Âdetli olsun veya olmasın kadınların, cenazenin yanında durmaları, açıp yüzüne bakmaları ve kabir ziyaretinde bulunmaları caizdir (İbn Nüceym, el-Bahr, 2/184; Haskefî, ed-Dürrü'l-muhtar, 1/117).
Ölünün ağzına, burnuna ve kulaklarına pamuk, kefenine çörekotu konulur. Tabutun üzeri ayetler yazılı kumaşla örtülür. Ölen kişi kadın ise tabutun başına baş örtüsü, erkek ise şapkası asılır. Tabutu, cenaze namazına gelenler mezarlığa sıra ile tutarak taşırlar.
Cenaze evinde kimse gülmez, televizyon, radyo açılmaz, banyo yapılmaz, çamaşır yıkanmaz, yemek pişirilmez.
Başınız sağ olsun. Yattığı yer cennet olsun.
Ölüm olayında cenaze en kısa sürede evine getirilir. Gömülmeden önce cenaze bir gün evde bekletilir. Bu bekletme gurbette bulunan yakınlarının gelişlerini bekleme ve öleni son yolculuğuna uğurlamadan önce, evinde ailesi ile bir gece daha geçirmesini sağlama amacı ile yapılır.
İlgili 36 soru bulundu
Ölü, ruhun cesedinden ayrılmasından sonra öldüğünü anlamaktadır. Nitekim hadislerden de anlaşıldığı gibi, ruhun cesedden ayrılması ile nimet ve azap başlamaktadır.
Ceset yumuşaksa onun ardından ölümlerin devam edeceğine, • Ceset ağırsa ölenin çok günahının olduğuna, hafifse az günahı olduğuna, • Cesedin rengi siyahsa günahının çok olduğuna inanılmaktadır.
Açıklama: Cenazenin kaldırılmasından sonra üç gün süre ile cenaze evinde taziye için oturulur. Bu süre köylerde daha uzun sürer. Bu süre içerisinde evde yemek pişmez akraba ve komşular tarafından hazırlanan yemekler üç gün boyunca cenaze evine getirilir.
Biraz açalım; bundan yaklaşık 60 ile 70 yıl önce ülkede fakirlik düzeyi çok yüksekti o nedenle taziyeye gelen misafirlere çayın yanında şeker ikram edilemiyordu çünkü çok pahalıydı, bu durumda gelen misafirler hem taziye sahibine yardım etmek hemde yük olmamak kesme şeker getirip bırakırlardı..
1-Başsağlığına gelene " Hoşgeldin " denmez. 4-Görevini yerine getiren kişi , kimseyle tokalaşmadan, kucaklaşmadan, odada yaşına uygun bir yere geçer ve oturur.
2–3 gün: Karın derisinde renk değişikliği görünür. Gaz nedeniyle karın şişmeye başlar. 3–4 gün: Renk yayılır ve renksiz damarlar görünür hale gelir. 5–6 gün: Karın belirgin şekilde şişer ve deride kabarcıklar gözlenir.
Ölüye ait eşyalar 1 hafta-10 gün içinde yıkanarak fakir fukaraya dağıtılır. Bazı giyecekler ise hatıra olması amacıyla saklanır. Ayrıca ölen kişinin ruhunun evini kontrole geldiğine inanılarak, ölü evinde 7 gün lamba/ışık yakılır.
Cenaze evlerinde taziyeye gelen vatandaşların sıkça gördüğü ölen kişinin ayakkabısının kapının önünü konulma durumu özellikle de ayakkabı uçlarının dışarıya bakacak şekilde konulmasının sebebi ölüm evden uzak olsun niyetiyle yapılmaktadır.
Bunlardan birkaçı şöyle: Hindistan ve Çin de beyaz rengin saflığı temsil ettiğine inanılır, bu yüzden cenaze ve yas törenlerinde beyaz renk tercih ediliyor.
Ölmüş bir Müslüman'ın başı ile beraber vücudunun çoğu bulunuyorsa yıkanır, kefenlenir ve namazı kılınır. Fakat başsız olarak yalnız vücudun yarısı bulunsa veya gövdesinin çoğu kaybolmuşsa yıkanmaz, kefenlenmez ve üzerine namaz kılınmaz.
Çünkü ölü mezara konulup mezar kapanınca ölüye Allah-u Teala ruhunu cesedine intikal ettirir ve sorgu sual melekleri olan Münker ve Nekir meleklerinin sorusuna cevap verirken, bir müddet mezarın başında beklemek onun için dua ve istiğfar etmek de sünnettir.
Ölü evinde yemek yenmez/yenmemeli diye bir şey yoktur. Sakıncalı olan şudur: Ölü evinde muhakkak yemek yenmelidir, bu yemekle ölünün ruhu şad olur düşüncesi ile sofra kurulması ve yemek yenmesidir. Bu durumda yemeği kimin verdiği önemli değildir.
Kavurma esnasında çıkan kokunun eski Türk geleneklerine göre ölünün ruhuna gittiğine inanılır. Koku ölünün ruhunu, helvanın kendisi ise geride kalanları besler. Hazırlanan irmik helvası ölünün ağzının tadı gelsin, İslam inancıyla kabir azabı hafiflesin gibi temennilerle pişirilir, misafirlere ikram edilir.
Din İşleri Yüksek Kurulu
Bunun yerine komşular veya yakınlarının, cenaze sahiplerine ve gelen misafirlere ikramda bulunmaları sünnettir (Tirmizî, Cenâiz, 21). Bunun yanında cenaze sahiplerinin mezarlıkta veya evde helva, ekmek gibi şeyler dağıtmalarının dinî bir dayanağı yoktur.
Kadın cenazeye kadınlar, erkek cenazeyi hoca yıkar. Cenaze yıkayan, abdest alır. Yıkama sırasında ölünün yanında yakınları bulunur.
Definden sonra bir süre durup ölü için dua ve istiğfar etmelidir. 3. Dirilerin duası, ölüler için yararlı olur, 4. Peygamber Efendimiz (asm)'in engin şefkat ve merhameti, hayatın her kademesinde mü'minleri kucaklar.
Söz konusu ifadelerin başında "ölü, mefta, merhum" gibi tabirler gelir. Ölen kişi erkek ise merhum, kadın ise de merhume olarak isimlendirilir. Ölen kişinin yakınlarına da "başınız sağ olsun, Allah rahmet eylesin" gibi temennilerde bulunulur.
Kas tonusundan kaynaklıdır. Kas tonusu dediğimiz şey çizgili kasların gevşekken bile mikro kasılma durumudur ve kasın kasılabilmesi için gerekli olan gerginliği yaratır. Bayılma, ölüm gibi durumlarda kas tonusu aradan çıkacağı için kişi normalden daha ağırlaşır.
Ölünün üstüne şeytan gelmesin ve şişmesin inancıyla bıçak veya satır konulur. Şayet ölen kişi gözleri açık olarak ölmüş ise, bir yakınına hasret gitmiştir şeklinde kabul edilir. Ölü yıkandıktan sonra ölen kişi gençse; bilhassa bekar veya nişanlı ise, ellerine kına yakılır.
Tabutun üzerindeki Arapça yazıda Kur'an'dan ayeti kerime vardır. Bu ayet insana ölümü hatırlatmaktadır. Ayetin anlamı ise, “Muhakkak ki her canlı ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz” (Ankebut 29/57).
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri