İrade, Allah'ın dilemesi demektir. İrade, bir şeyin olup olmamasını, şöyle veya böyle olmasını dilemek ve dilediği gibi yapmaktır. Dünyada var olan her şey Allah'ın dilemesi ile var olmuştur, O'nun dilediği zaman da yok olacaktır. O'nun dilediği olur dilemediği olmaz.
5- İrade: Allahü teâlânın dilemesi vardır. Dilediğini yaratır. Her şey Onun dilemesi ile var olur.
3. İrade Sıfatı: Yüce Allah'ın istediğini dileyip tercih etmesi demektir. Yani O'nun, bir işin şöyle olmasını değil de, böyle olmasını veya böyle olmasını değil de, şöyle olmasını dilemesi, dilediği gibi tâyin ve tahsis etmesidir.
İrade selbî bir sıfat olup Allah'ın bizzat mürîd olduğunu, iradesiyle zâtı arasında başkalığın bulunmadığını ve hiçbir engel olmaksızın fiillerini mümkün kıldığını ifade eder. Buna göre irade Allah'ın fâil-i muhtâr olduğunu, fiillerini hür olarak gerçekleştirdiğini gösteren ve zâtının aynı olan bir sıfattır.
İlgili 32 soru bulundu
Buna göre cüz'i irade insanın kendi yaptıklarıyla kaderini belirlemesidir. Külli irade ise Allah'ın belirlediği kader olarak ifade edilmektedir.
Kelâm ilminde irade, Allah'ın emirlerinde ve fiillerinde tamamen hür ve özgür olduğunu ifade eden bir yetkinliktir. Nitekim görünür âlemde iradeyle nitelenen kişi zorlama ve baskı altında değildir, eylemlerini kendi isteğine göre tercih edebilmektedir.
Allah'ın dilediğine hidayet etmek, rızık vermek, azap etmek ve saptırmak gibi tasarruflarda bulunacağını ifade etmesinin yanı sıra dilemesini istisnâ ederek bir şeyin olacağını veya olmayacağını da ifade etmektedir.
Sözlükte “işitmek, duymak; birinin arzu ve dileğini kabul etmek, anlamak; duyurmak” mânalarına gelen sem', terim olarak “Allah'ın işitilmeye konu teşkil eden her şeyi tam bir yetkinlikle işitmesi” diye tanımlanır.
Sadece Allahu Teala'da bulunan sıfatlar zati olarak nitelendirilir. Subuti sıfatlar ise varlığı kesin ve mutlak olan sıfatlar anlamına gelir. Bu nedenle Allah'ın isimlerinden biri Vacibu'l Vücud, yani zorunlu varlıktır.
Zati sıfatlar ve anlamları nelerdir? Sizin için detaylı bir şekilde derledik. Subuti sıfatlar hayat, irade, semi, basar ve ilim olmak üzere beş tanedir. Zati sıfatlar ise sırasıyla şöyledir: Vücut, Beka, Kıdem, Muhâlefetün li'l-havâdis, Kıyâm bi-nefsihî ve Vahdaniyet.
Mâtürîdî, vahdâniyyet sıfatını “Allah'ın zâtı ve sıfatları başta olmak üzere hiçbir yönden dengi ve benzerinin bulunmaması” şeklinde açıklamıştır.
Mâturîdîlere göre Tekvîn, Allah'ın zatı ile kaim ezeli bir sıfattır. Allah'ın diğer fiili sıfatlarını da ihtiva edecek şekilde “yok olanı, yokluktan varlığa çıkarma” anlamında Allah'ın yaratıcılığını ifade eder.
Meşîet kelimesi, varlık ve var olan anlamındaki “şey” kökünden türemiş mimli masdardır. ءاش fiilinin masdarı olmakla birlikte bu fiil “yok olan” hakkında da kullanılabilmektedir. Zira yokluğu ifade etmek de var olan ile mümkündür.
Mâtüridîler'e göre, tekvîn, Allah Teâlâ'nın ezelî, ebedî, Zât'la kâim ve zât üzerine zâit bir sıfatıdır., Allah mükevvenâtı tekvîn sıfatı ile "yoktan yaratmıştır". Allah'ın tekvîn sıfatı ile nitelenmesini nakil ve akıl gerektirmektedir.
De ki: “Allah, istediğini (hak edeni) saptırır, kendisine dönüş yapanı da doğru yola iletir. [Onun için mucizeler asıl faktör değiller.] İnkâr edenler, “Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?” derler. De ki: “Doğrusu, Allah dileyeni saptırır, bütün benliğiyle kendisine yöneleni de doğru yola iletir.”
Allah'ın görme sıfatını ifade eden kelâm terimi. Allah'ın insanlarca bilinebilmesi için zâtına nisbet edilen mâna ve mefhumlar anlamında kelâm terimi. Allah'ın isimlerinden (esmâ-i hüsnâ) biri.
ALLAH ARACISIZ İŞİTİR
Yani mahlûkatının seslerini, duâlarını, niyazlarını, yalvarışlarını, yakarışlarını harfiyen işiten; herkesin her âhını, her sözünü, her çağrısını, her çığlığını eksiksiz duyandır.
El-Alîm: Her şeyi en küçük detaylarını bilen. El-Kâbıd: Dilediğine darlık veren. El-Bâsıt: Dilediğine bolluk veren.
39 İnşa ya da terkip suretindeki Allah'ın yaratması, ayette belirtilen yaratmanın üçüncü safhasına işaret etmektedir. İnşa tarzı yaratma gibi, ihtira' tarzı yaratma da hâlihazırda sürekli olarak devam etmektedir. İlk varlıkların yaratılması ile son bulmuş ve bitmiş bir yaratma şekli değildir.
) Mâşâallah, “Allah'ın istediği olur.” anlamında kullanılır.
Bu alana ise “Küllî irade” denir. Allah'ın (c.c) istediğini istediği gibi dilemesi ve seçmesi olan küllî irade mutlak ve sınırsızdır. Küllî irade, her şeye hâkim olan, her şeyi içine alan iradedir.
Tekvini irade, teşrii iradenin karşıt kavramıdır. Bu iradede, Allah'ın irade ettiği şey hiçbir vasıta ve aracı olmadan direk olarak dışarıda (alemde) gerçekleşir. Bir başka ifadeyle tekvini irade, Allah'ın irade etmesiyle birlikte başka bir iradenin müdahalesi olmadan dışarıda gerçek ve hakiki olarak gerçekleşmesidir.
Dinî bir terim olarak vücûd, Allah'ın zihnin dışında gerçekliğinin bulunduğunu ve mevcudiyeti zorunlu bir varlık (vâcibü'l-vücûd) olduğunu belirtir. Allah'ın varlığı zâtının gereği yani kendindendir (bizâtihî/lizâtihî), O'nun dışındaki varlıkların mevcudiyeti ise kendileri dışındandır (bigayrihî/ligayrihî).
Sözlükte “varlığının üzerinden uzun zaman geçmek” anlamına gelen kıdem (kadâme) kelimesi, terim olarak “Allah'ın varlığının başlangıcı bulunmaması ve başkasına ihtiyaç duymaksızın mevcut olması” diye tanımlanır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri