Demetevler'den 12 Kasım 1999 depreminden sonra ciddi bir hasar bildirilmemiş- tir. 12 Kasım 1999 depreminin Ankara'da yarattığı yer ivmesi bir bakıma Ankara'da yakın zamanlarda hisse- dilmiş en büyük deprem yer ivmesidir.
Bu deprem, Ankara'da yaşanan en ölümcül deprem olarak kaydedilmiştir. 13 Mart 1992 Ayaş Depremi: Ankara'ya yakın bir ilçe olan Ayaş'ta meydana gelen 1992 Ayaş Depremi, 6,8 büyüklüğünde gerçekleşmiştir. Bu deprem, Ankara'da da hissedilmiş ve çevredeki yerleşim birimlerinde hasara neden olmuştur.
Ankara'nın, deprem özelinde afet riskinin düşük olduğu bir şehir olarak değerlendirilebileceği ifade edilen raporda, şu tespitlere yer verildi: "Ankara'da şimdiye kadar yıkıcı deprem yaşanmamıştır. Dolayısıyla merkezden geçen ve herhangi bir büyük deprem üretecek diri fay bulunmamaktadır" denildi.
AFAD'dan yapılan açıklamaya göre; depremin büyüklüğü 3,2 olarak belirlendi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) sitesinde yer alan bilgiye göre Ankara'nın Kalecik ilçesinde 3.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Saat 04.25'te gerçekleşen depremin derinliği 8.58 kilometre olarak ölçüldü.
17 Ağustos 1668'de sabaha karşı, Kuzey Anadolu Fay Hattının 600 km'lik bir bölümü, büyük bir depremle sarsıldı. Tahmini büyüklüğü 7,8–8,0 Ms aralığındaydı ve Mercalli şiddet ölçeğinde IX'du. Depremin merkez üssü, Ladik Gölü'nün güney kıyısındaydı.
İlgili 23 soru bulundu
Ankara kent merkezi adı geçen bu faylara 60 - 80 km uzaklıktadır. Ankara'nın Çamlıdere ve Kızılcahamam ilçeleri Kuzey Anadolu fay zonuna, Elmadağ ve Kalecik gibi ilçeleri Ezine- pazarı fayına, Şereflikoçhisar, Evren, Bala ve Haymana gibi ilçeleri de Tuz Gölü fay zonuna çok yakın 20 – 30 km uzaklıktadır.
17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde ve Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu.
Ankara ve bağlı yerleşkeler, Kuzey Anadolu Fay Sistemi gibi çok aktif (yıkıcı deprem yinelenme aralığı (250-300 yıl) ve plaka sınırı niteliğinde bir deprem kaynağı ile Çeltikçi, Ayaş, İnönü-Eskişehir, Tuzgölü, Seyfe, Salanda, Kesikköprü, Küredağ, Balaban ve Afşar fay kuşakları gibi aktif fakat yinelenme aralığı oldukça ...
Ankara ve çevre illerden de hissedildi - YouTube.
Ankara'nın çevresi kuzeyden Kuzey Anadolu fayı, güneyden Tuz Gölü fay zonu, doğuda Kırıkkale Erbaa fayı, güneydoğudan Seyfe ve Salanda fayları, batı ve güneybatıdan Eskişehir fay zonu ile çevrelenmiş durumdadır.
Ankara kent merkezi, Mülga Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından 1996 yılında yayımlanan ve bakanlar kurulu kararı ile yürürlüğe girmiş olan ve olasılık yöntemine göre hazırlanmış resmi deprem bölgeleri haritasına göre IV. derece deprem bölgesinde yer almaktadır.
Ankara'nın depreme dayanıklı ilçeleri de merak edilen konular arasındadır. Ankara deprem riski haritası incelendiğinde genel olarak ilin üçüncü ve dördüncü derece deprem bölgesinde olduğu görülmektedir. Bu durum Ankara'da genel olarak deprem riskinin az olduğunu göstermektedir.
İstanbul ve Ankara'da diri fay yok. Fakat yakınlarında yer alan diri fay hatları Türkiye'nin finans, tarih ve kültür-sanat merkezi İstanbul ile başkenti Ankara'yı da deprem riskiyle karşı karşıya bırakıyor.
Ülkemizin dünyada bor madeni zenginliği açısından birincisi olmasını deprem fay hatlarına borçluyuz. Endüstriyel hammadde açısından ülkemiz çok zengindir. Madenlerimizi uygun bir şekilde kullanabilirsek, bunun geliri ülkenin her türlü ihtiyacını karşılayabilir.
Ortalama olarak her 6 yılda bir 7'den büyük bir deprem meydana geldiği gerçeğine baktığımızda, Erciş-Van depreminden bu yana 12 yıldır büyük bir deprem meydana gelmediği ve 7 ve daha büyük depremlerin sayısının ortalamanın altında kaldığı görülmektedir.
Nitekim 31 Temmuz 2005 (Mw = 5.3), 20 Aralık 2007 (Ml=5.6) ve 27 Aralık 2007 (Ml=5.5) Afşar (Bala-Ankara) gibi çok yeni depremler, KB- gidişli Afşar ve KD-gidişli Küredağ eşlenik fay sisteminin etkinleşmesinden kaynaklanmıştır.
Ankara 3. ve 4. deprem bölgesi olarak görülse de asla risk yok denilemez. Ankara fay hattı şehrin altından geçmiyor olsa da, Ankara'nın sınır ilçelerinin bir çoğunun altında fay hattı bulunuyor.
AFAD ve uzmanların açıklamasına göre Türkiye'de fay hattı olmayan veya deprem riskinin en az olduğu illerin arasında Ankara, Antalya, Sinop ve Zonguldak bulunuyor.
Deprem Niğde'nin yanı sıra Ankara, Konya ve Mersin'den de hissedildi.
Merkez üssü Haymana olan ve 24 Ağustos 1999'daki 4.7 büyüklüğündeki deprem ise can ve mal kaybına yol açmazken önemli ölçüde hissedildi. 6 Haziran 2000'de merkez üssü Çankırı'nın Ota ilçesi olan 5.9 şiddetindeki deprem, Ankara'da oldukça kuvvetli hissedildi.
Süleyman Pampal, Bor'da meydana gelen depremin Tuz Gölü Fay Zonu'nun güney ucunda yaşandığına dikkat çekerek, Niğde Bor'dan Ankara'ya kadar uzanan bu fay hattında 7 ila 7,5 büyüklüğünde bir depremin meydana gelmesinin şaşırtıcı olmayacağını söyleyerek, "Tuz Gölü Fay Zonu, Ankara'yı tehdit eden fayların başında gelir" ...
Güneş'in çekim gücünün etkisiyle Dünya'nın gece bölümü büyük bir baskı altındayken, gündüz kısmı gevşek konumdadır. Bu sebeple depremlerin genelde gece olduğu ve aşırı basınca dayanamayıp kırıldığı tahmin ediliyor.
İstanbul'u derinden etkileyen ve insanların deprem gerçeği ile yüzleşmesine yol açan 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminden 36 yıl önce 18 Eylül 1963'te meydana gelen 6,3 büyüklüğündeki deprem de şehri hayli sarstı fakat yıkılan bina olmadı.
En büyüğü 11 şiddetinde. 12'de yeryüzü şekil değiştiriyor, yer çekimi devre dışı kalıyor." dedi. Türkiye'nin depremler konusunda sıklıkla karşılaştırıldığı Japonya'daki fayların farklı özelliklerinin bulunduğuna işaret eden Sözbilir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Japonya'da daha az yıkım olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri