Çekişmeli boşanmada hakim, her bir tarafın ihtiyaçlarına ve müşterek çocukların mevcudiyetine göre evi kimin tutacağına karar verebilir. Hakim ayrıca evin ve çocukların kullanımını taraflar arasında paylaştırabilir. Evi kimin tutacağına ilişkin karar, davanın özel koşullarına bağlıdır.
Boşanma Davası Süresince Müşterek Konutun Tahsisi
Müşterek konutun eşlerden biri adına tahsisi yani evin dava boyunca eşlerden birine bırakılmasına ilişkin karar, aile mahkemesi hakimi tarafından verilecek olan bir ara karar ile kurulur. Müşterek konutun tahsisi, taraflarca her aşamada talep edilebilir.
Yani, boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilen tüm malvarlığı değerleri (nakit para, ev, araba, arsa vs.) mal paylaşımına dahil edilir. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerin edindiği mallar ise mal paylaşımına dahil edilmezler.
Boşanma sürecinde çekişmeli boşanmanın anlaşmalı boşanmaya dönüşmesi mümkündür. Bunun için önemli olan nokta her iki tarafın da bu beyan bulunmasıdır. Yalnızca bir tarafın böyle bir beyanda bulunması süreci değiştirmez.
Genel olarak çekişmeli dava sürecinde, tarafların malları eşit bir şekilde paylaştırılmaktadır. Mahkemenin paylaştırmaktan sorumlu olduğu mallar arasında, evlendikten sonra elde edilen taşır ve taşınmazlar yer alır. Bireylerin evlenmeden önce aldıkları mülkler, boşanma davasında paylaştırılamamaktadır.
İlgili 37 soru bulundu
Belli bir süreye tabi olarak açılacak olan davadır. Dava, boşanma davası sona ermeden karara çıkmayacaktır. Boşanma davasının sona ermesi ve taraflar adına boşanma kararı verilmesi halinde mal rejimi davasına devam edilecektir. Boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren 10 yıllık süreye tabidir.
Kadının kusurlu davranışları: Kadının, boşanmaya sebep olan kusurlu davranışları varsa, erkek nafaka ödeme yükümlülüğünden muaf tutulabilir. Kadının çalışma gücü: Kadının çalışma gücüne sahip olması ve iş bulabilmesi durumunda, erkek nafaka ödeme yükümlülüğünden muaf tutulabilir.
Çekişmeli boşanma davalarının kaç celse süreceği somut olaya ve dosyanın içeriğine göre değişiklik göstermektedir. Celse sayısı olarak değerlendirildiğinde ise genellikle çekişmeli boşanma davaları 6-7 celsede sonuçlanır. Fakat burada belirtilmesi gereken husus bu sayının net olarak belirlenememesidir.
Çekişmeli davalarda M.H.K. üzerinden 161. Madde ve 166. Madde arasındaki, hayata kast, akıl hastalığı, haysiyetsiz hayat sürme, aldatma, hakaret ve gurur kırıcı hareketlerde bulunma, taraflarda birinin evi terk etmesi durumları da ön plana alınarak hakim sorular soracaktır.
Hakim boşanma kararı verdikten sonra gerekçeli boşanma kararı yazılır ve taraflara tebliğ edilir. Taraflara yapılan tebligattan itibaren 2 hafta içinde taraflar varsa itirazlarını istinaf dilekçesi ile sunar. Böylelikle istinaf aşamasına geçilir. Lakin istinaf aşamasına geçilmez ise boşanma kararı kesinleşir.
Boşanma döneminde tapunun kime ait olması önemli değildir. Ev üzerinde ikisinin de hakları eşit olarak dağıtılır. Paylaşım döneminde anlaşmazlık yaşayan çiftler, evlerini yarı yarıya paylaşmak için talepte bulunabilmektedir.
Evi Terk Eden Taraf Eşinden Ayrı Evi Satabilir Mi? Eşlerden birisi evi terk ederek uzaklaşa bilmektedir. Bu sırada diğer taraftan açılan boşanma davası ile birlikte evi terk sebebiyle kusur ortaya çıkmaktadır.
Boşanmada; eşlerden sadece bir tanesinin kişisel olarak kullandığı eşyaları, evlilik öncesinde eşlerden birine ait bulunan mallar, eşlerden birine kalan miras, evlilik sırasında karşılıksız (bedel ödemeksizin) kazanılan değerler, manevi tazminat alacakları, kişisel malların yerine geçen değerler paylaşılmaz.
Ayrı yaşama nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için taraflardan birinin, herhangi bir gerekçe ile açmış olduğu ve reddine karar verilen bir boşanma davasının olması ve bu davadan itibaren geçerli olmak üzere üç yıl boyunca tarafların birlikte yaşamamaları durumunun oluşmuş olması gerekmektedir.
Dolayısıyla eşlerin dava boyunca müşterek konutta kimin kalacağı hususunda birlikte karar verememeleri halinde, boşanma davası boyunca müşterek konutun eşlerden birine tahsisi mahkemeden talep edilmektedir. Tabii eşler bu konuda ortak karara varabiliyorlarsa müşterek konutun tahsisinin istenilmesi zorunlu değildir.
Mevcut Medeni Kanuna göre yasal mal rejimi “Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi” dir. Yani evlenirken hiçbir sözleşme yapılmasına gerek yoktur. Deyim yerindeyse, eşler nikah defterine imza attıktan hemen sonra satın alınan tüm mallar, boşanma sırasında kural olarak yarı yarıya paylaşılacaktır.
Eşlerden birinin boşanmak istememesi halinde mahkeme davayı reddetmez, yargılama sonucuna göre karar verir. Burada boşanmak isteyen ve haklı sebebi olan kadın ya da erkek eş, haklılığını ispatlamalıdır.
Hangi Durumda Hakim Boşamaz? Boşanma davası kusurlu eş tarafından açılmış ise ve diğer eş kusurlu olmayıp boşanmak istemiyorsa Mahkeme talep bakımından Red Kararı verecektir. Bu durumda boşanma gerçekleşmez. Talep edenin boşanma isteminden vazgeçmesi halinden boşanma gerçekleşmeyecektir.
Bu kapsamda boşanma davasında delilleri; Kısa Mesaj (SMS), fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları ve mesajları, otel kayıtları, whatsapp gibi mesajlaşma programları kayıtları, not ve yazışmalar, banka ve kredi kartı kayıtları, pasaport giriş çıkış kayıtları, mahkeme ilamları, diğer mahkeme dosyaları şeklinde ...
Boşanma Sürecinde Araba Kimde Kalır? Boşanma sürecinde araba kimin adına kayıtlı ise onun kullanımında kalır. Boşanmadan sonra mal paylaşımı davası açıldığında arabanın bedelinden pay oranında ödeme alınabilir. Ancak boşanma sürecinde aracın üzerine haciz koyulması mümkün değildir.
Eğer taraflar yine de davaya katılmazlarsa, mahkeme davayı reddedebilir veya dava dosyasını kapatabilir. Özetle, boşanma davasına iki taraf da gitmezse, dava sonuçlanamaz ve tarafların davaya katılımı olmadan karar verilemez.
Uygulamada 8.500 TL maaş alan yani asgari ücretleri bir kişinin eşine özel bir durumu yoksa 750-1500 TL arası nafaka bağlanmaktadır.
Genel olarak hesaplama yapıldığında aylık 20.000 TL ücret alan bir kişi aylık 5.000 TL nafaka öder. Bu miktar tarafların yaşam koşulları, ek gelirlerine göre farklılık arz edebilir. 20.000 TL maaş alan bir kişi için 3.000 TL nafakaya da hükmedilebilir.
Kesin olarak bir şey denemezse de ortalama olarak 4000 TL alan bir kişinin 750,00 TL – 1.000,00 TL arasında yoksulluk nafakası ödemesi makul kabul edilebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri