Bilim insanları, en az 60 derece sıcaklıkta olan bir çaydan günde 700 mililitre veya daha fazla tüketilmesi ile özofagus kanser riski arasında yüzde 90 oranında korelasyon olduğunu keşfetti.
Çay, dünyada sudan sonra en fazla tüketilen içecekler arasındadır. Doğru ora da tüketilmekte olan çay oldukça faydalıdır. Yapılan çalışmalara göre siyah çay kalp sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Bunun ile birlikte çay kanser oluşumunu engellemektedir.
Laboratuvar ortamında yapılan bir çalışmada, çaydaki polifenollerin kanser hücreleri üzerindeki etkileri analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda siyah ve yeşil çayın kanser hücresi büyümesini düzenlemede ve yeni hücre gelişimini azaltmada rol oynayabileceğini gösterilmiştir.
Çayı çok sıcak içmeyin
Gıdaların aşırı sıcak olarak tüketilmesi, yemek borusu ve mide mukozasının üzerinde yarattığı kronik tahriş nedeniyle kanser oluşumuna zemin hazırlayabilmektedir.
Sudan sonra ikinci olarak en çok tükettiğimiz çay, bilinçsizce içilirse vücudumuza zarar verebiliyor. Uzmanlara göre, aşırı çay tüketimi mide bulantısı, baş ağrısı, sinir bozukluğu, kalpte çarpıntı, elde titreme, demir eksikliği, kansızlık ve uykusuzluk gibi birçok soruna yol açtığını açıkladı.
İlgili 27 soru bulundu
Tiryakilerin asla 1 bardakla yetinmediğini düşünüldüğünde, ülkemizde de sudan sonra en çok tüketilen içecek, çay. Uzmanlara göre, aşırı çay tüketimi mide bulantısı, baş ağrısı, sinir bozukluğu, kalpte çarpıntı, elde titreme, demir eksikliği, kansızlık ve uykusuzluk gibi birçok soruna yol açtığını açıkladı.
İçerdiği yüksek antioksidan ileri yaşlarda görülme ihtimali olan kemik zayıflamasını engeller. Özellikle Osteoporoz adı verilen ileri yaşlarda ortaya çıkan kemik kaybı rahatsızlığına faydası olduğundan günde 20 bardak içilmesi gerektiği uzmanlar tarafından vurgulanıyor.
Çay günün herhangi bir saatinde içilebilecek, tatmin edici bir içecektir. Çay Türklerin özellikle sabah kahvaltılarında vazgeçilmezdir. Çay içerken aşırıya kaçılmaması gerekiyor. Günde 3 veya 4 bardak idealdir.
Yapılan araştırmaya göre; günde iki ya da daha fazla fincan kahvenin, akciğer kanseri riskini yüzde 41; iki ya da daha fazla bardak çayın da yüzde 37 oranında artırdığı gözlendi.
Kahve, kanser hastaları için bir tavsiye gıda denilebilir. Kahve sadece kalın bağırsak kanserinin seyrini yavaşlatmıyor. Mide ve pankreas kanserinin seyrini yüzde 13, karaciğer kanserinin ise yüzde 52 yavaşlatıyor. Kahveyi aynı zamanda karaciğer dostu olarak görülüyor.
Gün içerisinde aşırı tüketilen çay; sinir bozukluğu, kabızlık, yüksek tansiyon, el titremesi, baş ağrısı, sıkıntı ve uykusuzluğa neden olabilmektedir. Aşırı çay tüketimi, idrar miktarının da artışına neden olur. İdrarla dışarı atılan üre asidi miktarını azaltır. Romatizma hastalığı olanlara zarar verir.
Mesane ve bağırsak kanseri riskini azaltıyor
Düzenli ve yeterli miktarda tüketilen su, sırt ve eklem ağrıları, bağırsak kanseri, meme kanseri ve mesane kanseri riskini ciddi oranda azaltır.
Karahindiba, son yıllarda kanseri nasıl tedavi edebileceğine dair yapılan çalışmalarla bilim dünyasında öne çıkıyor. Özellikle kanser hücreleri üzerindeki etkileri incelenmeye devam etse de tedavi edebildiğine dair birçok umut vaat eden sonuç elde edildi.
1 – SOĞAN VE SARIMSAK
Doğal antibiyotik olarak bilinen sarımsak ve soğan, kanser düşmanı besinlerin başında geliyor. Bu sebzelere kokusunu veren içerdikleri biyoaktif sülfür bileşikleri kansere karşı koruyucu etki gösteriyor. Özellikle gastrointestinal bölgedeki kanserlere karşı koruyucu olduğu biliniyor.
Araştırmalar, düzenli çay tüketiminin kalp krizinden kansere birçok hastalığın önlenmesi veya etkilerinin azaltılmasında faydalı olduğunu gösterse de de günde 5-6 çay bardağının üzerinde tüketilmesinin olumsuz yan etkileri olabilir.
Günde sadece 1 fincan Türk kahvesi ile karaciğer kanserine yakalanma oranını düşürebilirsiniz. Düzenli olarak tüketimi kolon kanseri riskini yüzde 25 oranında azaltmaktadır. Ayrıca günde 3 fincan Türk kahvesi içen kadınların hiç içmeyenlere göre bir başka kanser türü olan cilt kanserine yakalanma riski daha düşüktür.
Çikolatanın içinde bulunan palm yağı, insanlarda CD36 adında bir proteini uyandırıyor. Uzmanlar bu proteinin vücuttaki tümörlerin yayılmasına ve hastalığın daha ölümcül olmasına sebep olduğunu söyledi. Yeni bir araştırmaya göre kanser hastalarının çikolata, bisküvi ve ekmek yemesi hastalığı daha kötü duruma getiriyor.
Hazır kahve olarak adlandırılan suda çözülen granül kahveler, taze kavrulmuş kahvenin iki katı kadar akrilamid içeriyor. Akrilamide aşırı maruz kalma sinir sistemine zarar verebiliyor ve buna bağlı olarak kanser riskini de artırıyor.
Kafein Bağımlılığı
Kafein bağımlısıkişiler aniden çay içmeyi bıraktığı zaman aşırı yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, sinir bozukluğu gibi sıkıntılar kendini gösterir. Üstelik kafein bağımlısı kişilerde kafeinin etkisi de azalmıştır ve aynı uyarıcı etkiyi görmek için devamlı daha çok çay veya kahvegerekir.
Çaya şeker atmanız, kan şekerinizin yükselmesine, uzun süreli kullanımında şeker hastalığına neden olabilir. Çayın sağlığımıza kötü yönde etki etmemesi için nasıl tüketmeliyiz? Çayı kahvaltıyla birlikte değil de kahvaltınızdan 30 dakika – 1 saat sonra içebilirsiniz. Bunu diğer öğünleriniz için de uygulayabilirsiniz.
Gün içerisinde aşırı çay tüketiminin de bir sakıncası var. Aşırı çay tüketimiyle beraber kişilerde uykusuzluk, kalp çarpıntısı, sinir bozukluğu, baş ağrısı gibi birçok durumlarla karşılaşıyoruz. O yüzden günde 4 bardaktan fazla çay içmemek gerekiyor.
Çay ancak bu şekilde tüketilirse sağlıklı beslenme alışkanlıklarının parçası olarak kabul edilmektedir. Fakat böbrek rahatsızlığı olan, demir anemisi olan ve midesinde gastrit, ülser, reflü gibi rahatsızlıkları olan kişilerin aç karnına siyah çay tüketmemeleri gerekir.
Çay, kafein bakımından zengindir. Açık çay yerine demli çay tercih etmenizin sebebi bağımlı olduğunuz kafein ihtiyacından kaynaklanıyor. Sürekli tükettiğiniz demli çay ile yorgunluk hissinizi kısa süreliğine bastırmış oluyorsunuz. Kafeinin etkisi geçtiğinde ise yorgunluğunuz artarak geri dönüyor.
Aşırı çay tüketimi, içeriğinde bulundurduğu 'tanenler' sebebi ile vücutta demirin emilimini engelleyeceğinden anemi (kansızlık) ismini verdiğimiz sağlık problemine sebep olmaktadır. Ayrıca içeriğinde bulunan kafein ise, fazla çay tüketimine bağlı olarak tansiyonu yükseltip, bireylerde taşikardiye sebep olabilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri