Hemoroidal hastalık hiçbir zaman kansere çevirmez. Ancak kolon kanserinin bulguları hemoridal hastalıkla çok karışır. Hastalar bu nedenle yıllarca hemoroid olduğunu düşünebilirler. Bu nedenle rektal kanaması olan her hastada mutlaka kolon kanseri ayırıcı tanısı yapılmalıdır.
Tedavi edilmezse hastalık ilerler, şikayetler artar. Kanama bu hastalarda önemli bir şikayettir. Tedavi edilmezse can sıkıcı kanamalar sürer gider; çok miktarda kan kaybı olduğunda, kansızlık gelişebilir. Tedavi edilmemiş hemoroidlerde, boğulma (akut tromboze hemoroid) dediğimiz şiddetli ağrılı şişlik gelişebilir.
Hayır. Fakat hemoroidler, kalın bağırsak polipleri veya kanserine benzer belirtilere yol açabilir.
Hemoroid tedavi edilmezse ne olur? Hemoroid tedavisi hakkında yanlış bilinen bir anlayış vardır. Tedavi edilmez ise kansere neden olur gibi bir inanış mevcuttur fakat böyle bir durum söz konusu değildir. Her kanser hemoroid değildir ya da her hemoroid kanser belirtisi olarak kabul edilmez.
İlerleyen evrelerde giderek sarkar ve ağrıya neden olabilirler. Hemoroidal hastalıkta ve kalın bağırsak kanserinde makattan kanama ve dışkıdan kan görülür. Her ikisinde de bağırsağını tam boşaltamama hissi olur. Kalın bağırsak kanserinin erken dönemde belirgin bulgusu yoktur.
İlgili 35 soru bulundu
Kolon kanserinin 1. evre belirtileri, kabızlık, ishal, dışkı renginde ve şeklinde değişiklik, dışkıda kan, anüste kanama, aşırı gaz ile birlikte karın kramplarıdır.
Makatta kanama veya dışkıda kan görülmesi rektum kanseri belirtileri arasında en sık yaşananların başında gelmektedir. Neredeyse 10 hastanın 8'inde kanama belirtisi yaşanmaktadır. Kabızlık, ishal, aşırı miktarda gaz gibi bağırsak hareketlerindeki değişiklikte rektum kanseri ilk belirtisi olabilmektedir.
Halk arasında basur olarak da bilinen bu hastalığı olan kişilerde, makatta kanama ya da dışkıda katran benzeri görünüm olması durumunda mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır. Özellikle makatta kanamanın görülmesi, basur dışında birçok ciddi hastalık nedeniyle oluşabildiği için göz ardı edilmemelidir.
Hemoroidal hastalık hiçbir zaman kansere çevirmez.
Hastalar bu nedenle yıllarca hemoroid olduğunu düşünebilirler. Bu nedenle rektal kanaması olan her hastada mutlaka kolon kanseri ayırıcı tanısı yapılmalıdır.
Evre 1'de makatın içinde anal yastıkçıklarda genişleme vardır ancak sarkma izlenmez. Evre 2'de genişleme haricinde makata sarkma olur ancak kendiliğinden düzelir. Evre 3'te ise hemoroidler makattan dışarı sarkarlar ve parmakla içeri itilmeleri gereksinimi olur.
Hemoroid Tedavisi Neden İhmal Edilmemeli? Tedavisi ihmal edilen hemoroidler, makat bölgesinde ciddi hasarlar meydana gelmesine, kansızlığa ve son derece şiddetli rektal ağrılara yol açabilmektedir. Bu gibi rahatsızlıkların önlenebilmesi için hemoroid tedavisine gerektiği şekilde devam edilmeli, tedavi aksatılmamalıdır.
Ancak aniden çok fazla posa alımına geçmek fayda yerine zarar getiriyor. Karın ağrısı ve aşırı gaz oluşumu sorunlarını ortaya çıkarabiliyor.
Bağırsak kanserlerinin belirtileri, sıklıkla dışkılama alışkanlıklarında değişiklik şekilde kendini gösterir. Geçmeyen ishal ya da kabızlık, dışkıda incelme, dışkıdan ve anüsten kan gelmesi, dışkıda yumurta akına benzer bir salgı olması kolon kanserinin belirtileri arasında bulunur.
Basura en iyi gelen kremler ise genellikle en fazla önerilen ilaçlardır. Proctolog ve Procto Glyvenol ismindeki iki ilaç aynı etken maddeye sahiptir. Kaşıntıyı ve şişliği indirebilen ilaçlar, basura en iyi gelen kremler arasında gösteriliyor.
Kendiliğinden geçen dış basur memesi bazen makat bölgesinde ağrı ve kanamalara neden olabilir. Böyle durumlarda kişilerin mutlaka uzman bir doktora gitmesi gerekir. Doktorlar dış basur memesi tedavileri için kremler verebilir. Bunun yanında fitil veya pomad tedavisi de uygulanmaktadır.
Anal kanalda bulunan toplardamarlar hemoroid olarak tanımlanır. Toplardamarların genişlemesi ya da şişmesiyle birlikte kişide kanama, ağrı ve / veya kaşıntı gibi belirtilere yol açar. 20 yaşından önce nadiren görülen hastalık çoğunlukla 45 ila 65 yaş arasındaki kişilerde görülür.
Basur iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır. İç hemoroid ciddi anlamda rahatsızlık vermezken dış hemoroidler kişinin hayatını olumsuz etkiler. Basur tedavisi için genellikle son aşama yani hastalığın son kısmında fark edip gelen hastalar, gerekli tedavileri alarak sağlıklı yaşamlarına geri dönebilirler.
Hayır. Makatta çatlak hastalığı (anal fissür) ile kanser arasında ilişki yoktur.
Bazı kişilerde makat (anüs) ve kalın bağırsağın son bölümü (rektum) çevresinde bulunan hemoroidal damarlar aşırı derecede genişler ve makattan (anüsten) dışarıya taşarlar. Örneğin kabızlık şikayeti olan bireylerde dışkı sertleşir ve dışkılama işlevi zorlaşır.
Hastalığın erken evresinde bol sıvı alımı, diyet, ağrı kesiciler, steroid içeren fitiller ve kremler etkilidir. Ayrıca 'oturma banyosu' denilen sıcak su banyosunun yanı sıra kabızlığı olan hastalarda lifli gıdaların tüketilmesi, şikayetlerin azalmasını sağlar.
IV. Evre: Hemoroid evreleri arasında en şiddetli ağrı ve kanamaların görüldüğü bu evrede hemoroid memesi olarak da bilinen hemoroid pakeleri anüsten dışarı çıkmakta ve elle müdahale edildiğinde dahi pakeler tekrar dışarı çıkabilmektedir. Bazı durumlarda bu memeler içeri hiç girmemektedir.
HEMOROİD AMELİYATI - TABURCULUKTAN SONRA
Taburculuktan sonra ilk birkaç hafta hafif derecede de olsa ağrı, ara sıra ufak kanamalar ve akıntılar olağan kabul edilir. Çünkü birkaç günde sosyal yaşama dönülebilmesine rağmen yara iyileşmesi 2-3 hafta sürebilir.
Aynı zamanda makata yakın olan son kısımda da kanser oluşabilir. Bu bölgede oluşan kansere ise rektum kanseri denir. Bağırsak kanserinin gelişmesi ortalama olarak 10 yıl kadar bir süre ile olmaktadır. 5 yıl ile 15 yıl arasında geçen süreyi ifade etmektedir.
Kalın bağırsak kanserinin tanısında öncelikle ve öncelikle kolonoskopi birinci silahımızdır. Fakat kolonoskopiden önce büyük abdestte gizli kan taranması da mutlak yapılmalıdır. Bunu gaitada gizli kan adı altında laboratuvar listelerinde görmekteyiz. Bununla birlikte kan değerleri de bizim için önemlidir.
Her yaşta ortaya çıkabilecek rektum kanseri sıklığı 40 yaş üzerinde artmaya başlar, 40 yaşından sonra her 10 yılda bir yakalanma riski ikiye katlanır. En sık görüldüğü yaş grubu 70 yaş üzeridir. Rektum kanseri tanısı alan hastaların %90' ı 50 yaş ve üzeridir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri