3. Kahve: Bu içecek kalp krizi riskinde önemli bir paya sahip. Yapılan araştırmalarda çok fazla miktarda kahve için kişilerde 2-3 fincan kahvedan sonraki her fincan kalp krizi riski yüzde 60 oranında artarken, kahve alışkanlığı fazla olmayan kişilerde her fincanda bu oran yüzde 400'e kadar çıkıyor.
"Kahve, kalp hastalığı ve krizi riskini önemli ölçüde azaltıyor" sonucuna varıldı. Araştırmaya göre günde 3 fincan kahve tüketmek kalp hastalıklarından kaynaklı ölüm riskini yüzde 17, kalp krizi geçirme riskini de yüzde 21 düşürüyor.
Hem çay hem kahve içeriğindeki kafein çarpıntıya neden olabilir. Özellikle kalp yetersizliği veya ritm problemi olanlarda taşikardi gelişebilir. Kafein içeriği daha yüksek olan kahve, kan basıncını da yükseltebilir. Bu grup hastalar kendi doktorlarına danışarak tüketecekleri miktarlar konusunda bilgi almalıdırlar.
Fazla kafein vücutta adrenalin, noradrenalin (uyarıcı hormon) düzeylerini artırarak sempatik sistemin kalp üzerinde olumsuz etkilerini ortaya çıkartır. Tansiyonu yükseltir, ritm bozukluğuna yol açarak çarpıntı yapar, kalp damarlarını kasarak kalp krizine ve ani ölümlere yol açabilir.
“Ben almayayım, çarpıntı yapıyor.” Çoğu kahve ikramı bu gerekçeyle kabul edilmiyorsa da bilim tersini söylüyor: Kahve çarpıntı yapmaz. Hatta kahve tüketimi düşük aritmi riskiyle bile ilişkilendiriliyor.
İlgili 41 soru bulundu
Kalp krizinin en sık belirtisi, göğüs ağrısı veya göğüste rahatsızlık hissidir. Göğsün ortasında veya sol tarafında birkaç dakikadan uzun süren veya aralıklı tekrarlayan ağrı; rahatsız edici baskı, sıkışma, dolgunluk gibi hissedilebilir. Nadiren; Sersemleme veya baygınlık hissi.
Günde 3 fincanın üzerinde kahve tüketiminin doğurganlığı olumsuz etkileyebildiği, 5 fincanın üzerinde kahve tüketiminin de kemik erimesine yol açabildiğini gösteren bilimsel çalışmalar mevcuttur. Yine aşırı kahve tüketimi uykusuzluk, gerginlik, sinirlilik ve hassasiyet gibi olumsuzluklara yol açabilir.
Aklınıza gelecek çoğu hastalığın temel sebepleri arasında yer alan sigara ve alkol tüketimi kalbinize doğrudan zarar vermektedir. Aşırı yemenin dışında yağlı ve tuzlu yemek tüketimi de kalp rahatsızlıklarını tetiklemektedir.
Uzmanlara göre ortalama sağlıklı bir yetişkin için ölümcül doz kafein 5 ila 10 g arasında. 590 ml'lik çifte kavrulmuş Starbucks kahvesinde 340 mg kafein bulunmaktadır.
Yapılan araştırmalarda çok fazla miktarda kahve için kişilerde 2-3 fincan kahvedan sonraki her fincan kalp krizi riski yüzde 60 oranında artarken, kahve alışkanlığı fazla olmayan kişilerde her fincanda bu oran yüzde 400'e kadar çıkıyor.
Kalp krizinde görülen en temel kalp krizi belirtisi kalp ağrısı olarak tabir edilen göğüs ağrısıdır. Göğüs duvarının ardında hissedilen bu ağrı, sanki göğüs kafesine biri oturmuş hissi veren ağırlık ve baskı yapıcı tarzda künt bir ağrıdır. Sol kola, boyuna, omuzlara, karın, çene ve sırta yayılabilir.
Koroner Arter Hastalığının en sık görülen kalp damar hastalıkları arasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Hobikoğlu, 'Koroner Arter Hastalığı toplumda çok sayıda kişiyi etkileyen bir rahatsızlık. Bu hastalık erken dönemde tanı alıp tedavisi yapılmadığında kalp krizine ve dolayısıyla da ölüme yol açabiliyor.
Sağlıklı bir kalp bir dakikada yaklaşık 70-80 kez ve bir günde yaklaşık 100.000 kez kasılır. Bu sayede tüm vücuda her saatte 300 litreye yakın kan pompalar. Normal bir kalpte dört boşluk vardır. Üst iki boşluk sağ ve sol kulakçıklar, alt iki boşluk ise sağ ve sol karıncıklar olarak isimlendirilir.
Kalp sıkışması tiroit bezinin olağandışı aktivitesi, hipertansiyon, şeker hastalığı, kansızlık, aşırı kafein tüketimi, yorgunluk, uykusuzluk, stres, sigara kullanımı ve aşırı alkol tüketimi gibi bir dizi farklı nedenden dolayı ortaya çıkmış olabilir.
Aşırı kafein tüketimi, kalbin daha hızlı atmasına neden olarak kalp ritmini bozar. Tansiyon değerlerini yükselten aşırı Nescafe tüketimi, tansiyona bağlı birçok rahatsızlığı tetikleyebilir. Nescafe'yi fazla tüketmek, doğurganlığa zarar verebilir.
"Yapılan araştırmaya göre sigara ile kafein içeren kahve benzeri maddelerin birlikte içilmesi hem bağımlılığı artıyor hem de bu maddelerin zararlarını ikiye katlıyor. Uzmanlar sigarayı bırakanların kahve gibi kafeinli içecekleri de bırakması gerektiğini vurguluyor."
Magnezyum takviyesi almayı deneyin. Magnezyum içeren vitaminler iyi gelecektir. Organik süt de vücudunuzu dengelemenizi sağlar. Taze bir havuç, bir bardak süt ve bir büyük bardak suyu peş peşe tüketin.
Aşırı çay ve kahve tüketim isteği fosfor eksikliğinin bir göstergesi olabileceği gibi, sodyum ve demir eksikliğinden de kaynaklanabilir. Normalden fazla alkol tüketimi ise potasyum, kalsiyum, gultamin eksikliklerinin bir sonucu olabilir.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Engin Bozkurt, dünyada gelişmiş ülkelerde ölüm nedenleri arasında kalp krizinin ilk sırada yer aldığını, stres, fazla kilo, tuz ve sigarının kalbin en büyük düşmanı olduğunu söyledi.
Özellikle üzüldüğünüz zaman ağlamak kalbi daha az yoruyor. Çünkü gözyaşı dökmek ile üzüntülüyken sıkışan kalp damarları açılıyor. Ağlayarak birçok hastalığın baş düşmanı olan stresle başa çıkabilirsiniz. Çünkü bu duygu şaşırtıcı olsa da mutluluk hormonlarını harekete geçiriyor.
Düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşamın yanı sıra; diyabet, KOAH, yüksek tansiyon, obezite, tiroit ve gut gibi hastalıklar da kalbe olumsuz etki yapıyor.
ABD'deki Texas Üniversitesi'nin 4 bin erkek üzerinde gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, günde 2 bardak kahve içmenin, cinsel performansı artırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, düzenli olarak günde 2 bardak kahve içen erkeklerde ereksiyon bozukluğu yaşama riski, kahve içmeyen hemcinslerinden yüzde 42 daha az.
Vücudumuzun bizi uyandırması için geliştirdiği mekanizmada günün belli saatlerinde kortizol hormunun seviyesi artar. Kortizol ( stres hormunu ) üretiminin en üst seviyeye çıktığı zamanlarda, kahvaltıdan sonra ve ( 08.00-09.00, (12.00-13.00) ve (17.30-18.30) dışındaki saatlerde kahve tüketilmelidir.
Kafeinin egzersiz sırasında pıhtılaşma faktörünü önemli ölçüde artırdığını buldular, bu da kafeinli içecekleri alan katılımcıların kan pıhtılaşmasına neden olan şey söz konusu olduğunda daha yüksek bir risk faktörüne sahip olduğu anlamına geliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri