Virüs ve bakterilerin tükürük ve yiyecek-içecekler aracılığıyla yayılması olan “oral bulaşma”bu yollardan biridir. Öpüşme de oral bulaşma riskinin olduğu bir eylemdir. Öpüşme sırasında hasta kişinin virüs ya da bakteri içeren tükürüğünün diğer kişiye transferi yoluyla hastalık bulaşmış olur.
Ağız kokusu!
Kötü öpüşmenin en bilinen özelliklerinden biri! Nefesinizi tazelemek için sakız, ya da nane şekeri kullanabilirsiniz.
Ağız Kokusu Bulaşıcı mı? Hayır, ağız kokusu bulaşıcı değildir. Bireylerdeki halitosis farklı kişiler tarafından fark edilebilse de bulaşıcı nitelik taşımaz.
Dil bir elle öne çıkarılır ve diğer elinizle dilini arka tarafına 10 -15 saniye kadar pamukla silin. Biraz bekledikten sonra pamuğu koklayabilirsiniz. Kokladığınız an gelen koku kötüyse, ağzınız kötü kokuyor demektir. Arka dişlerin detaylı olarak temizlenmesi ağız kokusunun giderilmesini sağlayacaktır.
Ağız Kokusu Herkeste Olur Mu? Kötü ağız kokusu toplum içinde sık olarak her yaştan kişilerde görülmektedir. Tüm insanların hayatlarında bir dönem, özellikle sabah uyandıktan sonra etrafındaki kişileri rahatsız edecek derecede ağız kokusu vardır.
İlgili 23 soru bulundu
Bir kere öpüşmeden önce ağzınızın kötü kokmadığından emin olmalısınız. Ağız kokunuz olduğunu düşünüyorsanız ağzınıza meyveli ya da naneli bir sakız ya da şeker atarak sorunun üstesinden gelebilirsiniz.
Ağız kokusu varlığında ilk önce ağız ve diş hijyeni alışkanlıkları gözden geçirilmelidir. Yemekten sonra dişler ve dil fırçalanmalı, diş ipi kullanılmalı ve bol su içmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapılmalıdır. Bu gibi değişiklikler yaptıktan sonra ağız kokusu devam ederse, diş hekiminize başvurulması gerekir.
Ağzımın koktuğunu nasıl anlarım? Ağız kokusu yaşayıp yaşamadığınızı anlamanız için bileğinizin iç tarafına tükürün ve 10 – 15 saniye kadar bekleyin. Süre dolduktan sonra tükürüğünüzü koklayın. Eğer kötü bir koku alıyorsanız ağız kokusu yaşadığınız anlamına gelmektedir.
Ağız kokusu ise boğaz enfeksiyonlarının ve diş çürüklerinin tedavi edilmesi ile çözülebilir. Ayrıca; diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve ağız bakım sularının kullanımı da alışkanlık haline getirilmeli ve ihmal edilmemelidir.
Sigara, alkol tüketimi, kötü ağız ve diş hijyeni de ağız kokunu oluşturabilir. Sinüzit, karaciğer enfeksiyonu, zatürre, bronşit, bronşiolit, bademcik enfeksiyonları, postnazal akıntı, şeker hastalığı, laktoz (sütteki şeker) intoleransı, bazı böbrek ve karaciğer hastalıkları da ağız kokusuna neden olabilir.
Bu koku kalıcı değildir ve dişler fırçalanarak ağız bakımı yapıldıktan sonra geçecektir. Bazı kişilerde ise herhangi bir ağız kokusu olmamasına rağmen, ağzının koktuğunu düşünmektedir. Bu durumdan rahatsızlık duyan kişi bir diş hekimine gözükebilir.
Ağız kokusunun yaygın görülen bir sıkıntı olduğunu belirten Diş Hekimi Şiar Atmaca, “Ağız kokusu sosyal hayatta bireylerin öz güvenlerini kaybetmelerine sebep olup aile içi huzursuzluklara hatta evlilikleri boşanmalara kadar sürükleyebiliyor” dedi.
Çoğu kişi sabah ağız kokusu ile uyanır. Fizyolojik saydığımız bu durum birkaç saat sürer. Uyku sırasında azalan tükürük akışı, sindirim kanalında biriken gazlar nedeniyle olur. Beslenme sonrası oluşan koku da fizyolojiktir.
Öpüşürken birbirimizden aldığımız ağız bakterileri sayesinde, bağışıklık sistemimiz güçleniyor. Öpüşürken fazladan üretilen tükürük, ağız içerisindeki zararlı bakterileri de yok ediyor. Ayrıca yükselen kalp atışları, damarları genişleterek tansiyonu da azaltmaya yardımcı oluyor.
Öpüşürken, partnerinizin saçını okşamak, yüzünü ellerinizle kavramak, kendi bedeninizi onun bedenine bastırmak, onu ne kadar çok sevdiğinizi, ondan keyif aldığınızı göstermek için iyi bir göstergedir. Bu nedenle partnerinize yakın davranarak, öpüşürken sadece dudaklarınızı, dilinizi değil, tüm bedeninizi gösterin.
Yapılan bir araştırmada, dudak dudağa öpüşmenin bağışıklık sistemini güçlendirdiği saptandı. Dudak dudağa öpüşmenin her seferinde insandan insana yaklaşık 80 milyon bakterinin transferine sebep olduğunu belirten araştırmacılar, bu durumun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirtiyor.
Ayrıca dilin özellikle arka kısmındaki pürtüklü bölümde de yoğun olarak bulunurlar. Açlık(oruç) ve ağır diyetlerde vücut enerji gereksinimini sağlamak için yağları yakar. Yağların yanması keton denilen kötü kokulu bir bileşiğin ortaya çıkmasına neden olur. Ketonların bir bölümü de nefes yoluyla dışarı atılır.
Halitometre ile ağız kokusu ölçümü yapılır. Halitometre ile burun (hava yolu) kokusu ölçümü yapılır. Halitometre ile akciğer (nefes) kokusu ölçümü yapılır. Sistein solüsyonu ile suni ağız kokusu ölçülür ve ağız kokusunun üst sınırı tespit edilir.
Halitosis tedavisi genel olarak diş hekimi ana bilim dalı içinde yer alan periodontoloji alanına girer ve bu alanda uzman hekimlerce tedavi uygulanır.
Ağız kokusu ciddi rahatsızlıkların da belirtisi olabileceği için vakit kaybetmeden gerçek nedeni bulmak gerekmektedir. Bir şey yenmesi ya da içilmesinden kaynaklı olan ağız kokusu aslında temelde geçicidir. Kişi dişlerini fırçalar ve ağız temizliğini yaparsa bu kokular belli bir süreden sonra kendiliğinden geçer.
Ağız kokusu olan bir kişi, öncelikle, ağız ve diş hastalıkları ile kulak burun boğaz bölümüne gitmeli, gerekirse nefesi de kokuyorsa, göğüs hastalıkları bölümüne gidip muayene olmalıdır. Bundan sonra yapılacak iş, endoskopi ve ultrasonografi yapılarak iç organlar tetkik edilir.
Düzenli ve Yeterli Diş Fırçalamak
Dişleri fırçalamak en temel ağız bakım rutinlerindendir. Düzenli ve yeterli diş fırçalamak sabah yaşanan ağız kokusu sorunlarını önler. Her gün mutlaka en az 2 kez diş fırçalanması diş hekimleri tarafından tavsiye edilir.
Ağız kokusu elma sirkesi ile de yok edilebilir. Bir bardak su ve bir kaşık sirke ile karışım hazırlayın ve için. Gün içinde bir fincan yeterli olacaktır. Hem midede hem de ağız içinde oluşan bakterileri elma sirkesi ile temizleyebilirsiniz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri