31 Temmuz 2005 Pazar günü yerel saatle 00.45 de Bala'da (Ankara) bir depremin olduğu, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Gözlem Laboratuvarı ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KOERİ) tarafından kaydedilmiş ve duyurulmuştur.
Bu deprem, Ankara'da yaşanan en ölümcül deprem olarak kaydedilmiştir. 13 Mart 1992 Ayaş Depremi: Ankara'ya yakın bir ilçe olan Ayaş'ta meydana gelen 1992 Ayaş Depremi, 6,8 büyüklüğünde gerçekleşmiştir. Bu deprem, Ankara'da da hissedilmiş ve çevredeki yerleşim birimlerinde hasara neden olmuştur.
Ankara, konumu nedeniyle kuzeyden Kuzey Anadolu Fay Sistemi, güney doğudan Keskin fayı, güneyden Tuz Gölü Fay Zonu, doğudan Ezi- nepazarı fayı ve güney batıdan Eskişehir Fay zonu tarafından çevrelenmiş durumdadır. Belirtilen faylar, aktif olup yıkıcı ve büyük depremler üretme potansiyeline sahiptir.
17 Ağustos 1668'de sabaha karşı, Kuzey Anadolu Fay Hattının 600 km'lik bir bölümü, büyük bir depremle sarsıldı. Tahmini büyüklüğü 7,8–8,0 Ms aralığındaydı ve Mercalli şiddet ölçeğinde IX'du. Depremin merkez üssü, Ladik Gölü'nün güney kıyısındaydı.
AFAD'dan yapılan açıklamaya göre; depremin büyüklüğü 3,2 olarak belirlendi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) sitesinde yer alan bilgiye göre Ankara'nın Kalecik ilçesinde 3.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Saat 04.25'te gerçekleşen depremin derinliği 8.58 kilometre olarak ölçüldü.
İlgili 31 soru bulundu
31 Temmuz tarihinde yerel saat ile 00:45'de büyüklüğü Ml=5.3 olan bir deprem meydana gelmiştir.
17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde ve Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu.
Ankara kent merkezi adı geçen bu faylara 60 - 80 km uzaklıktadır. Ankara'nın Çamlıdere ve Kızılcahamam ilçeleri Kuzey Anadolu fay zonuna, Elmadağ ve Kalecik gibi ilçeleri Ezine- pazarı fayına, Şereflikoçhisar, Evren, Bala ve Haymana gibi ilçeleri de Tuz Gölü fay zonuna çok yakın 20 – 30 km uzaklıktadır.
Doğu Türkiye'de Van kentinin 90 km kuzeydoğusundaki Çaldıran (şekil 1) ve dolayında 24 Kasım 1976 Çarşam- ba günü, Kandilli gözlemevinin değer- lendirmesine göre 7,6 büyüklüğünde bir deprem olmuştur. Deprem, Türkiye sa- ati ile 14.30'da meydana gelmiş, çok büyük can ve mal kaybına yol açmış- tır.
Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı Türkiye'nin diri fay haritalarında, Ankara'nın Etimesgut ilçesinde Bağlıca'dan Yapracık'a uzanan bir fay görülüyor.
Ankara çevresindeki depremlerden etkilenen bir kenttir. Ankara Fay Hattı şehrin altından geçmemekte fakat sınır ilçelerinden bazı fay hatları geçmektedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı Kırşehir'de, Haymana ve Bala'nın altında ise küçük fay hatları bulunmaktadır.
Jeologlar, fay hatlarından dolayı Marmara, Ege, Akdeniz ve Anadolu'nun doğusunun yüksek ölçüde risk taşıdığının altını çiziyor. Türkiye'nin sınırları içerisinde 3 büyük fay hattı bulunuyor. Bunlar “Kuzey Anadolu”, “Doğu Anadolu” ve “Batı Anadolu” fay hatları olarak isimlendiriliyor. İstanbul ve Ankara'da diri fay yok.
Ankara için “sıvılaşma riski yoktur. Ankara 1972 Tarihli Türkiye Deprem Bölgeleri Ha- ritası ile 4ncü derece tehlike bölgesi olmuştur. IV dere- ce deprem tehlike bölgelerinde 4-5 mağnitüdlü yakın odaklı deprem beklenir.
Dünya'nın büyük depremleri arasında sayılan Kuzey Anadolu depremi, 17 Ağustos 1668 tarihinde gerçekleşmiş 9 şiddetinde olduğu varsayılan deprem Bolu, Ankara, Kastamonu ve İstanbul'da büyük yıkıma neden olmuştu. Türkiye'de kaydedilen en şiddetli deprem olarak tarihe geçen 1668 depremi, sabah saatlerinde meydana geldi.
Ortalama olarak her 6 yılda bir 7'den büyük bir deprem meydana geldiği gerçeğine baktığımızda, Erciş-Van depreminden bu yana 12 yıldır büyük bir deprem meydana gelmediği ve 7 ve daha büyük depremlerin sayısının ortalamanın altında kaldığı görülmektedir.
İstanbul'u derinden etkileyen ve insanların deprem gerçeği ile yüzleşmesine yol açan 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminden 36 yıl önce 18 Eylül 1963'te meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki deprem de şehri hayli sarstı fakat yıkılan bina olmadı.
Güneş'in çekim gücünün etkisiyle Dünya'nın gece bölümü büyük bir baskı altındayken, gündüz kısmı gevşek konumdadır. Bu sebeple depremlerin genelde gece olduğu ve aşırı basınca dayanamayıp kırıldığı tahmin ediliyor.
En büyüğü 11 şiddetinde. 12'de yeryüzü şekil değiştiriyor, yer çekimi devre dışı kalıyor." dedi. Türkiye'nin depremler konusunda sıklıkla karşılaştırıldığı Japonya'daki fayların farklı özelliklerinin bulunduğuna işaret eden Sözbilir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Japonya'da daha az yıkım olur.
Ankara il sınırları içindeki alanın %30'u 1. ve 2. derece deprem alanıdır. Son yüz yılda meydana gelen küçük şiddetli depremlerin çoğu Kuzey Anadolu Fay Hattı ve yakın çevresinde veya başkentin güneydoğusunda Tuz Gölü ve Kırşehir fayı civarındadır.
Ankara'da Fay Hattı Hangi İlçelerden Geçiyor? Ankara'da fay hattı; Çamlıdere, Evren, Bala, Elmadağ, Nallıhan, Kızılcahamam, Çubuk, Beypazarı, Güdül, Gölbaşı, Etimesgut, Haymana, Çankaya, Polatlı, Sincan ve Yenimahalle ilçelerinden geçmektedir.
AFAD ve uzmanların açıklamasına göre Türkiye'de fay hattı olmayan veya deprem riskinin en az olduğu illerin arasında Ankara, Antalya, Sinop ve Zonguldak bulunuyor.
Ankara ili genel olarak depremsellik ve deprem tehlikesi açısından güvenli bir yer olarak bilinir.
Deprem Niğde'nin yanı sıra Ankara, Konya ve Mersin'den de hissedildi.
1938 Keskin (Kırşehir) Depremi, Ankara'yı etkilemiş, özellikle 1944 Gerede (Bolu) Depreminde Ankara il sınırları içinde 125 can kaybı, 1450 yıkıntı ve 2716 ağır hasarlı yapı kaydedilmiştir (Ergünay, 1984).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri