Miktar veya nicelik zarfları; fiilleri,zarfları, fiilimsileri ve sıfatları miktar, derece, ölçü bakımından etkileyen ve sınırlayan zarflardır. Biraz, fazla, çok, daha, en, pek, az gibi kelimeler miktar zarflarına örnek olarak verilebilir.
İsmin niteliğini bildiren sözcüklere sıfat demiştik. Fiillerin niteliğini bildiren sözcüklere de zarf diyoruz.
Sıfatlar=İsimlere gelerek niteler nasıl yani bir örnekle açıklayalım. ➖Yaşlı adam bankta oturuyordu.(Burada nasıl sorusunu soralım nasıl adam yaşlı adam cevap aldığımız için hem de ismi nitelediği için bu sıfatttır. Zarflar=Fiillere gelerek niteler.
Bir sözcüğün sıfat mı yoksa zarf mı olduğu zaman zaman karıştırılabilmektedir. Unutmayın ki sıfatlar isimleri niteler ve isimlerden hemen önce gelirler. Zarflar ise fiilleri nitelerler ve cümle içerisinde herhangi bir noktada bulunabilirler.
Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları: Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da başka zarfların anlamlarını ölçü yönünden tamamlayan, artıran, azaltan zarflardır. “en, daha, pek, çok, az, biraz, kadar, denli, gibi, fazla…”
İlgili 26 soru bulundu
Miktar veya nicelik zarfları; fiilleri,zarfları, fiilimsileri ve sıfatları miktar, derece, ölçü bakımından etkileyen ve sınırlayan zarflardır. Biraz, fazla, çok, daha, en, pek, az gibi kelimeler miktar zarflarına örnek olarak verilebilir.
Türkiye Türkçesinde aşırılık ifade eden miktar zarfları olarak umumiyetle az, azıcık, biraz, birçok, bol, çok, çokça, eksik, fazla, fazlaca, gayet, hep, hepten, kısmen, pek, pek çok, seyrek, sık vs. kelimeler gösterilmektedir.
Yalın ya da birleşik sıfat yapısındaki başlıca belirsizlik sıfatları şunlardır: “az, çok, az buçuk, başka, bazı, belli başlı, bir, biraz, birçok, birkaç, bir hayli, birtakım, bir sürü, bir yığın, bunca, bütün, tüm, çok, çoğu, fazla, her, herhangi bir, hiç, hiçbir, hudutsuz, kaç, kimi, nice, sınırsız, yığın yığın …”
“Az, azıcık, çok, daha çok, çokça, kadar, bu kadar, biraz, oldukça, pek, pek çok, en, en çok, fazla, epeyce, denli” vb sözcükler en sık kullanılan miktar zarflarıdır.
“Artık” zarfı, konuşma anından sonrasına işaret eder. “Zaten” eklendiği cümlede gerekçe bildirir. “Şimdilik” konuşulan zamanda, şimdiki durumda anlamı katar.
Cümle içerisinde zarları bulmak oldukça kolaydır. Cümlede zarf olan kelimeyi bulmak için bazı sorular sorulabilir. Bunlar; nasıl, ne zaman, nereye, ne kadar sorularıdır. Bu sorulardan alınan cevap olan kelime cümle içerisinde zarf olarak kullanılan kelimedir.
Başka bir sık kullanılan zarf olan well ise “good” sıfatının zarf halidir.
Öyle sözcüğü bir kelimenin anlamını güçlendirmek, aşırılık katmak amacıyla zarf görevinde de kullanılır. Böyle bir durumda bir art gönderim unsuru olarak değerlendirilmeyen öyle sözcüğünün görev adı miktar zarfıdır.
Birçoğu zamir, birçok ise sıfattır.(olmalı soruyu eksik yazmışsın.)
Sıfat varlıkları daha iyi anlatmaya ve tanıtmaya yarayan sözcük ve sözcük gruplarıdır. Sıfat olan sözcükler isimlerin önüne gelmektedir. İsimlerin durumunu, rengini, şeklini, boyutunu ve sayısını belirtmektedirler. Bu nedenle de nesnelerin en doğru şekilde anlatılmasında oldukça etkili olmaktadırlar.
"Bazıları, kimisi, biri, başkaları, birçoğu, birkaçı, çoğu, hepsi, herkes, birazı, şey, hiçbiri, kimse" sözcükleri belgisiz zamir olarak kullanılmaktadır. Belgisiz zamir ve belgisiz sıfat karıştırılmamalıdır.
Bir fiilin, fiilimsinin, sıfatın, adlaşmış sıfatın veya zarfın miktarını/ ölçüsünü gösteren zarflara miktar zarfı veya azlık çokluk zarfı denir. Az, çok, azıcık, bir hayli, epey, epeyce, pek, fazla, denli, daha ve en gibi sözcükler en çok kullanılan miktar zarflarıdır.
Ölçü zarfları kimi kaynaklarca azlık çokluk zarfları olarak da incelenir. Ölçü zarfları; pek, çok, en, kadar, daha, en çok, fazla gibi sözcüklerdir. Bu zarflar bir ismi nitelediklerinde sıfat olmaktadırlar. kurulan ikilemeler niteleme zarfı görevindedir.
İşte, merak edilen tüm detaylar. Derecelendirme zarfları bir cümlede çok, ne, daha, en gibi miktara yönelik karşılıklara cevap veren zarf çeşitlerdir.
Örneğin bu sözcük, ''pek çokları bu diyarda hiç yaşamamışlar gibi göçüp gitmiş'' cümlesinde belgisiz zamir olarak yer almıştır. ''Bana verdiğin pek çok kitabı okudum'' cümlesinde ise kitapların sayısını belirten pek çok sözcüğü, zamir değil sıfat olarak kullanılmıştır.
Varlık ve nesnelerin miktarını ve sayısını açık, kesin olarak değil de belirsiz olarak bildiren sıfatlardır. Az, az buçuk, başka, bazı, bir, biraz, birçok, kimi, bir hayli, birtakım, bir sürü, bütün, tüm, çok, çoğu, fazla, her, hiç, hiçbir, nice, vb. sıfatlar, belirsizlik sıfatları olarak kabul edilirler.
» Sıfat ve zarfların anlamlarını, miktar ve derece bakımından tamamlayan zarfların meydana getirdiği kelime grupları da birer sıfat tamlamasıdır. en tatlı, çok güzel, pek doğru, daha gösterişli…
nitekim "epey" ile "epi" arasında pek fark gözetmeyen arap alfabesinden latin alfabesine geçilince bu sözcüğün yazımı tartışma konusu olmuş. ama bence işin ilginç yanı yazımda değil, dilbilgisinde: kökeninde pekiştirilmiş bir sıfat olan "epey" sözcüğünü sıfattan çok zarf olarak kullanıyoruz.
Beş çeşit zarf türü bulunur. Zarf çeşitleri; durum zarfları, zaman zarfları, azlık-çokluk zarfları, yer-yön zarfları, soru zarflarıdır.
Miktar (Azlık-Çokluk) Zarfları
Fiilin, fiilimsinin, sıfatın, adlaşmış sıfatın ve zarfın miktarını bildiren sözcüklere miktar zarfı denir. “daha, en, çok, pek, gayet, fazla, az, biraz, azıcık, ol- dukça, hayli, epey, ne vs.”
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri