İlaçlarla birlikte alınan bitkisel içeceklerin ilacın etkisini azaltma gibi bir durum oluşturmadığını belirten Demirtaşoğlu, adaçayı, nane limon ya da su içilmesinin çok da bir farkının olmayacağını önemli olanın sıvı alımının artırılmasının olduğunu söyledi.
GREYFURT-LİMONA DİKKAT
İlaçların kullanımında en çok yapılan hatalı besin tüketimi başta greyfurt suyu olmak üzere narenciye grubundan limon ve portakal suyu ile gerçekleşiyor. Antibiyotikler ve alerji ilaçları olarak bilinen antihistaminikler greyfurt suyuyla hızlı etkileşime giriyor.
Tehlikeli ikili: Antibiyotik ve süt
Bu yüzden antibiyotiğin kullanıldığı saatlerde süt ve ürünleri tüketilmemelidir. Yine bir takım antibiyotikler ise meyve suyu, domates, kafein ile birlikte kullanıldığında ilacın midede harabiyetini artırabilir.
Greyfurt ve limon suyu gibi asidik içeceklerin, bazı ilaçlarla etkileşerek ilacın emilimini ve metabolizmasını etkilediği yine bazı ilaçların yapısını bozabileceği akılda tutulmalıdır.
Araştırmalar antibiyotikler dahil bazı ilaçları alırken greyfurt ve greyfurt suyu tüketmenin zararlı olabileceğini göstermiştir. Antibiyotik kullanırken greyfurt tüketmek, vücudun ilacı düzgün bir şekilde parçalamasını engelleyebilir. İlacın etkisini azaltabilir.
İlgili 18 soru bulundu
Antibiyotik kullanımı sırasında mutlaka vücut için sağlıklı besinler de tüketilmelidir. Özellikle C vitamini olan meyve ve sebzeler bu dönemde vücudun direncini arttırmaya yardımcı olmaktadır. Takviye edici vitaminler de aynı şekilde besinler ile birlikte alınmalıdır.
Probiyotik bakterilerden laktik asit bakterilerini içeren yoğurt, peynir, kefir, tarhana ve turşu gibi fermente besin tüketimi, antibiyotik kullanımı sonrası değişen bakteri dengesinin yeniden kazanılması ve yan etkilerin azaltılmasında etkili olabiliyor.
İlaçlarla birlikte alınan bitkisel içeceklerin ilacın etkisini azaltma gibi bir durum oluşturmadığını belirten Demirtaşoğlu, adaçayı, nane limon ya da su içilmesinin çok da bir farkının olmayacağını önemli olanın sıvı alımının artırılmasının olduğunu söyledi.
Klorokin, sıtma mağdurlarını tedavi etmek için kullanılır ve limon suyu etkinliğini azaltır. Doktorlar sıtma hastalarının tedavi süresince ve iyileşme döneminde limon suyu tüketmemelerini önermektedir. Turunçgiller bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Reaksiyonlar migren ve cilt alerjisini içerebilir.
Limonlu su tüketmek kan basıncını düşürerek felç ve kalp hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı olur. Düzenli olarak limonlu su tüketmek obezite riskini azalttığı için dolaylı olarak kalp ve damar hastalıkları için de önleyici etkiye sahiptir.
Antibiyotikler birçok karaciğer ve böbrek yolu ile bedenden atılır. Bundan dolayı karaciğer ve böbrekte hasar oluşabilmektedir. Böbrek ve karaciğer rahatsızlığı bulunan kişilerde, antibiyotik tedavisi gerekli ise az dozda ya da böbrek-karaciğer atılımı bulunmayan ilaçlar seçilmelidir.
Özellikle antibiyotiklerin, antiromatizmal ilaçların, demir haplarının az su ile ya da susuz yutulması, gece yatmadan hemen önce alınması yutma güçlüğü ile kendini gösteren ağrılı ülsere yol açabiliyor.
Antibiyotik ilaç kullanımı sırasında greyfurt tüketimi antibiyotik ilaçların parçalanmasını ve kalsiyum takviyeleri ilaç emilimini azaltmaktadır. Ayrıca yüksek kafeinli ve şekerli ürünler ilaçla tepkimeye girerek bağırsak sağlığını etkileyebileceği unutulmamalıdır.
Ayrıca limondaki asit, aşırı tüketildiğinde mideye zarar veriyor. Özellikle aç karnına fazla miktarda içilen limonlu su ülser ve reflü gibi çeşitli mide hastalıklarını tetikleyebiliyor. Limon, yapısı nedeniyle sık idrara çıkmanızı sağlayan bir meyvedir. Bu da dehidrasyona neden olabilir.
Tok karnına alınması gereken bir ilacı aç karnına alırsak midede tahrişe neden olabilir. Aç karnına alınması gereken bir ilaç tok karnına alınırsa yiyeceklerle etkileşiyor. Soda, kola ve portakal suyu gibi asitli içecekler de mide asiditesini değiştirdiği için penisilin grubu antibiyotiklerin emilimini azaltabiliyor.
Greyfurt, elma ve portakal suyunun bazı ilaçların etkisini azaltabildiği, bu nedenle tehlikeli sonuçlar doğurabileceği bildirildi.
Sabah saatlerinde ve yemeklerden önce içilen limonlu su, ağız ve diş sağlığının korunmasına destek olur. Besin artıkları ağızda mikroorganizma üremesine neden olabilir. Limonlu su sayesinde bu mikroorganizmalar ortadan kaldırılabilir. Bu içecek aynı zamanda temiz ve ferah bir nefes oluşumu sağlar.
- Kanı temizler ve kan basıncını dengeler. - Kanın pıhtılaşmasını sağlayan maddeler içerir ve salgılar. - Bağışıklık sistemini güçlendirir ve serbest radikallerin oluşumunu engeller. - Yüksek demir içeriğine sahip olduğu için kansızlık problemlerini çözmede yardımcı olur.
Limon, içeriğindeki C vitamini sayesinde immün sistemini (bağışıklık sistemi) destekleyerek cilt sağlığını korurken aynı zamanda bağırsak sağlığı için çok önemlidir. Çok güçlü bir antibakteriyal olan pektin lifi içerir. Bu sayede sindirim sisteminin düzgün çalışmasını sağlar.
Limon suyu iltihabı yok eder ve tahriş olmuş bölgelerinizi yatıştırır. Limon suyu çok fazla potasyum içerdiğinden depresyon, kaygı ve unutkanlığı azaltma etkisi vardır.
Limon suyu iltihabı yok eder ve tahriş olmuş bölgelerinizi yatıştırır. Nefesi ferahlatır: Tüketilen bazı gıdalar nefeste koku oluşmasına sebep olabilir. Bu gıdaların ardından limonlu su içerek nefesinizi tazeleyebilirsiniz.
Limon suyu enfeksiyonlarla savaşır
İçerdiği sitrik asit nedeniyle, enfeksiyonlarla savaşmada yardımcıdır.
Bu da yemekten iki saat önce veya yemek yedikten iki-dört saat sonra alınmaları gerektiği anlamına gelir.
Antibiyotiğe doktor kontrolünde başlanmalı, kullanım süresi ve dozajını uzman hekim belirlemelidir. Antibiyotikler bakteriyel kaynaklı hastalıklarda kullanılmalıdır. Hekim kontrolünde kullanılan antibiyotik zamanından önce bırakılmamalıdır. Geniş etkili antibiyotikler mecbur kalınmadıkça alınmamalıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri