Günümüzde Şia'nın yüzde 80'i On İki İmâmcılığın Câferî fıkhını takip etmektedir. Bu büyük tâkipçi kitlesi nedeniyle Şiiliğin İsnaaşeriyye mezhebinin sıklıkla Câferîlik olarak adlandırıldığı da görülmektedir. Daha çok Azerbaycan, İran, Irak ve Bahreyn'de hâkim olan Şiî mezhebidir.
Hz. Ali'nin torunlarından Câ'fer-i Sâdık (ö. 148/765)'ın etrafında toplanan ve onun ictihadlarına göre amel eden müslümanların bağlı oldukları siyasi ve fıkhî mezhep. İmâm Câ'fer, bütün Sünnîlerce, özellikle tasavvuf ehlince büyük bir velî olarak kabul edilir.
Ancak bu mektep, Türkiye'mizde daha çok Alevilik ve Şiilik isimleriyle tanınırken; İran, Irak, Azerbaycan, Lübnan, Bahreyn, Suriye, Afganistan, Arabistan, Pakistan Bengladeş ve Hindistan gibi, aynı inancı paylaşan Ehl-i Beyt dostlarının yoğun olduğu ülkelerde Şiilik ve Caferilik isimleriyle meşhur olmuştur.
Câferilik hak mezheb değildir...
Şii amentüsünde bulunan imamet anlayışına göre İslam peygamberi Muhammed öldükten sonra onun yerine imam/halife olması gereken kişi Ali'dir ve imamet Ali'nin soyundan devam eder.
İlgili 25 soru bulundu
Şiiler imam çizgisinde gider ve bu imamların peygamber ve Allah tarafından seçildiğine inanır.
Şiilikte namaz üç vakitte toplanmış beş namaz olarak icra edilir. Sabah iki, öğle ve ikindi dörder, akşam üç, yatsı dört rekâttan oluşur.
Alevîliğin tarihte etkilendiği dinsel gruplardan biri de Câferîliktir.
Caferilik, İslam'ın girdiği Kuran'ın indiği evden çıkmıştır. İmam Caferi Sadık, 12 imamın altıncısı ve Peygamber'in dördüncü kuşak torunudur. Sünni, fıkhi mezheplerin üstadıdır. İmam Ebu Hanife'nin ve İmam Malik'in üstadıdır.
Câferîlik ya da Câʿferîyye , İslam dininin Şii fıkıh mezheplerinden biridir. İsmini kurucusu olan Ca'fer es-Sâdık'tan (699-765) alır. Başta İran olmak üzere Azerbaycan ve Irak'ta yaygındır. Yer yer Türkiye'nin Kars, Iğdır gibi illerinde ve bazı İslam toplumlarında görülmektedir.
Türkiye'deki Türk ve diğer etnik gruplardan olan Sünnilerin çoğunluğu Hanefilik mezhebine mensuptur. Türkler arasında Şafii mezhebine mensup olana pek rastlanmamaktadır. Kürtler'in ise büyük bir bölümü Şafii mezhebinden olup, az bir kısmı Hanefi mezhebini takip etmektedir.
Bugün de Türkiyede zaten Caferi camilerinde Cuma namazı da kılınmaktadır. (Tabi müctehidin ve Veliyy-i fakihin izniyle.)
Bu Şii nüfusunun hemen hemen hepside Şiiliğin Caferi kolunu takip ediyorlar ve çoğunlukla Kars, Ardahan, Iğdır, Erzurum, Ankara, İzmir ve İstanbul'da yaşıyorlar. Büyük şehirlerdeki birkaç Fars ve Kürt dışında ezici çoğunluğu Azeri halkına mensuplar.
Ülkemizde isteyen istediği orucu tutabilir. Ama Alevi inancında/geleneğinde Ramazan orucu tutmak yoktur.
Iğdır ve Kars'ta yaşayan Caferiler, 2 ay sürecek olan yas günlerine başladı. Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin Kerbela'da şehit edilişini anmak için Muharrem ayını ve Sefer Aylarını matemle geçirecek. Caferi gençler 10 gün boyunca siyah kıyafetlerle camilerde, matem için zincirle kendilerini dövecek.
Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz'ün Resmi Instagram Hesabıdır.
Caferî mezhebi, tarihî süreç içerisinde birkaç farklı kola ayrılan Şia'nın en geniş koludur ve hatta günümüzde Şia denildiğinde doğrudan Caferîlik kastedilmektedir.
O yokluk ve açlık günlerinde Nuh'un gemisinde, bu onuncu günde gemide kaynatılan gıda da “aşure'dir. Muharrem'in onuncu gününde aşure yapılması bu nedenledir. Ancak Caferilerin Muharrem ayında yas tuttukları için “aşure” değil “helva” dağıttığı biliniyor.
Caferiye mezhebi, Hazreti Muhammed'in dördüncü göbekten torunu olan İmam Ca'fer-i Sadık'ın içtihatlarından ve bunun zamanla sistemleştirilmesinden oluşan bir mezheptir.
Caferi inancına göre akşam ezanının okunması için havanın tamamen kararması beklenirken, 200 metre ilerideki başka bir camide de 10 dakika sonra akşam ezanı okunuyor. İki mezhep arasındaki bu farklılık nedeniyle, aynı kentte yaşayan Sünni ve Caferi vatandaşlar 7 dakikalık arayla iftarını açmış oluyor.
Caferilik ibadet şekli itibariyle daha çok sünniliğe yakındır. Aleviler cem evine giderken Caferiler camileri tercih eder. Bu noktada tek fark kendi camilerini tercih etmeleridir. Namazı kılış şekilleri biraz farklı olduğu için bunu tercih ederler.
Sünni, Şii, Alevi gibi itikadi mezheplerden müslümanların birbirleri ile evliliğinde sakınca yoktur.
Bir zikir ayini olan “cem”i ibadet hayat- larının merkezine alan Alevîler, temel İslâmî ibadetler olarak bilinen namaz, oruç, hac vb. ibadetleri de kendilerince yorumlayarak bütün ibadet telakkîlerini tarikat hayatı kalıplarında şekillendirmişlerdir.
Azerbaycan'da hiçbir zaman Sünni ve Şiiler arasında üzücü hadiselerin yaşanmadığını anlatan Büyükfırat, şunları kaydetti: Bu devlet tarafından alınmış ve hayata geçirilmiş güzel bir uygulama. Sünniler ve Şiiler birlikte namaz kılıyor. Bir hafta Sünni imam, ikinci hafta Şii imam, hutbe irat edip, namaz kıldırıyor.
Şia uleması Kur'ân-i Kerim, Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmâmlarından gelen sahih hadislere dayanarak namazların ayrı olarak beş vakitte kılınabileceği gibi üç vakitte de kılınabileceğine fetva vermişlerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri