Cinsel isteksizliğin nedenleri arasında; cinsel organlara veya hormonal dengeye ait bozukluklar, bazı ilaçlar, olumsuz cinsel deneyimler, kendine güvensizlik, partnerle cinsellik dışında olumlu paylaşım yaşayamama yoğun stres ve depresyon sayılabilir.
Evlilikteki çatışmalar, eşe duyulan öfke, kadının veya erkeğin kendini değersiz hissetmesi ya da kendi bedenini tanımaması gibi nedenler cinsel isteksizliğe neden olabilir. Bunun dışında psikiyatrik ilaçların kullanımı ya da bedensel rahatsızlıklar da isteksizliğe yol açabilir.
Organik ve psiko-sosyal bağlı pek çok sebep uyarılmayı olumsuz yönde etkiliyor. Bu tabloya hormonal dengesizlikler, kronik alkol kullanımı, sigara, depresyon, endişe, aşırı stres, enfeksiyonlar, menopoza bağlı değişimler, ilaçların yan etkisi gibi faktörler eklendiğinde cinsel sağlık riskleri artıyor.
Cinsel istekte ve arzuda azalma şikayeti, cinsel işlev bozukluğunda en sık görülen belirtidir. Bunun dışında cinsel uyarılmanın zorlaşması, orgazma ulaşmada güçlük ve cinsel uyarı ile ağrı duyulması diğer şikayetlerdendir.
Cinsel tiksinti bozukluğunun nedenleri tam olarak bilinmemektedir ancak genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir. Tedavi yöntemleri arasında psikoterapi, ilaç tedavisi ve bilişsel-davranışçı terapi yer alabilir.
İlgili 24 soru bulundu
Örnek olarak; gün içinde birçok defa tatmin edici davranışlarda bulunmak, cinsel dürtülerin engellenmemesi, cinsel dürtülerin kontrol edilememesi gibi belirtiler, aşırı cinsel istek belirtileridir.
Anksiyete bozukluğu olan kişilerde de cinsel işlev bozuklukları sıklıkla görülebilmektedir. Beynin cinsel uyarıyı alma ve ardından cinsel organlarda uyarılma durumu anksiyete nedeniyle ketlenebilmektedir. Bu nedenle cinsel isteksizlik, uyarılma bozukluğu görülebilmektedir.
Bu durum çoğunlukla stres, alkol kullanımı gibi nedenlerden ötürü ortaya çıksa da kalp ve damar hastalıkları gibi çok daha ciddi sağlık problemlerinden de kaynaklanabilir. Diyabet, böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, tiroit problemleri ve ilaç kullanımı gibi nedenler erkeklerde cinsel isteksizliğe yol açabilir.
Cinsel İsteksizlik Belirtileri
Temel belirti cinsel isteğin olmamasıdır. Bunun sonucu olarak cinsel ilişki sıklığında azalma yaşanmaktadır. Diğer taraftan depresif duyguların gelişmesi, yorgunluk, halsizlik gibi belirtiler de izlenebilir.
Cinsel sorun, tıbbi veya biyolojik bir nedene bağlı gelişmişse tedavisi ilaç veya diğer tıbbi tedaviler olacaktır. Bu durumda böylesi bir tedaviyi, ürologlar, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ya da psikiyatristler yaparlar.
Yoğun iş temposu, stresli yaşam, cinsel fobi ve yaşanan kötü cinsel deneyimler, her iki cinste de cinselliğe karşı isteksizlik gelişmesine yol açabilir. Altta yatan herhangi bir hormonal veya fizyolojik hastalık olmaması durumunda sorunun kaynağının tamamen psikolojik olduğu söylenebilir.
28 sayısı genel olarak kaderi temsil ve sembolize eden bir rakamdır. Aynı zamanda yüksek enerji doğrultusunda 1 ve 8 sayılarının etkisini ortaya çıkarır. Kişinin kendi kontrolünde olmayan, seçimlerinin dışındaki kaderlerini gösterir. Diğer bir ifade ile kaderinde ne varsa onu yaşayacağını anlatan bir sayıdır.
** Kadınların kendilerini en şehvetli hissettikleri gün, regl döneminin 6. Günü. Bu günden itibaren ilk bir hafta da kadınlarda cinsel isteğin zirve dönemi.
İstiridye, muz, çikolata, fındık, keçiboynuzu gibi yiyecekler hormonları tetikleyerek cinsel isteği artırmaktadır. Bu yiyeceklerin dengeli ve düzenli olarak tüketilmesi cinsel isteği arttırmakta önemli rol oynamaktadır.
Bu ilişki sıklığını belirleyen, kişide cinsellik dürtüsünün doyurulma ihtiyacıdır. Sıklık azalmasına rağmen, cinsellik arzusunu doğuran kaynağın gücü aynıdır, ancak ihtiyaç duyma sıklığı azalır. Libido kadında 35 yaşına kadar artar, 45 yaşına kadar sabit kalır ve çok ileri yaşlara kadar gücünü korumaya devam eder.
Adet Döngüsü Nedir, Nasıl Oluşur? Kadın vücudunda ortalama her 28 günde bir, hamile kalma olasılığına karşı bazı değişiklikler gerçekleşir. Her döngüde yumurtalıklardan birinden bir yumurta, fallop kanalına atılır. Bu süreç yumurtlama (ovulasyon) olarak da bilinir.
Cinsel ilişki yaşamak isteyen çiftlerden, 30'lu yaşta olanlar haftada 2 kez, 40'lı yaştakiler haftada 1 kez, 50'li yaştakiler 15 günde bir kez, 60 ve üzeri yaş grubundakiler ise ayda bir kez ilişkiye girmeliler.
Mayo Clinic'in belirttiğine göre, D vitamini eksikliğiniz varsa, iktidarsızlık, cinsel istek azalması ve orgazm işlevi gibi sorunlar yaşayabilirsiniz. Kadınlarda, D vitamini eksikliği, cinsel isteksizlikte daha fazla risk altında olmanızı sağlar.
1 litre suya, 2 poşet mate çayı, 1 tatlı kaşığı öğütülmüş kırmızı-Kore ginsengi, 1 tatlı kaşığı zencefil, yarım tatlı kaşığı öğütülmüş meyan kökü katın. Bu karışımı kaynar suda 2-3 dakika fokurdatın. Kaynayınca 3–4 dakika demlenmeye bırakın. Sonrasında sıcak olarak biraz esmer şeker katılarak gün içinde için.
Meyvelerden ananas, üzüm, nar, incir ve karpuz, sebzelerden roka, kuşkonmaz olmak üzere mevsiminde tüm taze sebze-meyveler; deniz ürünleri cinsel gücü artıran doğal yiyeceklerdir. Bu besinler vücut sağlığına iyi gelerek sertleşmeye iyi gelen hormonların salgılanmasına katkıda bulunabilir.
Erkeklerde ereksiyon sorunları oluşur. Kalp ve damar sorunları yaşanabilir. Libidonuz düşebilir.
Cinsel birleşme öncesi gerçekleşen boşalma “ileri erken boşalma”, 3 dakika veya daha az süren birliktelik sonrası boşalma “erken boşalma” kabul edilmektedir. Normal bir cinsel birlikteliğin ortalama süresi 8–15 dakikadır.
Kalp krizi riskinizi arttırırsınız. Bilişsel işlevleriniz olumsuz yönde etkilenir. Prostat kanseri riskiniz artar. Bağışıklık sisteminiz zayıflar.
Cinsel dürtü kaybı (cinsel dürtü), hayatlarının bir noktasında beş erkek veya kadından birini etkileyen yaygın bir sorundur. Halk arasında Cinsel soğukluk olarak da bilinmektedir. Genellikle stres, ani kayıplar, hamilelik, doğum veya emzirme gibi yaşamı değiştiren önemli olaylarla bağlantılıdır.
Sıkıntının getirdiği çarpıntı gibi bedensel belirtilerin önlenmesi ise ruhsal belirtilerin ve heyecanın azalmasına yol açar. Performans anksiyetesi yaşayan kişiler fiziksel belirtiler varsa doktora önerdiği ilacı kullanılabilir. Bu durumu sürekli ve şiddetli yaşayanlarda ise ilaç tedavisi yararlı olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri