Virüs ve bakteri, hastalıklara neden olan yaygın iki patojendir. Virüsler, birer canlı organizma değildir. Virüsler yalnızca enfekte ettikleri hücrelerin içinde yaşar, büyür ve çoğalır. Bakteriler ise enerji üretebilen, hareket eden ve kendi kendine çoğalabilen canlı organizmalardır.
GRİP HASTALIĞININ ETKENİ: İNFLUENZA VİRÜSÜ
İnsanlarda yaygın hastalığa yol açan influenza A virüsüdür. İnfluenza A virüsü insan, domuz, kuş, at gibi hayvanlarda, influenza B sadece insanda hastalık oluşturmaktadır. Sadece hayvanlarda hastalık oluşturan influenza A virüsünün alt tipleri de vardır.
Viral enfeksiyon: Virüsler sebebiyle gelişen enfeksiyonel hastalıklardır. Bunlar grip, bağırsak enfeksiyonu, siğiller, suçiçeği, kuduz, hepatit A, B veya C, HIV-AIDS'tir. Bakteriyel enfeksiyon: tek hücreleri organizmalar olan bakterilerin neden olduğu enfeksiyonları ifade eder.
- Her ikisi de uygun mikroskop yardımıyla gözlemlenebilir. - Her ikisinde de nükleik asit bulunur. Yani DNA ve RNA gibi yapılar her 2 tür de de mevcuttur. - Virüs ve bakteriler her ikisi de hastalık taşıyan organizmalardır.
Bakteriler, vücudun herhangi bir bölgesinde enfeksiyona neden olabilir. Bu canlıların insanlara geçişi hava, su, gıda veya hastalığı taşıyan ve yayan canlı tanımlaması için kullanılan vektörler vasıtasıyla gerçekleşebilir. Aynı zamanda birçok bakteri, enfeksiyon hastalığı oluşturmadan vücutta kolonize olabilir.
İlgili 40 soru bulundu
2020 verilerine göre alt solunum yolu enfeksiyonları dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalığıdır ve tüm dünyada ölümlerin 4. en sık nedenidir.
En yaygın kullanılanlar ise etil alkol ve izopropil alkoldür. Alkollerin bakterilere, virüslere ve mantarlara karşı etkili olduğu söyleniyor. Ancak dirençli olan bakteri türleri üzerinde kalıcı bir etkisi bulunmamaktadır. Alkol miktarı hacmi %50'nin altında ise, mikroplar üzerindeki öldürücü etkisi de oranda düşüyor.
Mikroorganizmalar çoğu zaman insanlardan insanlara bulaşan yapılardır. Eller, burun, boğaz, kulaklar ile bulaşabildikleri gibi farklı şekillerde insan vücuduna giriş yapabilirler. Bakteriler ve virüsler bazı durumlarda hava yoluyla vücuda giriş yapabilirler. Hapşırma ve öksürme en yaygın bulaş şeklidir.
Bakteri ya da virüs taşıyan bir kişi, sağlıklı birine dokunur, sarılır, hapşırır veya öksürürse bakteri & virüs taşınabilir. Ayrıca cinsel ilişki gibi vücut sıvıları değişimi ile sonuçlanan eylemlerle de mikroplar bulaşabilir.
Virüslerde hücre duvarı bulunmadığından, DNA ve protein sentezi mekanizmaları bakterilerden farklı olduğundan virüsler antibiyotiklerden etkilenmez.
Burun akıntıları hangi renkte olursa olsun genellikle viral enfeksiyonlarda daha sık karşılaşılır. Antibiyotik gerekliliği çok azdır. Kalın giyinmek hastalığın engellenmesinde önemli bir yere sahip değildir. Vücut direncini düşürmeyecek şekilde, yaşanılan bölgenin iklimine uygun giyinmek yeterlidir.
Bakteriyel enfeksiyon hastalıkları ile mücadelede antibiyotiklerin yeri yadsınamaz. Ancak bilim insanları antibiyotiklere alternatif olarak altın nanodiskler ve ışık kullanarak bakterileri saniyeler içerisinde yok edebilen bir yöntem geliştirdi.
Boğaz ağrılarının yaklaşık %90'ı viral enfeksiyonlar nedeniyle meydana gelir. Soğuk algınlığı, grip, mononükleoz, koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19), kızamık, suçiçeği, kabakulak gibi viral hastalıklarda boğaz ağrısı yaygın olarak görülür.
Hem bakteriler hem de virüsler genellikle öksürük ve hapşırık yoluyla, öpüşme veya cinsel birleşme yoluyla, kontamine olmuş yüzeylere (örneğin besinlere ve suya) temas etme yoluyla; evcil hayvanlar, büyük baş hayvanlar ve kene ile pire gibi böcekler aracılığıyla bulaşabilirler.
Ayrıca bakteriler çoğaldıkları kadar hızlı ölmektedirler. Ufak yapıları nedeniyle fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerden daha kolaylıkla etkilenmektedirler. Bu da, ölüm oranlarının da, diğer büyük yapılı türlerin aksine aşırı yüksek olmasına neden olmaktadır.
"Mikrop" terimi, hastalığa neden olabilecek mikroskobik bakteri, virüs, mantar ve protozoa anlamına gelir.
Bakteriyel enfeksiyonlar genellikle antibiyotiklerle tedavi edilir. Viral enfeksiyonlara karşı antibiyotikler etkili değildir; bu tür enfeksiyonların tedavisi semptomlara yönelik olabilir. Mantar enfeksiyonlarına antifungal ilaçlar, parazit enfeksiyonlarına ise antiparaziter ilaçlar kullanılır.
Yoğurt ve kefir gibi besinleri tüketmek vücudu temizler. Enfeksiyon hastalığını da iyileştirmeye yardımcı olur. Süt ürünlerini enfeksiyon hastalığı tedavisinde kullanmak önemlidir. Probiyotik kullanılması, bağışıklık sistemini güçlendirerek bakterilerin etkisini azaltır.
Bakterilerin çoğu kalın bağırsakta yer alıyor. Emar taramalarında elde edilen bilgilere dayanarak ortalama bir insanın bağırsak hacmi hesaplanıyor. Bir gram dışkıda 90 milyar bakteri bulunduğundan yola çıkarak vücuttaki toplam bakteri sayısının 38 trilyon civarında olduğu tespit ediliyor.
3.2.
Bakteriler gözle görülemeyen çok küçük canlılar oldukları için ancak mikroskop altında görülebilir ve ölçülebilirler.
Antibiyotikler grubun göre bakterilerin ya dış duvarına veya zarının yapılarını bozarak, ya protein üretimini engelleyerek ya da kromozomlardaki DNA / RNA'larını tahrip ederek çoğalmalarını engelleme veya öldürme yoluyla etki eder.
Sarımsak: Yeryüzünde bilinen en güçlü antibiyotik etkili besin. Tarihte birçok salgın hastalığın önlenmesi için kullanılmış. Hatta meşhur bilim insanı Louis Pasteur, sarımsağın bakteriler üzerinde etkili olduğunu laboratuvar ortamında yaptığı çalışmalarla ortaya koymuş. Soğan: Sarımsaktan sonra en etkili antibiyotik.
Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ve insan sağlığı açısından çok büyük öneme sahip ilaçlardır. Bu kimyasal maddeler, bakterilerin çoğalmasını önlemekte ve/veya bakterileri öldürmektedir.
Bazı mikroorganizmalar 70-80 oC 'da bir kaç dakikada ölürken bazıları kaynama sıcaklığının çok üzerinde (121 oC 'da 15 dakikada) ancak ölürler. Tüm canlı türleri gibi mikroorganizmaların beslenmeleri için suya ihtiyaçları vardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri