Davranışsal ketlenme çocuğun yeni çevrelere veya yabancı insanlara karşı gösterdiği kaçınma davranışı olarak tanımlanan bir mizaç türüdür. Bebeklik döneminde ilk belirtileri ortaya çıkan ve erken çocukluk döneminde devam eden davranışsal ketlenmebireyin daha sonraki gelişim dönemlerinde de etkili olmaktadır.
Psikoloji bağlamında, uyarılma fizyolojik olarak uyanık ve özenli olma durumudur. Uyarılma öncelikle beyindeki retiküler aktivasyon sistemi (RAS) tarafından kontrol edilir. RAS beyin sapında bulunur ve korteks de dahil olmak üzere diğer birçok beyin bölgesine yansır.
Aşırı Uyarılma
Bir iç ya da dış uyarıcının organizmayı normal şiddet ve sürenin üzerinde etkilemesidir. Aşırı ses, gürültü, hava kirliliği, aşırı üzüntü, açlık, susuzluk gibi. Uyarıcı seviyesinin çok fazla olduğu bu durum da aynı yetersiz uyarımda olduğu gibi benzer rahatsızlıklar oluşturur.
psikoloji kitaplarında organizmanın, ya da bireyin dersek daha doğru olur, etkinlikte bulunmaya yetişmeyecek kadar az uyarılması durumu olarak tanımlanan terimdir.
Organizmanın bir uyarıya karşı normal etkinlikte bulunamayacağı kadar az uyarı olmasına yetersiz uyarılma denir. Organizmanın normalden fazla etkinlikte bulunmasına yol açacak kadar şiddetli ve uzun uyarılara verdiği tepki ise aşırı uyarılma olarak adlandırılır.
İlgili 41 soru bulundu
Cinsel Uyarılma: Erkekte öznel cinsel heyecan ve zevk duygusuna eşlik eden ereksiyon (penisin sertleşmesi) ile belirgin durumdur. Kadında ise cinsel organlarda ortaya çıkan hacim değişiklikleri ve ıslanma ile karekterizedir.
Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Cinsel uyarılma problemi, sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, cinsel uyarılmanın yeterli bir ıslanma-kabarma tepkisini sağlayamaması veya oluşmuş olan uyarılma halini cinsel etkinlik bitene kadar sürdürememe durumudur.
Kişide aşırı uyarılma hali (hipervizilans), travmayı hatırlatan uyaranlardan kaçınma ve travmatik rüyalarla semptom gösteren, en az bir ay boyunca devam eden psikolojik bozukluktur.
Aşırı Uyarım, dış ya da iç uyarıcının organizmayı normal şiddet ve sürenin üstünde etkilemesi, organizmanın normalin üzerinde uyarılması durumudur.
SOSYAL UYARILMA NEDİR? Diğer insanların varlığı bizi uyarır. Bu uyarılma, baskın olan tepki eğilimini artırır. Artan uyarılma, en olası "baskın" yanıtın doğru olduğu kolay görevlerde performansı artırır.
Örnek: Yemek yeme, spor yapma, esneme, yazı yazma vb. Fizyolojik (Zihinsel, içsel) Davranışlar: Dışarıdan gözlenemeyen sadece zihinsel etkinlikleri ifade eden davranışlardır. Örnek: Algılama, düşünme, rüya görme,hayal kurma vb.
Yetersiz Uyarılma: Organizmanın, normalin altında uyarılmasına yani normal etkinlikte bulunmasına yetmeyecek kadar az uyarıcı almasına denir. Örneğin, sürekli karanlık ve sessiz bir odada bulunan bir kimse yetersiz uyarılmaktadır.
Dengelenme, bireyin yeni karşılaştığı bir durumla, daha önceden sahip olduğu yaşantılar arasında denge kurmak için yaptığı, zihinsel işlemler olarak tanımlanabilir. Bilişsel gelişim, zihindeki dengelerin bozularak yeniden kurulması ve bu işlemlerin sürekli tekrarlanmasıyla meydana gelir (Selçuk, 1998:81).
Beyinde amigdala ve frontal lobun bazı bölümleri duyguları tetikleme özelliğine sahiptir. Bu bölümler hayali ya da gerçek bir tehlike karşısında uyarılır. Bu uyarılma hem beyini hem de bedeni kimyasal ve sinirsel yollarla uyarır. Tüm bu yanıtların toplamı bir “duygusal durum” yaratır.
“Cinsel Uyarılma Nedir?” sorusu çok sık karşımıza çıkıyor. Genital uyarılma ile kadın vücudu cinsel ilişkiye hazırlanıyor. “Kadınlarda Uyarılma Belirtileri” dediğimiz cinsel isteği takip eden bir dizi değişiklik, vajinaya doğru kan akımını arttırıyor, vajinada cinsel birleşmeye hazırlık olarak kayganlaşma oluşuyor.
Davranış, psikolojik anlamda canlıların dış dünyaya karşı gösterdikleri her türlü bilişsel, duyuşsal ve psikomotor (bedensel-fiziksel) tepkilerin genel adıdır. Söz konusu bilişsel, duyuşsal ve psikomotor boyutlar birbiri ile etkileşim halindedir. Bunun sonucunda davranış ortaya çıkar.
Sendrom için doğrudan ilaç tedavisi henüz belirlenmemiş olsa da stresi ve anksiyeteyi kontrol altına alabilecek ilaçlar ile durum kontrol altına alınabilir. Psikoterapinin yanı sıra kişi yaşam şeklinde ufak düzenlemeler yaparak sendroma bağlı ortaya çıkan sorunları azaltabilir.
Huzursuz genital sendrom (HGS), bir cinsel istek veya aktivite olmaksızın aşırı ve devamlı genital ve klitoral uyarım durumudur. Literatürde kadın hasta sayısı dikkat çekicidir. Mastürbasyon ve cinsel ilişki gerçek bir rahatlama sağlamaz. Hiperseksüalitenin aksine, cinsel aktivite için gerçek bir istek yoktur.
Vajinal gevşeklik sendromu; yaş, doğum, hormonal faktörler, genetik vb. nedenlerle vajinal kanalın iç çapının artması ve buna bağlı olarak cinsel isteğin azalması/kaybolmasıyla seyreden jinekolojik bir rahatsızlıktır.
Birçok kadın, ilk kez cinsel deneyim sırasında acı hissedip hissetmeyeceği, ne kadar acı verici olacağı, ilk seferinizden sonra ne kadar süre acı verdiği vb. konularda endişelenir. Bu tamamen bir kadından diğerine değişir. Bazı kadınlar hiç acı hissetmezken bazıları da bunu bir iğne batması gibi hisseder.
Erkeklerdeki geç boşalma sorunu genelde psikolojik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Nadiren de bazı fiziksel rahatsızlıklar da bu soruna yol açabilmektedir. Geç boşalma yaşayan bazı erkeklerde cinsel uyarılma ve boşalma için 30 dakika veya daha fazla süre gerekli olmaktadır.
Cinsel uyarılma fazı; kadınların psikolojik veya fiziksel temasla veya her ikisiyle birlikte uyarılmasıyla ortaya çıkan aşamadır. Uyarılma fazında vajina ve diğer cinsel organlarda kan dolaşımı artar. Vajina ıslanır, klitoris (bızır) erkeklerdeki penis gibi sertleşir.
Hem erkekler hem de kadınlar için geçerlidir. Partnerinizi heyecanlandırmak için hassas noktalarına dokunmaktan, masaj yapmaktan ya da öpmekten çekinmeyin. Kulak memeleri, karın bölgesi, kasık bölgesi, göğüs uçları ve dudak uçları size bu heyecanı arttırmak için son derece güzel imkânlar sunmaya devam ediyor.
Testisler yükselmeye devam ettikçe, etraflarında ve perine etrafında bir sıcaklık hissi gelişebilir. Daha fazla cinsel uyarılma ile kalp atış hızı artar, kan basıncı yükselir ve solunum daha hızlı hale gelir. Genital ve diğer bölgelerdeki kan akışındaki artış, bazı erkeklerde, bazen seks floşuna neden olabilir.
Bu durumun nedenleri; tiroid bezleri veya böbrek üstü bezlerinin normalden daha çok çalışması, çiftler arasındaki cinsel uyumsuzluk, tüberküloz hastalığı, hormonal bozukluklardan ötürü biriken androjen, türlü beyin hastalıkları, türlü psikolojik problemler, madde ve alkol kullanımı şeklindedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri