Boyun kireçlenmesi boyun omurgasındaki yapıların yıpranmasıyla oluşan bir hastalıktır. Boyunda, omuzda ve kollarda ağrı uyuşukluk gibi şikayetlere yol açan boyun kireçlenmesi hastaların yaşam kalitesini de oldukça düşürmektedir. Çoğunlukla 40 – 50 yaş sonrasında görülen bir hastalıktır.
Boyun kireçlenmesi tedavi edilmezse boyunda hareket kısıtlaması meydana gelebilir. Böyle bir durumun geri dönüşü olmadığından, rahatsızlık bu aşamaya gelmeden tedavi edilmelidir. Boyun kireçlenmesi egzersizleri düzenli yapıldığında genellikle ilerleme olmaz ve boyun sağlıklı fonksiyonlarına devam edebilir.
Kireçlenme boyunda kendini gösterdiğinde;baş ağrısı ve boyun ağrısı, kola yayılan ağrı, boyunda tutukluk, kolda güçsüzlük - hissizlik - yanma - batma, ellerde zayıflık - beceri azalması - uyuşma - karıncalanma, kulak çınlaması, baş dönmesi ve bulanık görme gibi belirtilere neden olabilir.
İlerlemiş vakalarda kollarda ve parmaklarda güçsüzlük görülebilir. Bazı boyun fıtığı ve kireçlenmeler omurilik kanalını daraltarak kollarda güçsüzlük, bacaklarda spastisite ( sertlik ), beceriksiz yürüme gibi ciddi tıbbi problemlere yol açabilir (servikal myelopatı).
Hastalar, belirtileri göz ardı ederek uzun bir zaman boyunca tedavi almamışsa kireçlenme ilerler. Boyun kireçlenmesinin, omurilik ve sinirlere etki ettiği durumlarda cerrahi tedavi gerekir.
İlgili 29 soru bulundu
Boyun kireçlenmesi tedavisi için gerekli durumlarda ise hasta fizik tedaviye yönlendirilir veya eklem içi enjeksiyon yöntemi uygulanabilir. Boyun kireçlenmesi ilerlemiş ise ilaç tedavileri ve rehabilitasyon yeterli olmamaktadır. Omurilik ve sinirler hasar görmüş ise cerrahi yönteme başvurulması gerekebilmektedir.
Boyun kireçlenmesi, boyun omurgasındaki yapılarda oluşan yıpranma ve hasar nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Sıklıkla 40-50 yaş arası bireyleri etkiler ve zamana bağlı bir rahatsızlık olarak gelişir. İlerleyen vakalarda boynun yanı sıra, omuz ve kollarda da çeşitli şikayetler gözlenir.
Boyun kireçlenmesinde tanı ve tedavi
Klinik muayene, hasta öyküsü ve röntgen, MR gibi görüntüleme yöntemleri ile tanı koyulabilmektedir. Hastalığın derecesine göre en uygun tedavi belirlenir. Tedavi yöntemi hastalığın derecesine göre değişiklik gösterir.
Çoğu zaman aynı hastada hem fıtık, hem de kireçlenme görülür. Bu kadar sık rastlanan ve hastaların yaşam kalitelerini oldukça etkileyen boyun fıtığı ve kireçlenmelerin ideal bir tedavisi yoktur. Ağrı kesiciler, antiromatizmal ilaçlar, kas gevşetici, ve antideprasan ilaçlar en sık kullanılan ilaçlardır.
Boyun kireçlenmesinde ılık sıcak uygulamak ağrıyan boyun kaslarını rahatlatabilir. Bunun için ağrılı bölgeye 15-20 dakika havluya sarılmış sıcak su torbası koyulabilir veya ılık bir duş alınabilir.
Boyun kireçlenmesi özellikle ilk başlarda ağrı kesici ilaçlarla kontrol edilebilir. Daha sonraki yıllarda fizik tedavi uygulanması ve boyun egzersizleri yapılması gerekir. Fizik tedavinin boyun kireçlenmesinde ve bunun ortaya çıkardığı şikayetlerin azaltılmasında önemli bir yeri vardır.
Osteoartritte öncelikle kullanılan ilaç parasetamol grubu ağrı kesicilerdir. Bunlar hepimizin bildiği vermidon, minoset, parol gibi ilaçlar olup günde 2–3 kez alınabilir.
Sadece boyun ve kol ağrısı şeklinde semptom verdiği gibi bu semptomlara aşağıdakilerde eşlik edebilir. Tedavi edilmediği takdirde ileri safhalarda; dengesizlik, konsantrasyon bozukluğu, ileri derecede alınganlık ve isteksizliklere de yol açabilir.
Bel kireçlenmesi tanısı, hastanın tıbbi öyküsü ve fizik muayenesini içermektedir. Fizik muayenesi sonrasında ise tanıya yardımcı olmak için; Röntgen, Bilgisayarlı Tomografi (BT) ya da Emar-MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulacaktır.
UYUŞMA VE KARINCALANMA
Zamanla kıkırdak ve kemik yapısında da bozulmalar meydana gelir. Boyun düzleşmesi geliştiği zaman şu şikayetlere neden olur: Baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, omuz ağrıları, boyun ağrıları, boynu döndürmede sıkıntı, kollarda uyuşma, karıncalanma gibi birçok sıkıntıya neden olur.
Ağrıları gidermede yan etkisi olmayan etkili bir tedavi yöntemidir. Bel tutulması, eklem ağrısı, baş ağrısı, bel-boyun fıtığı ve kireçlenmeye bağlı ağrıları giderir. Kaygı bozukluğu, depresyon ve korkulara karşı etkilidir.
Boyun kireçlenmesinin Tanısında hastanın şikayetleri, boynun ayrıntılı fiziksel ve nörolojik muayenesi ile röntgen önemlidir. Boyun kireçlenmesinin tedavisinde fizik tedavi, en etkili ve kalıcı tedavi şeklidir.
Kireçlenme hastalığında fizik tedavi yöntemi de sıklıkla kullanılmaktadır. Fizik tedavisi hastaya bir rahatlatma yaşatır fakat kalıcı bir çözüm yolu değildir. Kireçlenme hastalığının ilerlemesi, fizik, enjeksiyon ve ilaç tedavisinin yetersiz gelmesi halinde son yöntem olarak cerrahi tedavi uygulanmaktadır.
Hastanın genel durumu iyiyse, ciddi bir travması yoksa ama akut (aniden başlayan) sırt, bel veya boyun ağrısı varsa bu durumda omurga cerrahisi ile ilgilenen ortopedi veya beyin ve sinir cerrahisi bölümlerine başvurulabilir.
Boyun kireçlenmesi olan hastalarda daha çok sabah ağrıları görülmekte, gün içinde hareketle boyun kaslarının çalışması ile ağrı hafifleyebilmekte, ancak uzun süre iş yapmakla veya uygunsuz pozisyonda çalışmakla ağrılar artmaktadır. Ağrılar boyun dışında omuzlara sırta hatta kollara vurabilmektedir.
Boyun kireçlenmesinde; boyun fıtığındaki gibi boyundan başlayan zamanla omuz ve kollara da yayılan ağrılar,kas spazmları, el ve kollarda uyuşmaların yanı sıra boyunda çatlama, tıkırtı ve gıcırtı benzeri sesler de hissedilir.
Endoskopik boyun fıtığı ameliyatı, boynun ön ya da arka tarafından yapılabilmektedir. Boynun ön ya da arka kısmından 6-7 mm'lik bir cilt kesisi oluşturulmakta, o kesiden endoskop aracılığıyla sadece siniri sıkıştıran fıtık dokusu çıkarılmaktadır.
Eklem kireçlenmesi karşı evde aloe vera cilt yüzeyine sürülebilir, zencefil, zerdeçal ve yeşil çay tüketilerek iltihaplanmanın yarattığı ağrı azaltılabilir. Bunların yanında sıcak ve soğuk kompres yapmak, masaj uygulamak diz kireçlenmesine evde iyi gelen yöntemler arasında yer alır.
Hareket etmekle azalan eklem sertliği ve hareket kısıtlılığı, Bir eklem büküldüğünde eklemeden tıkırtı ya da çıtırtı sesi gelmesi, Eklem etrafında hafif şişme, Aktivite sonrasında veya günün sonuna doğru daha da kötüleşen eklem ağrısı.
Muayenede boyun hareketleri yapıldığı sırada boyundan ses gelmesi ve ağrıların simetrik olarak her iki kola doğru yayılması boyunda kireçlenme olduğunu düşündürür.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri