damadın kınasını delikanlılar, gelinin kınasını da, genç kızlar yakar. Kına erkeğin yalnız sağ elinin serçe parmağına (yalnız serçe parmağına), gelinin el ve ayak parmaklarına yakılır. Damat, maniler söylenerek kına yakılacak yere götürülür ve evliler damadı yanlarında tutarlar.
Kına gecesinde damat da bir süreliğine kına gecesine katılır ancak damadın avcuna altın koyulmaz. Damat kına gecesine katıldığında damadın da serçe parmağına kına yakılır.
Öncelikle geline ve damada kına yakmak, güzel ve mutlu bir evliliklerinin olması için yapılan bir işlemdir. Şans getireceğine inanılır. Bu yüzden kına yakma görevi de mutlu evliliği olan bir kişiye bırakılır. Mutlu ve huzurlu bir evliliği, çocukları olan kişi geline kına yakar ve güzel dualarda bulunur.
Kına gecesinde gelin kız mutlaka ağlar. Gelinin eline kına yakılırken “Gelin elini açmıyor…” denir ve bunun üzerine erkek tarafı gelinin avucuna küçük bir altın koyar.
Damada kına yakılırken; sağdıç parmağını kınaya banarak elini yukarı kaldırır, bir iki üç diye saydıktan sonra bekar gençler kınalı parmağa ulaşmaya çalışırlar. Kim önce kınayı almışsa ilk onun evleneceğine inanılır. Kalan kına damadın arkadaşlarına dağıtılır (darısı bekarların başına olsun diye).
İlgili 45 soru bulundu
Gerdek gecesinden evvelki geceye kına gecesi denir. damadın kınasını delikanlılar, gelinin kınasını da, genç kızlar yakar. Kına erkeğin yalnız sağ elinin serçe parmağına (yalnız serçe parmağına), gelinin el ve ayak parmaklarına yakılır.
Kına, kız tarafının kadın akrabaları ve arkadaşlarının katılımıyla gerçekleşeceği için kına masrafları kız ailesi tarafından karşılanır.
Kınayı hazırlama ve yakma görevi mutlu evliliği olan bir kadına verilir. Kına genellikle bakır bir tas içinde hazırlandıktan sonra mumlarla süslenmiş kına tepsisinin üzerine konur. Bekar kızlar ellerinde mumlar eşliğinde gelinin etrafında dönerek türkü söylerken bir aile büyüğü de kına tepsisini taşır.
Yöreden yöreye çok farklılık gösterse bile geleneksel kına gecesi düğünden hemen bir gün öncesi yatsı ezanından sonrasında gelinin baba evinde yapılmaktadır. O gece aslında evde yalnızca kadınlar olmaktadır.
Kına gecesinde kayınvalidenin bir görevi vardır. Bu görevde gelin adayı kına yakılmak için ortaya alındığında kayınvalidenin avuç içine altın koymasıdır. Kına gecesinde gelin adayının birçok masrafını damat adayı karşılamaktadır. Bindallı, kına elbisesi, ayakkabısı gibi birçok şeyleri damat karşılamaktadır.
Kına vücutta biriken toksinleri vücuttan atmak için yakılan geleneksel bir yöntemdir. Ayağa kına yakılması ödem ve şişkinlik gibi rahatsızlıkların engellenmesine yardım eder. Tüm dolaşım sistemini çar ve kan akışının da ayaklarda hızlanmasını sağlar. Ayak, eklem ve bacak ağrılarına da iyi gelir.
Vatan hizmetinin başlangıcında askere giderken yakılan kına, askerin görevine daha candan sarılması gerektiğini, yeri geldiğinde vatan için kurban olacağını hatırlaması içindir. Halk arasında Kınalı Ali söylencesi çok yaygındır.
Kına töreninde gelin adayına kınamasına mutlu bir evliliği olan eş dost ve akrabalar arasında belirlenmiş bir kadın yakmaktadır. Aynı zamanda kınanın karılması da bu kadının görevidir. Mutlu bir evliliği olan bu kişinin gelenek kınasını yakarak uğur getirmesi hedeflenmektedir.
Geleneksel kına gecesi kıyafetleri genellikle Türk kültüründeki kıyafetlere benzer. Bu kıyafetler, el işlemesi detaylarla süslenmiş, parlak ve canlı renklerde olan kıyafetlerdir. Örneğin, takım elbiseler, kaftanlar, şalvarlar ve etekler gibi giysiler tercih edilebilir.
Düğünlerde kına yakmak sünnettendir.
Ancak, kına gibi zinetler, daha ziyade kadınlara mahsus zinetlerdendir. Onların kına ile süslenmeleri sünnete uygunluk arz eder. Erkeklerin aynı duruma girmeleri ise bâzı muhitlerde hiss-i zâhirîye ters düşer.
Genel olarak kına gecesi masraflarını erkek tarafı karşılar. Gelin adayının elbisesi, ayakkabısı, takacağı takıları, kuaför masrafını ve sayılabilecek birçok şeyi erkek tarafı karşılamaktadır. Yine kına gecesinde içilecek ve yenilecek malzemeleri de erkek tarafı karşılar.
Kimi yörelerde mutlu bir evliliği olan, anne babası hayatta olan acı görmemiş bir kadın tarafından yakılırken kimi yörelerde yengeler kınayı yakar. Bazı yörelerde geline genç kızlar erkeğe genç delikanlılar yakarken bazı yörelerde ise teyzeler kınayı yakar.
Erkek tarafı kına mekanını tutar, gelinin bindallı ve kına elbisesini alır, kına hediyelikleri ve çerezleri temin eder. Bununla birlikte kuaför masrafları da erkek tarafına aittir.
Bu nedenle kına gecesinde gelinler daha çok bordo, koyu kırmızı, zümrüt yeşil, mürdüm gibi renkleri tercih ederler. Kına gecesi elbiseleri bu renklerden seçildiğinde daha uygun olabilir. Davetliler de genelde bu renk dışında elbiseleri tercih ederler kına gecesi için.
Kına gecesi yapmak bir zorunluluk değildir tabii ki; ancak geleneksel bir ritüel olduğu için birçok gelin için evlenmeden önce kına gecesi yapılır. Kına Gecesi Gelenekleri: – Kına gecesinden önce birtakım hazırlıklar yapılır. Kına alınır ve misafirlere verilmek üzere küçük, renkli keselere konur.
Kınada erkek tarafı ne alır sorusunu yanıtlayarak başlayalım: Geleneklere göre kına gecesi hazırlığında gelinin kına elbisesini, ayakkabı, küpe, iç çamaşırı, takı gibi aksesuarlarını damat tarafı alır. Ayrıca kına gecesinin, kına ve çerezini de erkek tarafı temin eder.
Alınan hediyeler yaşanan bölgeye, maddi duruma göre değişiklik gösterir. Erkek tarafı geline genelde kolye, küpe, yüzükten oluşan takı seti hediye eder. Geline ayrıca 2,3 tane de bilezik takılabilir. Geline tüm bunlar takılırken damada da nişan töreninde saat, künye, kolye ya da şık bir bileklik takılabilir.
Geceleyin damat tarafı kalabalık bir erkek-kadın topluluğu ile kız evine kına götürerek gelinin eline sürerler. Bu kınanın içine damat tarafı bir miktar para koyar. Gelin evinden dönüşte tekrar eğlencelere başlanan erkek evinde, damadın da eline kına sürülür. Kına misafirlere de dağıtılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri