Akciğer kanseri riski yüksek olan, yani yukarıdaki kötü huylu nodül özelliklerindeki durumlarda nodülün cerrahi olarak çıkartılıp patoloji uzmanları tarafından incelenmesi ve kesin teşhisinin konulması gerekir.
Memorial Şişli Hastanesi Akciğer Nodül Merkezi'nde hastaların tanı ve tedavileri Göğüs Hastalıkları, Göğüs Cerrahisi, Radyoloji, Tıbbi Genetik ve Radyasyon Onkolojisi uzmanlarından oluşan konsey tarafından gerçekleştirilir.
Nodülün büyüdüğü, şeklinde bir değişiklik olduğu saptanırsa cerrahi kesinlikle düşünülmelidir. Nodül akciğerin periferinde ise VATS ile çıkartılması, eğer akciğerin iç kısımlarında ise mini torakotomi ameliyatları uygulanmalıdır.
Akciğerde nodül olması, bir tümör veya benign (iyi huylu) bir lezyon olabileceği anlamına gelir. Nodül büyüklüğü, ne olduğunu belirlemek için önemlidir. Genellikle büyüklüğü 20 mm veya daha büyük olan nodüllerin daha yüksek bir malign (kötü huylu) potansiyeli olduğu düşünülür.
Branş dahilinde yer alan tüm akciğer hastalıklarının tetkik, takip ve tedavisi, göğüs hastalıkları bölümü hekimlerince yapılır.
İlgili 21 soru bulundu
Akciğer kanserinin en genel belirtisi inatçı öksürüklerdir. Bunun dışında göğüs ağrısı, nefes darlığı, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, sırt ağrısı, yutma güçlüğü ve kanlı balgam gibi bulgular da akciğer kanseri belirtileridir.
Akciğer kanserine bağlı gelişen nodüllerin çapı genellikle 3 cm'den büyüktür. Daha önceki tomografik değerlendirmesine kıyasla boyutunda %25'den fazla artış olan nodüller de genellikle kanser riski açısından değerlendirilir.
Akciğer nodülü, akciğerde yerleşen çapı 4cm'den küçük olan geçirilmiş bir enfeksiyon sonrası kalan bir kalıntı, iyi huylu bir akciğer tümörü veya akciğer kanseri ya da başka bir organ kanserinin akciğere yayılması ile ortaya çıkan lezyonlardır. Akciğer nodülleri halk arasında “akciğerde leke” şeklinde de tanımlanırlar.
İyot eksikliği, bütün dünyada tiroid nodüllerinin temel sebebidir. İyot eksikliği kimi zaman pek çok nodül içeren tiroid büyümesine sebep olur. Bu durum nodüllü guatr ya da multinodüler guatr olarak adlandırılır. Bu nodüller kimi zaman sıvı içerikli olup kistik nodül adını alırlar.
Akciğer kanserine bağlı sırt ağrısı, kas ağrısı gibi yaygın olabilir veya sıkışmış bir sinir gibi keskin olabilir. Böbreküstü bezi tutulumu olan kişiler bazen sırtlarının bir tarafında “böbrek ağrısından” şikayet edebilir veya kendilerini “böbrekleri yumruklanmış” gibi bir duygu ile tarif edebilirler.
İçerisinde sıvı ya da kan birikmiş olan ve kişilerde ağrı hissi yaratan nodüllere kistik nodül adı verilmektedir. Kistik Nodüller kanser riski çok daha az olan nodüllerdir. Ancak, 4 cm çapın üzerinde ise kanser riskleri artar.
Akciğer nodülü genellikle belirti vermez ve sıklıkla rastgele olarak tespit edilebilir. Akciğer nodülü olan kişilerde genellikle öksürük, nefes darlığı, balgam çıkarma veya göğüste ağrı gibi belirtiler olmayabilir.
Akciğer nodülleri, akciğer grafisinde veya bilgisayarlı tomografi (BT) taramasında görülebilen yuvarlak, beyaz noktalar (küçük dokular) olarak görülen, 3 cm'den küçük kitleleridir. Akciğer nodülleri genellikle iyi huylu oldukları için herhangi bir tedavi gerektirmezler.
İyi huylu akciğer nodülleri yayılmaz ve genellikle yaşamı tehdit etmez. Bazen bu nodüller doğası gereği iltihaplı olabilir ve bir sonraki taramanıza kadar küçülebilir veya kendiliğinden kaybolabilir.
Az önce de ifade ettiğim gibi akciğerlerde bulunan nodüllerin büyük bir çoğunluğu kötü huylu değildir. Ancak bazı tümörler zaman içerisinde kötü huylu hale gelebilir. Özellikle sigara içen, yaşı ilerleyen ve ailesinde kanser öyküsü olan kişilerde akciğer nodülleri bulunduğunda tedavi planlaması gerekebilir.
Tiroid hastalığına sahip olan hastalara genel cerrahi doktorları bakmaktadır. Genel cerrahi hastalıkları uzmanı hekimler ilk etapta tanı koyma amacı ile hastayı muayene ederler. Bu muayene hastanın tiroid organının bulunduğu boyun bölgesinden yapılır.
Özellikle büyük nodüller, nodülün tiroid bezi içerisinde yerleşim yerine göre çevre yapılara bası oluşturabilir. Nefes borusuna olan bası nefes darlığına, yemek borusuna olan bası yutma güçlüğüne, ses sinirlerine olan bası ses kısıklığı ve kalınlaşmasına yol açabilir. Bası oluşturan nodüller sıklıkla 4 cm üzerindedir.
Küçük leke şeklindeki nodüller genellikle iyi huylu oldukları için tedavi bile gerektirmeden kendiliğinden kaybolmaktadır. Kaybolmayan nodüllerin boyutları ise düzenli taramalarda kontrol edilir.
Tiroid nodülü, tiroid bezinin içinde bezi oluşturan hücrelerin aşırı çoğalması sonucu oluşan kistik (içi sıvı dolu) veya katı kitlelerdir. Tiroid nodüllerine genel populasyonda oldukça sık rastlanır. Toplumun yaklaşık % 5-10'unda muayeneyle saptanabilen tiroid nodulü bulunmaktadır.
Kitle boyutu 5 – 7 cm aralığında değişmektedir. Tümörün 7 cm'den küçük olması fakat kanserli hücrenin lenf düğümlerinin ya da bronşların yakınına yayılmış olması da evre iki akciğer kanseri olarak değerlendirilir.
Soru: Bu lekeler ne tür belirtilere neden olur ve teşhis için ne tür tetkikler yapılır? Cevap: Genellikle belirti vermezler ve tesadüfen tespit edilirler. Ancak bazen öksürük, göğüs ağrısı, balgam, kan tükürme, nefes darlığı, hırıltılı solunum, ateş, iştahsızlık ve halsizlik olabilir.
Buzlucam ve kısmi buzlucam nodüllerinin kanser olasılığı yüksektir. Bunlar boyutları çok küçük olsa dahi akciğer kanserinin çok erken evrelerini temsil ediyor olabilirler ve çok dikkatle değerlendirilmesi ve takip edilmeleri gerekir.
Birinci evre akciğer kanseri genellikle hastanın hiçbir yakınması olmadığı durumlarda, check up veya başka bir sebeple kontrol için çekilen filmler ile tespit edilir. Bu evrede kanser 5 cm'den daha küçük olup lenf bezleri dahil hiçbir yere yayılmamıştır. Akciğer kanserindeki en erken evredir.
Birinci evre akciğer kanseri: Birinci evredeki akciğer kanserinde hastanın beş yıl yaşama oranı yüzde 47'dir. Bu belirlenmiş ortalama süre daha uzun ya da kısa olabilir. Birinci evre akciğer kanserlerinde ameliyat sonrası hasta iki hafta içerisinde normal yaşantısına dönebilir.
CEA (karsinoembriyonik antijen) yüksekliğinin nedenleri
Kolon, rektum, mide, pankreas ve akciğer kanserine yakalanmış olan kişilerin ortalama olarak %75'inde bu test değeri yüksek çıkmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri