Aura terapistlerine göre, aura bedeni sarmalayan bir enerji alanıdır ve bedenin kendisi hastalığı ya da hastalığın belirtilerini göstermeden önce, aura fiziki hastalığın belirtilerini sergiler.
Aura, paranormal veya tinsel anlamda kullanılan bir terim olup, canlıların bedenlerinden yayıldığı varsayılan ışınımla oluşan ve gitgide yayılan tesir kuşakları tarzında kendini gösterdiği iddia edilen elektromanyetik alana verilen addır.
Genellikle aurası yüksek olan kişiler dik yürüyüş, oturuş ve görünüşleri ile dikkat çekerler. Dışarıdan soğuk bir izlenim yaratıyor gibi gözükse bile ellerinde olmadan duruşlarını asil yansıtırlar.
Aura, canlı veya cansız her nesnedeki atomların artı ve eksi kutupları arasında oluşan elektromanyetik bir koruma kalkanını ifade ediyor. Aura kelimesini ilk duyduğunuzda pek çok kişi gibi sizin de aklınızda onun spiritüel bir terim olduğuna dair düşünceler uyanmış olabilir.
Aura ruhsal renkleri kişinin ruh hali ve niyeti ile değişiyor ancak çakralar ruhsal renkleri daha derinden bağlantılı ve sabit kalıyor. Sadece büyük bir yaşam olayı, birinin Çakralarının rengini değiştirebilir. Ayrıca, Çakralar içindeyken auralar dışarıdadır.
İlgili 43 soru bulundu
Aurası yüksek demek bireyin hayat enerjisinin de yüksek olması demektir. Dışarıdan gelmiş hastalıklara veya kötü enerjilere karşı tıpkı bir kalkan görevi üstlenmektedir. Duygusal ve ruhsal açıdan da kuvvetli bir rol oynamaktadır. Aura yüksek olması esasında kişi için pozitif bir durumdur.
Herhangi bir aura rengini “en güçlü” olarak kabul etmek pek doğru olmasa da kırmızı ve mor renkli auraların enerjisel boyutta diğerlerine göre biraz daha öne çıktığı söylenebilir. Kırmızı aura rengi kök çakra ile bağlantılıdır ve ayakları yere sağlam basan, öz güvenli, cesur ve enerjik kişiler bu aura rengine sahiptir.
İnsan vücudunu çevreleyen elektromanyetik alana deniliyor. Yaşamımızı idame etmemizi sağlayan çakralar vardır. Evrensel enerjiyi vücudumuza alarak bu çakralar sayesinde idame ederiz. İşte bu çakraların hepsi aurada bulunmaktadır.
Aura bireylerde güçlü ve güçsüz olarak bulunur. Aurası güçsüz olan bireyler kolay bir şekilde hasta olur, negatif olaylardan çabuk etkilenir. Ancak aurası yüksek olan kişiler daha zor hastalanır ve negatif olaylara karşı daha olumlu yaklaşırlar. Yüksek aura sahip olan insanlar hayat enerjisi yüksek olan kişilerdir.
Aura terapistlerine göre, aura bedeni sarmalayan bir enerji alanıdır ve bedenin kendisi hastalığı ya da hastalığın belirtilerini göstermeden önce, aura fiziki hastalığın belirtilerini sergiler. Aura terapinin geçerliliği bir yana, auralara inanmanın bilimsel bir temeli yoktur.
Denize girmek ve güneşlenmek muhteşem aura temizleyicidirler. Bu mümkün değilse Aura temizliğini sirkeli su ile ya da doğal tuz ilave ettiğiniz su ile duş alarak yapabiliriz. Toprağa çıplak ayakla basmakta hepimizin bildiği gibi vücuttaki negatif enerjiyi atar.
İnsanların vücudunu çevreleyen elektromanyetik alana Aura denir. Bu elektromanyetik alanın birçok önemli fonksiyonu vardır. Evrensel enerjiyi vücudumuza alarak yaşamımızı idame ettirmemizi sağlayan çakralar Aura'da bulunurlar. Aynı zamanda vücudun çevresini sarmış bir kalkan görevi yapar.
Aura, bazı epilepsi nöbetlerinde ve migren ataklarında görülen ve duyuları etkileyen; çok kısa, kişiden kişiye değişebilen, haberci bir semptomdur (belirtidir).
Aura, vücudun çevresini saran etkili bir enerjidir. Bu enerji sayesinde hayatımızı daha iyi sürdürmekteyiz. Yaşamamızı devam ettirmemize yarayan çakraların hepsini aura içerisinde görmekteyiz. Aurası sağlam olan kişiler daha pozitif bir hayat yaşamaktadır.
İnsanın bedenini çevreleyen elekromanyetik alana aura denir. Çakralar aura üzerinde bulunan ve bir çark gibi dönen enerji girişleridir. Kuyruk sokumundan tepemize kadar hepimizde 7 ana enerji merkezi vardır. Evrensel enerjiyi bu çakra girişlerinden bedenimize alırız.
Duyu Aura. Duyusal bir hava, bir kol veya bacakta karıncalanma veya iğne batmaları şeklinde hissedilir. Yüzde veya vücudun bir tarafında uyuşma olabilir.
Yüksek frekansa sahip insanlar, kendilerini her zaman enerjik hissetmektedir. Çünkü her zaman pozitif düşünür ve davranırlar. Sahip oldukları bu enerji sayesinde günlük ve iş yaşantılarında her işi halledebilir bir yapıya sahiptirler. Ayrıca diğer kişilere karşı daha sevgi dolu olurlar.
Aura rengi kişiye özel olarak oluşur ve doğu felsefesine göre herkesin etrafını saran yedi katmanın farklı renklerinin yoğunluklarına göre belirlenir. Bu katmanlardaki renklerden kimileri daha baskın olurken kimileri de bloke edilmiş olabilir. Bu gibi baskınlık ve pasiflik durumlarına göre aura rengin belli olur.
Bir aura okuması sırasında auranızın fotoğrafını çektirebilir veya vücudunuzun bir yerine yumuşakça bakarak veya ellerinizi birbirine sürterek, yavaşça ayırarak ve renklerin görünüp görünmediğine bakarak kendiniz tespit etmeye çalışabilirsiniz.
Mavi, aura renkleri arasında en fazla alt tona sahip olanlardandır. İfade ve iletişim becerileriyle bağdaştırılan mavi aura rengi Boğaz Çakrası tarafından temsil edilir. Mavi auraya sahip bir kişi genellikle sakindir, sevdiklerini korurlar ve ailelerinin güvenilir limanı olurlar.
Asalet ile eş anlamlı olan mor, aura rengi olarak da kişinin maneviyat ile kurduğu yakın bağı temsil ediyor. Kişinin spiritüel ve maneviyat gibi konularla ilgili olduğu anlarda çevresinde görülen bu güçlü rengin açık tonları aydınlanmayı simgelerken daha koyu tonları kazanma isteğinin bir göstergesi olabiliyor.
Siyah Aura Rengi
Kötü bir aura rengi değildir. Siyah bir aura, kişinin içinde çok fazla öfke ve keder olduğu anlamına gelir.
9. Pembe. Pembe renk auraya sahip insanlar içe dönük ve sessizlerdir. Bu kişiler çekingen yapıları ile öne çıkarlar ve sevgi onlar için çok önemlidir. Bu aura reni çoğu zaman yazar ve şairlerde görülür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri