Makat kaşıntısı; mantar, bakteri ve virüs gibi mikrobik sebepler, kimyasal tahrişler, dışkı artıkları, bağırsak hastalıkları ve stres gibi birçok farklı sebebe bağlı oluşan makat ve çevresindeki kaşıntılı durumlara denir. Bazen kaşıntıya yanma hissi eşlik edebilir. Deri belirtileri sebeplere göre çok farklı olabilir.
Çoğunlukla kabızlık sonrası oluşan çatlaklar, o bölgenin iyileşip tekrar çatlak açılmasıyla gelen akıntıdan dolayı kaşıntıya neden olmaktadır.
Çatlaklar görünümü dışında başka belirti vermezler. Ancak bazı yoğun ve büyük çatlaklarda kaşıntı, yara vb. meydana gelebilir.
Çünkü gebeliğe bağlı safra akışı yavaşlamıştır ve karaciğerden deriye kadar ilerleyip biriken safra tuzları kaşıntıyı ortaya çıkarır. Normal şartlar altında safra tuzları karaciğerde üretilir ve safra kesesinde biriktirilir, ardından besinlerin hazmedilmesi sürecinde kullanılmak için ince bağırsaklara salgılanır.
Makat Bölgesinde Kaşıntı: Makat çatlağı hemen hemen oluştuğu her kişide makatta kaşıntı meydana getirmektedir.
İlgili 41 soru bulundu
Makat çatlağı, lifli gıdaların tüketilmesi ile erken dönemlerde düzeltilebilir. Yine bu dönem içerisinde su tüketiminin artırılması da çatlağa iyi gelebilir. Günde 2 – 2,5 litre su içilebilir. Herhangi bir iyileşme süreci görülmemesi durumunda doktor tarafından ağrıların azaltılması için ağrı kesici reçete edilebilir.
Makatta kaşıntı tedavi edilmezse kişinin yaşamını olumsuz etkileyerek bıktıracak düzeye getirebilir. Makatta oluşan her türlü hastalık en ufak bir hastalık dahi olsa mutlaka tedavi edilmelidir. Makat hastalıkları tedavisinde geç kalmak demek geri dönüşü olmayan hastalıklara kapı açmak demektir.
İster aloe vera yaprağı, ister jel aloe vera jeli kullanarak çatlakları çok kısa bir zamanda gözle görülür oranda iyileştirebilirsiniz. Aloe vera sayesinde cildiniz hem çatlaklardan arınacak hem de düzenli kullanımda daha canlı ve pürüzsüz bir cilde sahip olacaksınız.
Cildi yumuşak ve esnek tutacak, hamileler için özel olarak üretilmiş nemlendirici bir kremi her gün sabah ve akşam cilde uygulamak. (Herkesin kolaylıkla ulaşabileceği zeytinyağı ve vazelin de çatlakları önlemede hayli etkili sonuç veriyor.)
Çatlak tedavisinde etkili sistemler Biodermogenesi ve Icon lazerdir. Biodermogenesi tedavisi toplam seans sayısı 20 ile 30 arasındadır. İlk on seans gün aşırı, geriye kalan 15 seans haftada 2 olmak üzere 25-30 seans tamamlanır. Seanslar süresince kişiye solaryum önerilir.
UZUN SÜREN VE ŞİDDETLİ KAŞINTILAR VARSA…
Uzun süren, tekrar eden, şiddetli kaşıntılar varsa, ciltte kızarıklık, iltihaplanma gibi başka belirtiler görülüyorsa, dermatoloji doktoruna mutlaka başvurulması gerekir.
Kaşıntıyı hafifletmek için, kaşımak yerine kaşınan bölgeye soğuk bir bez veya biraz buz koyun. Doktorunuz ayrıca antihistaminikler ve topikal steroidler de dahil olmak üzere kaşıntı tedavisi için ilaç reçete edebilir. Nadiren steroid hapları ve antibiyotikler de gerekebilir.
Atopik dermatit, ürtiker ve psoriasis gibi dermatolojik problemler tanı almadan önce geceleri ortaya çıkan sebepsiz kaşıntı nedenleri arasında değerlendirilir. Uyuz ya da bit ısırıkları, demir eksikliği anemisi, şizofreni, huzursuz bacak sendromu ve gebelik, gece kaşıntısı oluşabilecek diğer durumlar arasında yer alır.
Eğer sıva altında bulunan kolonun üzerinde düşey çatlaklar bulunuyorsa bu tehlikeli kolon çatlağının habercisi olabilir. Özellikle çatlak genişliği 1.5 ya da 2 milimetre üzerinde ise anında yetkililere haber verilmelidir. Küçük bir çatlak dahi olsa, bu büyük bir felaketin öncüsü olarak sayılmalıdır.
Kaşınan yara enfeksiyon kapmış olabilir
Aslında yara iyileşmesinin belirtilerinden birisinin de kaşıntı olduğu gerçektir. Ancak yara yerinde kaşıntı ve rahatsızlık hissi ilaç alerjisini, tahrişi, hatta enfeksiyon başlangıcını dahi işaret edebilmektedir. Bu yüzden yaranın çok yakından takip edilmesi gerekmektedir.
Cildimizin altında hassas sinirler vardır ve cildimizde bir tahriş olduğunda tepki verirler. Yara iyileşme sürecinde bu sinirler, omuriliğe cildin uyarıldığını bildirir. Beyin bu sinyalleri kaşıntı olarak algılar. Bu sinirler ayrıca vücudun bir yaralanmaya tepki olarak saldığı histamin gibi kimyasallara da duyarlıdır.
Daha çok sarı kantaron yağı kullanılsa da kırmızı kantaron yağının faydaları da saymakla bitmiyor. Kırmızı kantaron yağı cilt çatlaklarının görünümünü oldukça azaltıyor.
Vücudunuzda meydana gelen çatlakların doğal yöntemler ile ortadan kaldırmak mümkünüdür. Bu yöntemlerden biri de spor yapmaktır. Düzenli olarak spor yaparak sizi görüntüsü ile rahatsız eden çatlaklardan evinizin konforunda kurtulabilirsiniz.
Küçük bir pamuk ve az miktarda bebek yağı, makyajınızı en başarılı şekilde temizlemeniz için yeterlidir. Bebek yağı, cilt çatlaklarından şikayetçi olanlar için de kurtarıcı bir üründür. Özellikle hamilelik döneminde oluşabilecek çatlakların azalmasını istiyorsanız düzenli olarak bu yağı kullanabilirsiniz.
Nasırlı olan bölgeye düzenli olarak sürüldüğünde bu bölgeyi yumuşatır ve ölü hücrelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Çok kurumuş olan ayak tabanlarını nemlendirmek için de bu maddeden faydalanılabilir. Ellerde kurumaya bağlı oluşan çatlakların giderilmesinde vazelinin bir hayli etkin olduğu bilinir.
Kemik çatlaklarının genellikle 4 ile 6 hafta arasında değiştiği belirtilebilir. Bu süre zarfında çatlak kemik, eski haline kavuşacak ve herhangi bir ağrı söz konusu olmayacaktır. Çatlağın oluştuğu ilk zamanlar; şişlik oluşan ve ağrı ortaya çıkan kısımda tedavi etkisi arttıkça normale dönmeye başlar.
Çatlak kremi ya da çatlaklarda lazer tedavisi gibi pek çok yöntemi tercih ederek deri çatlağı görünümünü azaltabilirsiniz. Özellikle düzenli kullanılan çatlak kremleri, oldukça etkili sonuçlara ulaşmanızı mümkün kılacaktır.
En sık görülen belirtiler kaşıntı ile birlikte makat etrafında kızarıklık, kepeklenme, sulanma, yanma ve deride kalınlaşmadır. Bu belirtiler zamanla popoya, cinsel organa ve kasık bölgesine yayılabilir. Toplumda %3-5 oranında görülür. Her yaş grubunda olabilir.
Makat bölgesindeki kaşıntının diğer nedenleri ise:
Hemoroid, fissür, fistül, tümör, geçirilmiş cerrahi veya radyoterapi. Primer dermatolojik hastalıklar (liken planus, atopik egzema, psoriasis, seboreik dermatit) Mantar infeksiyonları (dermatofitozis, kandidiyazis) Parazitler (kıl kurdu, uyuz hastalığı)
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri