Akılcı (Ussal-Rasyonel) ve Duygusal Güdüler Belli bir nedene ve mantığa dayanarak ortaya çıkan güdüler akılcıdır. Bunlar ucuzluk, dayanıklılık, nitelikli olma ve kalıcılık gibi nesnel gerekçelere dayanan güdülerdir. Bu güdülere dayanan reklamlarda ürünlerle ilgili nesnel özellikler öne çıkarılır.
Amaca yönelik davranışı başlatan, yönlendiren, ona güç ve enerjisini veren, amaca ulaşılana kadar ısrarlı olmasını sağlayan güçler toplamı olarak tanımlanabilir. Örneğin kitap okuma güdüsü sizin diğer etkinlikler arasından kitap okumayı seçmenizi ve okumaya başlayıp sürdürmenizi sağlayan güçler toplamıdır.
Güdü (veya Motivasyon), insanların ve diğer hayvanların belirli bir zamanda bir davranışı başlatmasının, sürdürmesinin veya sonlandırmasının nedenidir. Güdü durumları genellikle, hedefe yönelik davranışta bulunma eğilimini yaratan, failin içinde hareket eden güçler olarak anlaşılır.
Güdülerin fizyolojik ve sosyal olmak üzere iki adet türü bulunmaktadır. Bu tarzdaki güdüler; cinsellik, annelik duygusu, dinlenme, zararlı maddeleri çeşitli yollardan dışarıya atma, açlık, susuzluk, soğuk ya da sıcaktan uzaklaşma gibi güdüleri meydana getirmektedir.
Rasyonel güdüler arasında, performans, yüksek kalite, uygun fiyat yer alırken duygusal güdüler arasında farklı olma isteği, çevresindekileri etkileme isteği, güç ve prestij sayılabilir. Bilinçaltı Güdüler Tüketicinin bilinçaltı seviyesinde oluşan sebeplerden dolayı satın almaya yönlendiren güdüler.
İlgili 38 soru bulundu
Merak, canlıları yeni şeyler öğrenmeye yönlendiren bir histir. Sadece insanlar değil, pek çok başka canlı türü de meraklıdır. Doğuştan gelen temel bir duygu olan bu his, bir güdü olarak sınıflandırılamaz. Çünkü merak sonucunda oluşan belirli bir davranış biçimi yoktur.
Tüketicinin güdülerinin farkında olması, nedenlerini anlayabilmesi ve bunları denetleyebilme yetisinde olması durumunda bilinçli güdülerden bahsedilmektedir. Ancak tüketicinin belli bir davranışı neden yaptığını açıklayamaması durumu bilinçsiz güdü olarak ifade edilmektedir.
En genel tanımıyla dürtü, insanın yaşamını devam ettirmesi için giderilmesi gereken doğuştan gelen ilkel fizyolojik ihtiyaçların psikolojik boyutudur. Güdü veya motiv ise insanın davranışta bulunmasının nedenleri altında yatan ihtiyaç, dürtü, arzu, istek ve ilgileri kapsayan genel bir kavramdır.
Güdülemenin bir süreç olduğu düşünülmektedir. Bu süreçte sırasıyla, ihtiyaç, uyarılma, davranış ve tatmin olmak üzere dört aşama bulunmaktadır.
Güdüler, gereksinim, arzu, istek gibi birçok ilgiyi üzerinde barındıran bir kavram olmakla beraber hoşlanma, merak etme, kendini verme gibi birçok duyguyu da içeren karmaşık bir güçtür. Güdüler duyusal, psişik ve fizyolojik olarak ilgi alanına göre bireyi uyarır ve davranışını belli amaç doğrultusunda yönlendirir.
Güdü, bireyi içten yönlendiren bir güçtür; organizmayı uyaran ve davranışı bir hedefe yönelten belli bir gereksinim veya ihtiyaçtır. Duygu; korku, neşe, hayret veya öfke gibi hislerin yaşanmasına işaret eder. Güdüler ve duygular kişiyi belirli bir davranışta bulunmaya iterler.
Güdümü Olmayan. Obur, açgözlü kimse.
Birincil Güdüler: Bu güdüler öğrenilmemiş ve fizyolojik temelli güdülerdir. Yeme, içme, nefes alma, cinsellik. İkincil Güdüler:Öğrenme yoluyla sonradan kazanılan ve yalnızca insana özgü olan güdülerdir.
Güdülenme(Motivasyon)
Organizmayı çalıştıran enerjiye denir.Organizmayı bir işe başlatan, işi ısrarlı – kararlı bir şekilde devam ettiren her türlü içsel ve dışsal güç, güdülenmedir. Güdünün kaynağı fizyolojik ihtiyaçlarsa(açlık, susuzluk, cinsellik vb.)
Güdü, davranışa enerji ve yön veren güçtür; bu güç organizmayı etkileyerek bir amaç için harekete geçmeye sevk eder. Güdü, istekleri, arzuları, ihtiyaçları, dürtüleri ve ilgileri kapsayan genel bir kavramdır. Fizyolojik kökenli açlık, susuzluk cinsellik gibi güdülere ise dürtü adı verilmektedir.
Öğrenme sürecinin etkili olmadığı, canlının önceki deneyimlerinden bağımsız biçimde verdiği tepkiler içgüdü kapsamında değerlendirilmektedir. Bir kumsala bırakılan deniz kaplumbağalarının okyanusa yönelmeleri bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Ayrıca bir davranış için isteklilik yok ise yani istenmeden yapılan davranışlar güdülenmemiş davranışlardır. davranıştan kolay vazgeçme gibi durumlarda ortaya konan davranışlar da güdülenmemiş davranışlardır. Güdülenmiş bir davranışta organizma mutlaka harekete geçer. çalışarak güdüler davranışa yön verir.
Güdüleme; bir canlı da öğrenmeye ya da işe geçme isteği olarak tanımlanabilmektedir. Bir kişinin bir enerjisini belli bir hedefe yönlendiren davranışlar için gösterdiği bilinçsiz ya da bilinçli davranışlardır.
[1] Amaçlanan davranışa yönelirken bireye güç vermek, hedefe yoğunlaştırmak.
Fizyolojik Güdü: Doğuştan gelen, organizma için hayati önem taşıyan , yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan güdülerdir. Birincil güdüler de denir. Açlık, susuzluk,cinsellik fizyolojik güdülere örnek verilebilir.
Biyolojik kökenli davranışa iten güce birincil (primer) güdü; psikolojik ve sosyal amaçlı davranışa iten güce ise ikincil (sekonder) güdü adı verilmektedir. Buna göre dürtüler sadece biyolojik kökenli olan birincil güdülerden ibarettir.
Dürtüsellik; kısa dönemde az yarar sağlayacak bir durumun uzun dönemde daha fazla yarar sağlayacak bir duruma tercih edilmesidir. Aslında beyin işleyiş yapısına göre zorunlu tercih olabilir. Örneğin; Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olanlar; çabuk olanı arzular, bekleyemez, erteleyemezler.
İçgüdü ve Dürtü Arasındaki Fark
İnsan, iç şiddetini dindirmek için dışarıya yönelir. İçgüdü ile dürtü arasındaki teme ayrım, nesnesidir. İçgüdünün belirli nesnesi yoktur, her şeye yönelebilir; dürtü ise, yokluğun itkisi ile belirli nesneye yönelir.
İçsel Güdülenme (Pekiştirme) (Ortalama okuma süresi 32 saniye.) Bireyin, davranışı bir ödül elde edebilmek ya da bir cezadan kaçınmak (kurtulabilmek) kaygısıyla değil de; kendisi inandığı ve doğru bulduğu için yapıyor olması durumudur.
Sosyal güdüler, toplum içinde ortaya çıkan güdülerdir. Bu tip güdüler, öğrenilmiş veya öğrenilmemiş olabilir. Örneğin, bir arada yaşama güdüsü öğrenilmediği halde, başarılı olma öğrenilmiştir. 1.Organizmanın dengesini sağlayarak canlının yaşamasını sağlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri