Bağnaz kavramı, bir düşünceye, bir inanışa körü körüne bağlanıp ondan başkasını düşünmeyen anlamına gelir. Günümüz İngilizce sözlüklerinde Bağnazlık “rigid”, “extreme”, “fanatisme”, “intolerance”, “hoşgörmezlik”, “dar görüşlülük”, “yanlış davranış”, “eğilmez”, “katı”, “sert”, “şiddetli” anlamlarında kullanılır.
Bağnazlık kelimesinin Türk Dil Kurumu sözlüğü anlam karşılığı; “Bir kimseye veya bir şeye aşırı düşkünlük ve tutkuyla bağlılık, bağnazca davranış, taassup, mutaassıplık, fanatiklik, fanatizm.” olarak tanımlanmıştır.
Kişilerin herhangi bir düşünceye saplantılı olarak inanması, bağnaz olarak değerlendirilir. TDK'ya göre de, saplantılı düşünce anlamına gelir.
Netice olarak, bağnaz sözcüğü, bazı anlam kaymalarına uğradıktan sonra, dar görüşlü, dar kafalı, örümcek kafalı, katı düşünceli, sığ kafalı, sabit fikirli, ufuksuz gibi anlamlar kazanmıştır.10 Bağnaz kimse dediğimizde de, karşımıza kapasitesiz, ufuksuz, durağan, gelişmeye kapalı, hayata dar bir çerçeveden bakan kişi ...
Bir düşünceye veya bir inanışa aşırı şekilde bağlanan, bu düşünce ya da inancın ötesinde hiçbir şeyi kabul etmeyen kişiler için bağnaz kelimesi kullanılmaktadır. Aynı şekilde TDK üzerinden de bu anlamı ile ifade edilir.
İlgili 45 soru bulundu
Şimdi genç kızın hayatını kurtaramayan polis hakkında da soruşturma açıldı. BANAZ'ın tek suçu yanlış adamı sevmekti. 1998 yılında Irak'tan İngiltere'ye kaçan Iraklı Kürt ailenin kızı olan Banaz Mahmud (20), Kürt kökenli İranlı Rahmet Süleymani'ye (29) aşık olmuştu.
Bir inancı ya da düşünce ile kişiye aşırı şekilde bağlanan, ondan başka bir şey düşünmeyen, ondan başka her türlü öğreti ya da görüşe karşı çıkan kişilerdir. Doğru ya da yanlış fark etmeden hiçbir düşünceyi asla kabul etmez. Aynı zamanda kendisine karşı düşünceye sahip olanlara da düşman olur.
bağnaz - Nişanyan Sözlük. Türkiye Türkçesi bağ- “bağlamak” fiilinden Yeni Türkçe +(n)Az ekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için bağ¹ maddesine bakınız. Taassub sözcüğünün Arapça asli anlamından hareketle bağ adından Türkiye Türkçesi kurnaz analojisi yoluyla türetilmiştir.
Despot (Yunanca: δεσπότης, despotes, dişi adı δέσποινα, despoina, Bulgarca ve Sırpça деспот, despot, dişi adı деспотица, despotitsa), Bizans sarayına ait olmakla birlikte Latin İmparatorluğu, Bulgaristan, Sırbistan ve Trabzon İmparatorluğunda kullanılmış olan bir soyluluk unvanı.
Dini bağnazlık (eş anlamlıları: fanatizm veya taassup) veya yobazlık, bir dine takıntı derecesinde bağlanmaktır.
bir inanca, bir düşünceye aşırı ölçüde bağlanıp ondan başkasını düşünemeyen, ondan başka her öğretiye, her inanışa karşı olan (kimse).
Seküler, dinden bağımsız, dinî ya da ruhanî olmayan; manastır düzeninin bir parçası olmayan. Sekülerite, devlet ve dinin ayrı olması veya özellikle bir dine bağlı veya karşı olmaması; dinî ve sivil işlerin birbirinden ayrılması inancı.
Yobazlık, bağnazlık ve gericilikle ilgili bazı tanımlar şu şekildedir: “Yobaz; dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse ya da bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan kimse anlamına gelir.” “Bağnaz ise bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ...
Bağaça; un , tarçın , şeker , damla sakızı , tahin , şeker ve susam ile yapılan bir pasta diyebiliriz. Eskiler. iyi bilir özellikle Ramzan aylarında çok fazla tüketilirdi.
vurdum duymaz teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
gamsız, kedersiz.
ѻ Vurdumduymazlıktan gelmek: Anlamamış görünmek, aldırmamak, umursamamak: Beygirler, yine sırt sırta bi'l-istinad o kamçılara vurdumduymazlıktan gelmek isterler (Hüseyin R. Gürpınar).
Türk dil kurumuna göre müstebit kelimesinin sözlük anlamının zorba ve baskıcı manalarına geldiğini söylemek mümkündür.
Türk Dil Kurumu'na göre eksantrik kelimenin anlamı ayrıksı ve ya dış merkezliktir. Eksantrik garip, diğerlerine pek benzemeyen, hatta şahsına münhasır anlamı taşır. İnsanlar çevrelerinde pek görmedikleri davranış sergileyen insanlar için bu kelimeyi kullanırlar.
"Despot" kelimesi, Yunanca "despotes" kelimesinden gelir ve "güce sahip olan" anlamına gelir. Antik Yunan kullanımında, despotes teknik olarak doğal olarak köle veya hizmetkar olan kişiler üzerinde evde hükmeden bir efendi anlamına gelirdi.
sıf. ve i. (ay-mak'tan isim-fiil ekinin kalıplaşmasıyle ay-maz) halk ağzı. Etrâfında olup bitenlerden haberi olmayan, gāfil.
bir ideolojiye deli gibi bağlanıp düşünmekten kurtulmak , kutsallar bulup o düşüncede sorgulayamamak. bugün birçok ideoloji ölmüş ya da öldürülmüştür. can çekişen ideolojilerin ise savunucuları vardır.
Özet : Bağnaz, olaylara dar bir çerçeveden bakarak, birine taraftarlık edip kendi fikir ve dinini çok üstün tutup başka fikir ve dinden olanlara karşı düşman olandır.
Buna göre mezheplerin doğuşunun farklı sebepleri olsa da hepsinde ortak yan, “bir inanç veya düşünceye gerçeğini anlamadan sıkı sıkıya bağlılık” anlamında taassuptur.
Kürtler tarafından o kadar sevildi ki, kendisine "Kürtlerin babası" anlamına gelen "Bavê Kurdan" lakabı takıldı. II. Abdülhamid, 1890'da Hamidiye Alayları birliğini kurdu.
Kürtler, geleneksel olarak İranlı ve İrani kökenli olarak kabul edilirler ve İrani bir dil konuştukları için de ağırlıklı olarak Hint-Avrupalı olarak bili- nirler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri