Saf halinde parlak, hafif kırmızıya çalan sarı renkli, yumuşak, sünek ve dövülgen bir metaldir. Altının parlak sarı rengi, asitlere karşı dayanıklılığı, doğada serbest halde bulunabilmesi ve kolay işlenebilmesi gibi özellikleri, insanların ilkçağlardan beri ilgisini çekmiştir.
Sadece kuyumculuk sektöründe yer almayan ve diğer başka sektörler tarafından da kullanımı tercih edilen altın madeni, süsleme alanı, yiyecek ve içecek sektörü gibi tamamen farklı alanlarda da kullanılmaktadır. Hatta direkt yiyeceklerin üzerlerinin süslenmesinde dahi kullanılabilmektedir.
Altın, paslanma, çürüme ya da aşınmaya uğramayan, sert olduğu kadar esnekliği de yüksek olan çok değerli bir madendir. Saflık:Saf altın günlük kullanımın gerektirdiği sertliğe sahip olmadığından, gümüş, bakır, nikel ve çinko gibi metallerle birlikte kullanılarak gerekli dayanıklılığa ulaştırılır.
Altın Kullanımı
Her ne kadar geniş bir alanda yaygın biçimde kullanılsa bile, altın özellikle yatırım ile aksesuar amaçlı daha çok öne çıkar. Özellikle diğer döviz birimleri ile birlikte eşit oranda bir değere sahip olduğunu söylemek mümkün. Günümüzde pek çok kişi tarafından yatırım amaçlı değerlendirilir.
İlgili 44 soru bulundu
Az ve nadir bulunması, korozyona karşı dayanıklı ve biçimlendirilebilir olması, yoğunluk ve ağırlığının diğer metallere göre fazla olması, renginin beğenilmesi, yüksek sıcaklıkta eriyip form bozukluğu yapmaması ve endüstriyel olarak da kullanılması popüler bir maden olan altını değerli yapan özelliklerdir.
Yapılan araştırmalara göre altından yapılmış süs eşyaları M.Ö. 5000 yıllarında Anadolu'da kullanılmaya başlanmıştır. Dünyada ilk altın para M.Ö. 700 yıllarında Salihli-Sart yöresinde hüküm süren Lidya Kralı Krezüs (Karun) döneminde basılmıştır (Şekil 2).
Dünyada üretilen altının aşağı yukarı tümü, kuvarslı yada şistli damarlardan ve altınlı kumlardan çıkarılır. Altını ayırmak için mineraller mekanik yada kimyasal işlemler uygulanır. Mekanik yöntemde, mineral öğütülerek ince toz haline getirilir, sonra su ve yağlı bir madde karışımında yıkanır.
Yüksek enerjili ışınlara ait bir patlama sonucu ortaya çıktığı bilinen ve insanlık tarihinin başından beri önemli bir yere sahip olan altının dünyada oluşumu, tıpkı gümüş ve cıva gibi elementlerin ortaya çıkışı gibi, yoğun ve yüksek enerjili yıldızlardan olan iki nötron yıldızının birbiriyle çarpışması sonucu olmuştur.
Altının ilk olarak yüzeyde bulunduğu tahmin edilmekle birlikte altının çıkış tarihi olarak M.Ö. 5000'li yıllar gösterilebilir. Mısırlılar, dünyanın bilinen en eski altın üreticileri olmalarıyla bilinir. Madencilik tarihindeki ilk belge olarak görülen altın madenine ait bir kroki, Mısır'da keşfedilmiştir.
Altın binlerce yıldır değeri yüksek olan bir metaldir. Demir gibi paslanmadığı (oksitlenmediği) ve dünyada az bulunduğu için değerlidir.
Türkiye'de altın çıkarılan yerler şu şekilde sıralanmaktadır: Artvin ilinin Hot ilçesi, Balıkesir ilinin Çoraklık, Kubaşlar, Kızıltepe ve İvrindi ilçeleri, Çanakkale ilinin Lapseki, Kirazlı, Küçükdere, Madendağ ve Akbaba ilçeleri, Eskişehir ilinin Kaymaz, Sivrihisar, Midi ve Mescitli ilçeleri, İzmir ilinin Ovacık, ...
Dünyada saptanan 43 bin ton altın rezervinin 20 bin tonuna sahip olan Güney Afrika birinci sırada yer alırken, 6 bin 500 tonla Türkiye ikinci, 4 bin 770 tonla da ABD üçüncü sırada bulunuyor.
Altın dedektörü, yer altındaki altın gibi metal nesneleri tespit etmek için tasarlanmış bir tür metal dedektörüdür. Bu cihazlar, elektromanyetik sinyalleri yayan bir anten içerir ve bu sinyaller yeraltındaki metal nesneler tarafından yansıtılır.
Altının birçok farklı çeşidi olsa da, en yaygın olanları gram altın, çeyrek altın, yarım altın, tam altın, cumhuriyet altını, reşat altın, hamit altın ve gremse altınıdır. Bu çeşitlerin özellikleri ve yatırım potansiyelleri birbirinden farklıdır.
Altın yaygın olarak, içinde pek çok mineral bulunan kara kum toprak türünün olduğu bölgelerde ve kuvars kayaların arasında bulunur. Altın madeni çoğu zaman büyük kütleler halinde bulunmaz. Toprak arasında ince pullar şeklinde ya da kayaçlar arasında şeritler halinde bulunur.
Altın madeninin çok yumuşak ve kolay işlenebilir olması, bu elementin doğada oldukça kararlı bir yapıda bulunması sebebiyle hava ve sudan çok fazla etkilenmemesi, paslanmaması, birçok aside karşı dirençli olması gibi sebepler altın madenini değerli kılan özelliklerdir.
Açıklamada, "Metal yoğunluğu yüksek olan göktaşının çekirdeğinde demir, nikel ve altın olduğu tahmin ediliyor" denilirken bunun değerinin ise 10 katrilyon olduğu açıklandı.
Sürekli kendini yenileyen bir maden olan altının sonu yoktur. Altının oluşması için yüz binlerce yıl zaman geçmesi gerekmektedir.
Altının doğada bulunan saf hali; sarı renktir. Bu yüzden bu renge kavuşmak için hiçbir karışıma gerek olmaz. Altın ile yapılan takılar, doğalında sarı renkli olurlar.
Türkiye, maden açısından gelişmiş bir ülkedir. Her nehir temas ettiği altın ile kuartz damarlarından altın taşımaktadır. Bu doğrultuda her nehirde ve derece bir miktarda altın yer almaktadır.
Altın da en ağır metallerden biri olduğu için altın arayanların en çok baktığı topraklar, kara kumdur. Volkanik kül içeren topraklar ve daha çok çöllerde görülen kırmızı topraklar da yine altın arayan kişilerin sıklıkla baktığı topraklar olur.
Bilimcilerin son araştırmasına göre Dünya, üzerindeki element bolluğunu milyarlarca yıl önce yaşanan gökcismi çarpışmalarına borçlu. Amerikalı bilim adamlarının araştırmasına göre, altın ve platin gibi değerli elementler Dünya, Ay ve Mars'a 4,5 milyar yıl önceki dev çarpışmalar sonucu geldi.
Bu işin kanuni olup olmadığını soruyorlar. Maden arama ruhsatlı alanlarda altın aramak mevzuata aykırı, onun dışında doğadaki bütün derelerde altın aramanın bir sakıncası yok.
Örneğin çıkarılan altının ons fiyatı 800 dolardan düşükse devlet hakkı yüzde 1. Eğer 2 bin 101 dolardan yüksekse devlet hakkı, yüzde 15. Benzer şekilde çıkarılan gümüşün ons fiyatı 10 dolar altındaysa devlet, yüzde 1'ini alıyor. 37 dolardan fazlaysa yüzde 15'ini alıyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri