Şarap ve konyak gibi alkollü içkilerin vücudu soğuktan koruduğu anlayışının son derece yanlış olduğunu belirten Doç. Dr. Arınç, “İçki, başlangıçta verdiği enerji nedeniyle geçici olarak vücut ısısını artırır. Ancak, damar genişletici etkisi nedeniyle de vücutta ısı kaybına yol açar, üşümeyi ve donmayı kolaylaştırır.
Alkol kullanımının vücut ısısını artırdığına dair yanlış bir inanış mevcuttur. Aksine, alkol vücut sıcaklığını düşürmektedir. Alkol kullanan kişinin cilt damarları genişlemekte ve vücudun yüzeyine daha fazla kan ulaşmaktadır.
Alkolün beyni ve bedeni nasıl etkilediğine dair pek çok farklı fikirle karşılaşabilirsiniz, bunlardan en önemlisi de alkolün sakinleştirici olduğudur. Aslında bu hikayenin sadece bir parçası. Alkol bir sakinleştiricidir, ancak aynı şekilde dolaylı bir uyarıcıdır ve sizi şok edebilecek diğer birkaç işlevi daha vardır.
Yine de filmlerde alkol üşümenin çaresi olarak gösterilmeye ve insanlar, boyunlarında likör fıçısıyla gezen St. Bernard köpekleriyle ilgili efsaneye inanmaya devam ediyor. Oysa alkol aldığınızda vücut ısınız düşer, çünkü alkol vücudun yüzeyine daha fazla kan ulaşmasını sağlar ve bu da vücutta ısı kaybına neden olur.
Soğuk havalarda sıklıkla başvurulan konyak tüketimi aslında bir şehir efsanesidir. Hipotermiye karşı bir önlem olmamanın yanı sıra böyle zamanlarda alkol tüketilmesi donmayı kolaylaştırarak ciddi sağlık problemleri yaratır.
İlgili 17 soru bulundu
Ateş düşürmek için asla kolonya, alkol, sirke ve buz kullanmayın. Bunlar damarları ani olarak büzer ateş hemen düşer gibi olur. Sonrasında ise damarlar genişler ve ateş çok daha fazla yükselir. Özellikle küçük bebeklerde havale riskini artırır.”
Yaygın kanıya göre, alkollü içki vücudun savunma mekanizmasını zayıflatır ve virüslerin saldırısına açık hale getirir. Doktorların bu konuda pek bir çalışması olmamakla birlikte, yapılan bazı bağımsız araştırmalar, düzenli (ama az) içki içenlerin soğuk algınlığına daha az yakalandığını göstermiştir.
Alkol, beynimizdeki gama-aminobutrik (GABA) reseptörlerine yapışır. Bu sinir taşıyıcıları, sakinleştirme görevi görürler. Alkol ayni zamanda bize dopamin salgılatır. Dopamin de mutluluk ve ödül ile eşleşen sinir taşıyıcısıdır.
Ayeti bulunmaktadır ve bu ayete göre alkolün dinen vücuttan atılma süresi 40 gün olarak bilinmektedir. Hadisi şerifte yer alan bir diğer ayette ise; “İçki içen kimsenin 40 gün namazı kabul edilmez.”
Hafif bir alkol tüketimi, libidoyu ve rahatlığı arttıracağı için daha keyifli seks yapılmasına olanak sağlar. Özellikle şarap, likör, absinthe ve bira, seksten önce az miktarda tüketildiği takdirde sekse iyi gelir.
ALKOL KULLANMAK
Alkolün bir başka olumsuz etkisi idrar söktürücü özelliğinin olmasıdır. Vücutta su kaybı; baş ağrısı, ağız kuruluğu ve halsizliğe neden olur. Uzun süre alkol kullanımı B vitaminlerinin ve diğer besinlerin emilimini engellediği için de yorgunluk sebebidir.
Alkolün vücutta su tutulmasını sağlayan antidiüretik hormonun salınımını azaltarak susuzluğa neden olduğunu belirten Yiğit, 'Bu susuzluktan en çok etkilenen bölgelerden biri cildimizdir. 30 gün alkol alınmadığında cilt, ihtiyacı olan neme kavuşacağından daha sağlıklı görünür, ince çizgiler, kırışıklıklar azalır.
Fransa Tıp Akademisi: Alkol tüketimi zeka geriliğine ve şiddete neden oluyor.
Bebekler henüz aktif vücut hareketleri veya titreme ile kendi ısılarını üretemez. Bu sebeple vücut ısıları ne kadar düşerse, hipoterminin vücut üzerindeki yıkıcı etkileri o denli fazladır. Tüm bunların yanı sıra bazı ilaçlar ve alkol ya da uyuşturucu tüketimi de hipotermi riskinde artışa yol açabilir.
Artık en sağlıklı alkollü içeceklerin bir lig tablosu var. Onlarca yıllık kanıtlar gösteriyor ki ölçülü içildiğinde listenin başında yer alan kırmızı şarap kalbe iyi gelebilir. Ancak listeye göre şaşırtıcı bir şekilde, sağlık bilincine sahip kişiler için ikinci seçenek el yapımı elma şarabı.
Alkol alımı ile ilgili, tespit edilmiş kesin bir zararsızlık limiti yoktur. Genel olarak kabul edilen görüş, günde 10-15 g alkolün bir sorun olmayacağı yönündedir.
Sual: Gazetelerde şöyle bir fetva yayınlandı: (Sarhoşluk verecek derecede alkol bulunmayan içeceklerin içilmesi caiz, sarhoş edecek derecede alkol bulunan içeceklerin içilmesi ise haramdır. Sarhoş etmediği için kefirin içilmesi caizdir.)
Alkol hem sedatif (sakinleştirici) hem de depresan özellikleri olan bir maddedir.
Alkol kullanımının cinsellik üzerine etkileri şunlardır: Kronik alkol kullanımı sertleşmeyi bozmakta, boşalmayı geciktirmekte veya engellemektedir. Alkol cinsel istek kaybına ve fertilite azalmasına sebep olabilmektedir. Alkol kullanımı testosteron seviyesinde düşüş yaratabilmektedir.
Çok fazla alkol tüketerek, evlilik kurumu içerisindeki sorumluluklardan kaçmak ve bu sorumlulukları yerine getirmemek boşanma nedeni olarak kabul edilebiliyor. Bu süreçte Türk Medeni kanunu içinde bulunan ve 166.madde ile ifade edilen maddeye göre boşanma davası açılabiliyor.
Alkolün en fazla tahribata neden olduğu organ beyindir. Alkolün doğrudan etkisi mantıklı düşünme, karar verme ve hareket etme yeteneklerini bozmasıdır. Bu etkiler, alkol alımının hemen ardından görülür ve ciddi kazalar, yaralanmalar ve hatta ölümlere neden olmaktadır.
GÜNDE iki kadehten fazla şarap içenlerin, içmeyenlere oranla soğuk algınlığına yüzde 44 daha az yakalandıkları saptandı. Bunun, şaraptaki antioksidan özelliklerinden kaynaklanabileceği bildiriliyor.
Gribe yakalananların bol sıvı tüketmesi gerektiğini belirten Hazar, kahve ve alkol tüketiminin sıvı kaybına neden olduğu ve bu ikilinin enfeksiyon durumunda tüketilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.
Fakat unutulmamalıdır ki soğuk su, alkol ve kafein içerikli içerikler boğaz ağrısına iyi gelmemektedir. O nedenle bu tür içeceklerden bu süreçte uzak durulmalıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri