Vejetaryenlik ya da etyemezlik, çeşitli nedenlerle et, balık, kümes hayvanları tüketmemeye denir. Et tüketmemenin yanında ayrıca hayvanların ürettiği yumurta, süt, bal vb. ürünleri de yemeyenlere ise veganlar denir.
Kökeni İtalyanca pesce (balık) ve İngilizce vegetarian (vejetaryen) kelimelerinden gelen pesketaryen beslenmesinde balık veya diğer su ürünlerinin olduğu ancak diğer et türlerini tüketmeyen kişilere deniyor.
hayvan eti olarak sadece balık eti tüketen vejetaryen alt grubu. damitilmis vejetaryen olarak bilinir.
Et yemeyip yalnızca hayvansal gıdalarla beslenenlere, "lakto vejetaryen" adı verilir. Yalnızca yumurta yiyenlere de "ovo-lakto vejetaryen". Süt, yumurtanın yanı sıra yalnızca balık tüketenlere de "pesketaryen"...
Pesketaryenlik, balık veya diğer su ürünlerinin bulunduğu fakat başka hayvanların etlerine yer vermeyen beslenme düzeni. Pesketaryen beslenmede lakto-ovo vejetaryenlerin tükettiği besinlerin çoğu bulunur ancak vejetaryenler et tüketmez.
İlgili 18 soru bulundu
Polo vejetaryen diyeti: Bu diyette kırmızı et tüketilmez. Bitkisel besinler yanında hayvansal olarak yalnızca tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarını tüketilir. Pesko vejetaryen diyeti: Bu diyette de kırmızı et tüketilmez. Bitkisel besinler yanında hayvansal olarak yalnızca balık çeşitleri, midye su ürünlerini tüketilir.
Ovo Vejetaryenlik: Her türlü et ve et ürünüyle birlikte süt ve süt ürünlerini tüketmeyi de redderler. Yumurta tüketiminde esnektir. Ovo-lacto vejetaryenlik: Her türlü et ve et ürünlerini tüketmeyi reddederler. Yumurta, süt ve süt ürünlerini tüketiminde esnektir.
Balıklar, insan olmayan hayvanların acı çekebileceğini gösteren çeşitli kriterleri karşılarlar.
Meyveciler olarak da anılabilecek bu beslenme düzenine sahip insanlar, toplanırken bitkilerin ölmemesi ve hatta acı çekmemesi gerektiğini düşünüyor. Bu nedenle havuç, turp, patates ve pancar gibi kök sebzeleri tüketmeyen frutaryenler, bu sebzelerin topraktan çıkarılırken acı çektiğini düşünüyor.
FRUTARYEN NEDİR? Meyveciler olarak da adlandırabileceğimiz bu grup, veganlardan daha katı kurallara sahiptir. Hayvanları korumanın yanında, bitkilerin haklarını gözeterek, toplarken bitkiyi öldürmeyen meyve ve sebzeleri tüketirler.
Flexitarian diyeti, daha az et daha fazla bitkisel besinleri tüketmeye teşvik eden yarı vejetaryen bir beslenme tarzıdır. Bu diyet, vejetaryen beslenmenin faydalarından yararlanmak amacıyla bitkisel kaynaklı beslenmeye teşvik ederken, et tüketiminin de belli miktarda alınmasını önerir.
fleksitaryen, özetle eti ve hayvansal gıdaları hayatından tamamen çıkartmayan ama çok büyük ölçüde bitkisel gıdalarla beslenen kişidir. bazı fleksitaryenler bu disiplini sağlamak için kendilerine bazı günler belirler ve o günlerde örneğin hiç et yemez.
Özetle, veganlık tüm hayvansal gıdalardan arınmış beslenme türüdür ve hatta bir yaşam biçimidir. Öyle ki tereyağı, yumurta, kırmızı et, tavuk, balık, süt, süt ürünleri (peynir, yoğurt, krema vb.), kemik, sakatat hatta bal, jelatin gibi ürünlerin tamamen hayatınızdan ve beslenmenizden çıkması gerekiyor.
Vejetaryen kelimesinin kökeni Latince “Vegetus” tan gelir.
Ravistler: Bu bireyler yemeğin pişirilmemesi gerektiğini savunurlar. Eğer pişirilirse yiyeceğin besin değerinin azalacağına inanırlar. Fruvitarianlar veya Früitistler: Bu bireylerin diyetinde sadece meyvelerle ve botanik bakımdan meyve sayılan salatalık, kabak, domates ve biber gibi sebzelerle beslenirler.
sadece kırmızı et yemeyen insanlara verilen isim. başka bir yöndense; kırmızı et yemeden uygulanan diyet. bir sonraki aşaması sadece balık tüketen semi vejetaryenliktir.
Besin Vejateryen: Sağlık sebepleri yüzünden et yemeyen. Vegan: Süt ürünleri, yumurta veya herhangi bir hayvansal gıda tüketmeyen.
Balık yiyebilen vejeteryanlar (Pesketaryen) : Kırmızı et ve tavuk eti yenmez, ama süt, süt ürünleri, yumurta ve balık yenebilir.
TEL AVİV, İSRAİL
Dünyada nüfusa göre vegan kişi sayısı en yüksek olan ülke. İlk vegan yemek okulunun burada açılması, her eylül ayında en büyük vegan festivallerden birine ev sahipliği yapması, 400'den fazla vegan ve vegan-dostu işletmenin bu şehirde olması boşa değil.
Balıkların acı çekmediğini düşünmemizin nedeni seslerini duymamamız veya kesildiklerinde sıcak kanlı hayvanlarda olduğu gibi kırmızı kan akmaması olabilir. Oysa balıklar da aynı biz insanlar ve diğer hayvanlar gibi acı çekerler.
Araştırmaya göre, deniz yaşamının yüzde 90'ını oluşturan omurgalı balıkların dışkısı kalsiyum karbonat içeriyor ve bu da, artan karbondioksitin oluşturduğu asiti dengeliyor. Asit birikmesi ise, deniz yaşamını olumsuz yönde etkiliyor.
Stresli koşullarda yaşayan balıkta, bir hormon olan kortisol düzeyi artış gösterir ve kortisol etkisi altında bağışıklık sisteminin normal işleyişinde bozukluklar görülür. Stres nedeniyle balıkların has- talıklara açık hale gelmesi, kanda kortisol seviyesinin yükselmesiyle ilişkilidir.
Vegan ya da Veganlık, beslenme ihtiyacını hayvansal gıdalardan sağlamama anlamını taşımaktadır. Vegan yaşam tarzına göre hayvandan gelen et ve süt ile birlikte, yine hayvansal yağlarla üretimi gerçekleştirilen ürünlerin kullanımı doğru bulunmamaktadır.
Veganlar, hayvansal gıda ve ürün tüketimini reddederler. Kırmızı et, tavuk, balık, bal, süt, yoğurt, peynir, krema, dondurma, et suyu, sakatat gibi hayvansal temelli hiçbir yiyeceğin tüketilmediği bu beslenme türünde hayvansal jelatin içeren yiyeceklere de menülerde yer yok.
Erken Vejetaryen Pisagor'u Selamlayın!
Bilinen ilk hayvan hakları ve vejetaryenizm savunucusu, aynı zamanda kendisini “filozof” ya da “bilgelik aşığı” olarak adlandırılan ilk insan olan ve MÖ 6. yüzyılda yaşayan Büyük Pisagor'du.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri