Genellikle hamilelik belirtileri olan koku alma eğiliminde değişikliklere, göğüslerde hassasiyet artışına ve hafif karın kramplarına sahip olunması muhtemelken; tüp bebek tedavisinden birkaç hafta sonra bile bu bulgular yoksa embriyonun rahimde tutunamadığının göstergesi olabilir.
Tüp bebek tedavisi yapıldıktan sonra embriyo transfer işleminden sonra 12 gün sonra gebelik testi yapılır. Sonuç negatifse tüp bebek tedavisinin tutmadığı kesin olarak anlaşılır. Tüp bebeğin tutup tutmadığı en net olarak bu şekilde anlaşılmaktadır.
Embriyonun rahme tutunması herhangi bir belirtiyle anlaşılamamaktadır. Ancak embriyonun rahme tutunması sürecinde lekelenme tarzında kanamalar olabilmektedir. Bu lekelenme tarzındaki kanamalara “tutunma kanaması” denilmektedir.
Anne adayında gebeliğin varlığını ve gidişatını kontrol ettiğimiz hormona beta HCG diyoruz. Tüp bebek tedavisinin en zorlu kısmı belki de transferden sonra gebelik testinin beklendiği dönemdir. Gebelik testinin pozitif çıkması embriyonun tutunduğunu, yani “tüp bebeğin tuttuğunu” gösterir.
Embriyo, transferden sonra yaklaşık 1 ila 2 gün içinde rahim iç tabakasına ulaşır. Ardından, implantasyon adı verilen süreç başlar ve embriyo rahim iç tabakasına tutunmaya çalışır. Bu süreç genellikle 3 ila 4 gün sürer. Yerleşme tamamlandığında, gebelik oluşmuş olur ve embriyo gelişmeye devam eder.
İlgili 18 soru bulundu
Kan testi pozitif olursa gebelik gerçekleşmiş demektir. Tüp bebek tedavisi gören anne adayında bel ağrıları, karın ağrısı, bulantı, hafif lekelenme durumlarının yaşanması bebeğin tutunma belirtileri olabilir. Lakin bazı anne adaylarında bu belirtiler gözükmeyebilir bunların olmaması gebe olmadığı anlamını taşımaz.
Bu inanış kesinlikle yanlıştır. Zira embriyo anne adayının rahmine tutunduktan sonra bu tür rutin basit aktivitelerle bebeğin düşmesi, kaybedilmesi söz konusu bile değildir. Embriyo transferinin yapıldığı gün içinde 1-2 saatten daha uzun araç yolculukları yapılmamasında fayda vardır.
Gebeliğin (hamileliğin) ilk haftasında karın ağrısı da tipik olarak görülmez. Döllenmiş yumurta rahime yerleşirken bazı kadınlar hafif karın veya kasık ağrıları yaşayabilir, ancak bu ağrılar genellikle hafif ve kısa sürelidir.
Söz konusu ağrılar, adet sancılarıyla benzerlik gösterir. Kimi zaman buna implantasyon kanamasının da eşlik ettiği görülür. Bebek rahim duvarına tutunurken implantasyon kanaması meydana gelir ve birkaç gün boyunca hafif hafif devam etmeyi sürdürür.
İlişkiden sonra, sperm ve yumurta birleştiğinde döllenmiş yumurta gelişir ve bu embriyo rahmin iç yüzeyine tutunur. İmplantasyon genellikle döllenmeden sonra 6 ila 10 gün içinde gerçekleşir, ancak bu süreç kişiden kişiye değişebilir. Bazı kadınlarda bu süreç daha erken veya daha geç olabilir.
Yumurtanın döllenme süreci kadın tarafından hissedilebilmektedir. Yumurta başarıyla döllenir ise kadın, alt karın bölgesinde kramp ve karın ağrısı yaşayabilmektedir. Ancak bu etkiler daha çok ağrı eşiği düşük kadınlarda hissedilebilmektedir.
Döllenmiş yumurtanın rahme yerleşme çabaları akıntılara sebep olabilir. Sık sık belirgin akıntıların gelmesi en erken hamilelik belirtileri arasında bulunur. Bu akıntılar beyaz ve süte benzer kıvamlı bir sıvı olarak görülebilir.
Yerleşme Kanaması Kaç Gün Sürer? Yerleşme kanaması genellikle birkaç saat ila birkaç güne kadar (1-2 gün) sürebilir. Kanama miktarı çok az ve genellikle pembe-kahverengi ped ya da iç çamaşırı üzerinde çizgi şeklinde görülebilir. Kırmızı ya da pembe şekilde başlayan kanamalar zamanla kahverengiye dönerek durabilir.
Tutunamayan Embriyo Vücuttan Nasıl Atılır? Tutunamayan embriyo rahimde gezinir ve adetle beraber atılır. Bu embriyo ancak mikroskopla görülecek kadar küçük olduğu için hasta bunu fark edemez. Yani tüp bebek tutmazsa embriyo adetle beraber atılır.
Transfer sonrası 5. gün, embriyonun tutunma sürecinde önemli bir dönüm noktasıdır. Bu dönemde yaşanan bazı belirtiler şunlardır: Hafif leke şeklinde kanama. Yorgunluk ve halsizlik.
Yerleşme kanaması, döllenen yumurtanın rahim yüzeyine yapışması nedeniyle olur. Rahim astarı, kan damarları ile kaplıdır. Embriyo astarın içerisine gömülerek hafif kanamaya sebebiyet verir. Yerleşme kanamasının oluşması embriyonun yerleşmeye çalıştığının göstergesidir.
Döllenmeden yaklaşık 7-10 gün sonra kanda beta hCG dediğimiz gebelik hormonu yükselmeye başlar. Bu durumda kanda ya da idrarda bakılan gebelik testleriyle gebe olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz. Bu hormon önce kanda sonra idrarda yükselmeye başladığından dolayı gebelik önce kanda sonra idrarda belli olur.
Döllenme başladıktan 5 – 6 gün sonra embriyo rahmin içine yerleşir. Bundan sonra BETA-HCG hormonu salgılanmaya başlar.
Aşırı adet sancıları farklı hastalıkların belirtisi olabilmektedir. Rahim içi tabakası normal, dış bölgelerde ise, yapışıklıklar, yumurta kisti, enfeksiyon gibi sıra dışı durumlar kendisini adet sancısı şeklinde de gösterebilir. Doktorun yapacağı muayenede böyle durumların söz konusu olup olmadığı ortaya çıkacaktır.
8- Bel, karın ve kasık ağrısı
Hamileliğin en başında hissedilen bu belirtiler size hamile olduğunuz hakkında ipuçları veriyor olabilir. Fetusun rahme yerleşirken meydana getirdiği bu ağrılar hafif kasılma ve kramp şeklinde kendini hissettirebilir.
Erken hamilelik belirtileri dendiğinde ilk akla gelen adet gecikmesidir. Adet gecikmesi dışında adet olacakmış gibi kasıklarda ağrı, halsizlik, kokulara aşırı hassasiyet, memelerde dolgunluk ve ağrı da erken hamilelik belirtilerindendir.
Çinko içerikli besinler hem kadın hem de erkeklerde hormon seviyelerini düzenleyerek bebeğinizi rahme tutunmasına katkı sağlar. Bu nedenle bol bol kepekli tahıllar, yağsız et, balık, fasulye, süt, kabak çekirdeği, ayçiçeği, ceviz, badem, yumurta gibi çinko bakımından zengin besinler tüketmelisiniz.
Tek embriyo transferi ile yaklaşık olarak %29 olan gebelik şansı iki embriyo transferi ile %44 olur. Ancak birden fazla embriyo transferi beraberinde ikiz, üçüz hatta dördüz gebelik ihtimalini getirir. Bu tür çoğul gebelikler hem anne hem de bebekler için büyük riskler taşır ve tıbbi açıdan istenmeyen bir durumdur.
Transfer sonrası embriyo gelişimi anne rahminde devam etmektedir. Bir süre sonra bebeğin eşi belirli bir olgunluğa ve büyüklüğe ulaştıktan sonra progesteron hormonunu yeterli düzeylerde salgılamaya başlar ve bu noktadan sonra artık dışarıdan progesteron hormon takviyesine gerek kalmamaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri