kılınabilir. İsteyen kişi sabah namazı sonrası Yatsı namazının kazasını edebilir, istediği sayıda kaza namazı kılabilir.
Sünnetlere gelince sadece sabah namazının sünneti vakti dışında kazâ edilebilir. Diğer sünnet namazların vakti haricinde kazâları yoktur.
Bir namazı özürsüz yere vaktinde kılmayıp kazâya bırakmak büyük bir günahtır. Bu namaz kazâ edilince namaz borcundan kurtulunmuş olur. Fakat namazın özürsüz yere (vaktinde kılınmayışından) dolayı meydana gelen günah bâkîdir. Bu günahtan kurtulmak için ise, tevbe ve istiğfar gerekir.
Namaz kılmak, farz olduğu için, inanmayan kafir olur. İnanıp da, terk eden, yani özürsüz kılmayan fasık olur. Kitap, sünnet ve icma ile açıkça bildirilmiş olan farzların hepsi böyledir.
Namazın farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Çünkü namaz kesin ayet, hadis ve icma delilleriyle sabittir. Tembellik veya umursamazlık sebebiyle namazı terkeden âsî ve fasık olur. Namazı kılmamak dünya ve âhirette azaba sebep olur.
Öz: Bir Müslümanın uyku veya unutma sebebiyle vaktinde eda edemediği bir farz namazı daha sonra kaza edebileceği hatta bunun gerekliliği konusunda ulema arasında ittifak vardır. Nitekim Hz. Peygamber'in beyanına göre bu durumun başka bir kefareti yoktur.
Dr. Mehmet Emin Ay, namazın toplum hayatında çok önemli bir yeri bulunduğunu belirterek, "Resulullah Efendimiz(SAV), içinde namaz kılınmayan evin kabir gibi olduğunu söylüyor. Orasının ölü toprak olduğunu ve namazla diriltmek gerektiğini söylüyor.
İbadetsel amellerden biri sıfatıyla namazı inkâr etmek. Bu inkâr ve terk etmek kesinlikli azap ve cehenneme neden teşkil eder. 2.
Tövbe namazı günah işleyen bir kişinin kalkıp abdest alarak iki rekat namaz kılması işlediği günahtan dolayı pişman olması bol bol tövbe istiğfar etmesi demektir. Tövbe namazı iki rekat olup abdest alınarak kılınmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri