Dren, ameliyat sonrası dönemde ameliyat alanında oluşan kan ve sıvı birikimini dışarıya almak (drenaj) amacıyla kullanılan, ucunda sıvının birikeceği ölçekli bir hazne taşıyan, 3-10 mm çapında, silikon veya plastikten yapılmış ve saydam olan bir tüptür.
Sadece tüp mide ameliyatında ve genel cerrahi ameliyatlarında değil birçok ameliyat şeklinde vücuda kontrol amaçlı dren yerleştirilmektedir.
Drenler hem tedavi edici hem de profilaktik amaçla kullanılmaktadır. En sık kullanım sebebi profilaktik amaçlı kan, lenfatik drenaj gibi sıvıların ve havanın cerrahi sonrası oluşacak boşluklarda birikimini önlemektir (4).
Çoğu hastada karın bölgesine bir ya da iki adet dren konmakta ve bunlar birkaç gün ile bir-iki hafta arasında bu bölgede bırakılmaktadır. Bu şekilde iyileşme döneminde deri altında birikmesi muhtemel sızıntıların emilip dışarı alınması sağlanmaktadır.
08- HASTANEDE AMELİYAT SONRASI
Bazen yara kenarına yakın bir yerden dışarıya uzanan 3-4 mm çapında plastik bir boru (dren) bulunabilir. Bu dren erken dönemde ameliyat alanından olabilecek sızmaların vakum yardımıyla dışarı alınmasını sağlar. Dren genellikle ertesi sabah sorunsuz bir şekilde çıkartılır.
İlgili 41 soru bulundu
Drenler alınmadan kesinlikle duş almayınız. Drenlerin giriş yerlerinden içeri su ile birlikte mikrop girebilir. Drenler genellikle 3-4 gün içinde alınır. Drenler alındıktan sonraki ilk pansumanınız genellikle dren yerinden gelen akıntı ile kirlenecektir.
BANYO yapılabilir. Tekrar pansuman gerekmez. İlk on gün yaranın üstü fazla sürtelenmemelidir. Taburcu olduktan sonraki ilk 4-5 gün ağrı kesici kullanılmalıdır.
Peki dren takılırken veya dren çıkarılırken ağrı olur mu? Dren takılırken hastalar “genel anestezi” altında olduklarından bunu hissetmeleri mümkün değildir. Dren çıkarılırken ağrı olması genellikle hastanın ağrı eşiğiyle (ağrı hissetme derecesiyle), drenin kalibrasyonuyla ve drenin kalış süresiyle yakından ilgilidir.
Dren sonlandırılması mümkünse iki sağlık profesyoneli tarafından gerçekleştirilmelidir (24). Dren çıkarıldıktan sonra insizyon hattı ciltte kalan sütur materyali ile kapatılmalı ve steril pansuman uygulanmalıdır.
Bu işleme perkütan drenaj (kapalı boşaltım) adı verilmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu işleme "iğne deliğinden ameliyat" adı verilmektedir. Cildinizdeki 1-2 mm kalınlıktaki bir delikten işlem gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle de girişi deliğine dikiş bile atılmaz.
Gerek açık gerekse kapalı ameliyatta bazı durumlarda karnın içine “dren” adı verilen bir tüp yerleştirilmesi gerekli olabilir. Dren yerleştirilmesindeki amaç, ameliyat sonrasında sızabilecek kan ve safra gibi sıvıların karın dışına alınması ve böylece bu sıvıların karın içinde birikmesini önlemektir.
Yaradan gelen akıntı rengi seröz olmalı ve 4 ila 6. gün akıntı kesilir.
Gaz oluşmasının yanı sıra anne de kabızlıkta görülebilir. Ancak anne, gaz çıkaramadığı takdirde taburcu olamaz. Ameliyat sonrasında gaz çıkaramama daha büyük problemlerin oluşmasına bir etkendir. Gazın çıkmaması, bağırsak dolaşmasının en büyük etkilerinden biridir.
Hastaların yaklaşık %8'inde az veya çok hastalık yapma potansiyeline sahiptir. Bu enfeksiyonlar, hastanın hastaneye yattıktan 48-72 saat sonra veya hasta taburcu olduktan sonra 10 gün içerisinde ortaya çıkan mikroplu hastalıklardır. Bu enfeksiyonlar bakterilere, mantarlara, parazitlere ve virüslere bağlı gelişebilir.
Dren çekilmesini takiben gelişen karın içi organ evisserasyonları, hasta ve cerrah açısından ciddi sıkıntılara yol açabilen ve acil cerrahi müdahaleyi gerektiren bir durumdur. Altta yatan etyolojik faktörler, hastaya ve/veya cerrahi tekniğe bağlı olarak incelenebilir.
Karın içi ameliyatlardan sonra yara yerinde gelişen kan birikmesi, enfeksiyon veya sıvı birikmesi sonucu karın kaslarının tam olarak kaynamaması nedeniyle oluşur. Hastanın yara iyileşmesini geciktirici hastalığının bulunması veya acil karıncerrahisi geçirmiş olması risk faktörüdür.
Bir ucu ameliyat bölgesine yerleştirilir ve genellikle koltukaltına yakın, ayrı bir kesiden dışarıya çıkartılır. Sıvının biriktirildiği haznede değişik derecelerde vakum yaparak sıvının dışarıya alınmasına yardımcı olacağı bir mekanizma mevcuttur.
Yine hasta ve ameliyatın niteliklerine göre değişmekle birlikte ameliyattan sonra ortalama 1-3 gün içinde dren alınır. Özel durumlarda süre uzayabilir.
Tüpün sürekli negatif basınçta olma durumu kontrol edilir. Dren negatif basınca geçmiyor ve sürekli pozitif basınçta kalıyor ise kanama riski nedeniyle hekime haber verilmelidir.
Dren boşaltmadan önce içerisinde kalan pıhtıları yok etmek için kablo kısmı sağılır. Drenin üzerindeki tıpa açılıp, içerisindeki sıvı kaba boşaltılır. Ardından tıpa kapatılırken önce dren sıkılır ve sıkılı bir şekildeyken bırakılmadan tıpası kapatılır. Sonra sıvının miktarı forma işlenir.
Ameliyat bölgesinde giderek artan ağrı, kızarıklık, hassasiyet ve akıntı gibi sorunlar da enfeksiyon belirtisi olabilir ve mutlaka doktorunuzun bilgilendirilmesi gereken durumlardandır.
Bir şırıngayı, doktorunuzun önerdiği şekilde tuzlu su veya sabunlu su ile doldurun. Şırıngayı yaradan 2,5 ila 15 santimetre uzakta tutun. Drenajı ve akıntıyı yıkamak için yaraya yeterince sert şekilde püskürtün. Yarayı dikkatlice kurulamak için temiz, yumuşak, kuru bir bez veya gazlı bez parçası kullanın.
Dren ameliyat sırasında yerleştirilir. Hastanın ameliyat sonrası o bölgede oluşacak fazla vücut sıvıları ve kanı dışarı atmasını sağlayan ince plastik bir hortumdur.
Gerçekleştirilmiş olan ameliyat sonrası gaz çıkarma, sindirim organlarının normal durumuna döndüğüne işaret etmekte olduğundan dolayı son derece önemlidir. Bu bakımdan ameliyatsız gaz çıkarma sorunun yaşayan bireylerin yapabileceği bir takım uygulamaların varlığı söz konusudur.
Ameliyattan sonraki dönemde 1 hafta ani hareketlerden ve ağır kaldırmaktan kaçınılması gerekmektedir. 1 hafta sonra cinsel ilişkiye girilmesinde herhangi bir sakınca yoktur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri