Türkçede davulun diğer adları; köbürge, küvgür, tuğ, tavul, tabıl (veya babl)dır. Davul çalanlara davulcu, tabilzen, tabbal gibi adlar verilirdi. 8. yüzyılda köbürge, daha sonraları tuğ ve 11. yüzyılda küvrüğ adını almıştır. Bandolarda kullanılan ve baget ile çalınan küçük davullara ise trampet denir.
VIII yüzyılda köbürge, daha sonraları tuğ ve XI yüzyılda küvrüğ adını almıştır. Davul, silindir biçiminde olup tahta veya madeni kasnağın iki yanına gerilmiş derilerin bağlanmasından meydana gelir. Omuza asılacak kaytanı ile vurulmasında kullanılan tokmak ve ince değnekten ibarettir.
Davul, Türk Kültüründe hâkimiyet sembolü oluşu, tuğ takımlarının başlıca çalgısı olması, halk içinde duyuru aracı olarak kullanılması, düğünlerde, festivallerde ve törenlerde eğlenceyi, cenaze törenlerinde acıyı anlatması nedenleri ile Türk kültüründe ayrıcalıklı bir yere sahiptir.
Daha çok Osmanlı mehter mûsikisinde kullanılan büyük ebatta vurmalı çalgı. Vurmalı bir çalgı. Türk mûsikisinde nefesli bir saz. Osmanlılar'da resmî-askerî mûsiki takımı ve buna ait mehterhâne teşkilâtında görevli kişi.
Bateri, davullar ve ziller başta olmak üzere vurmalı çalgılardan oluşan bir müzik enstrümanıdır. Şarkılarda ritim tutmaya yarar. Fransızcadan Türkçeye geçmiş bir kelimedir. Türkçede "bateri" yerine "davul", "davul seti" ve "davul kiti" terimleri de kullanılır.
İlgili 16 soru bulundu
Türklerin de en eski vurmalı çalgılarından biri davuldur. Türkler İslamiyet'ten önceki dinleri olan Şamanlık'ta dinsel törenler esnasında davulu kullanırlar, Şaman din adamları kötü ruhları davul çalarak kovarlardı.
İdifofonlar ziller, çanlar, calesta, marimba, gong olarak sayılırken membranofonlar için timpani, yer davulu, konga, darbuka, kös, bendir çember gibi tüm davul çeşitleri örnek olarak verilebilir.
Davula ait elimizde en eski çalgı resimleri Sümer ve Hitit rölyeflerinde görülmektedir. Davul, Türk tarihinin her döneminde temel bir çalgı olarak yerini kortumuştur. Davul, Türk vurmalı çalgılarının sembolü olarak kabul edilir.
Taiko, Geleneksel Japon savaş davullarına verilen isimdir. Savaşlarda askerlerin moralini yüksek tutmak ve aynı zamanda ordu safları arasındaki iletişimi sağlamak için kullanılırlardı. Davulların günümüzdeki işlevi tümüyle sanatsaldır. Davulların çalınma biçimi çok büyük oranda mukavemet ve atletizm gerektirir.
Metalik kırmızı, siyah, pembe, renkli davul çeşitleri mevcuttur. Dijitallerde kulaklık ve tabure gibi parçaların dahil olduğu tam aksamlı modeller de vardır. Taburesi ise elektronik ya da akustik seçeneklerde farklı ebatlarda ve tasarımda olur.
Davul kelimesinin kökeni Arapça dilidir.
En basit vurmalı çalgılardan biri olan davul, deri gerilmiş iki kasnaktan oluşur. Tokmak ile çalınan çalgı, Türk müziğinde önemli bir yere sahiptir.
davul - Nişanyan Sözlük. Arapça ṭbl kökünden gelen ṭabl طبل “1. davul, özellikle savaş davulu, 2. tabla, dairesel ve yassı tepsi” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Farsça aynı anlama gelen tabal sözcüğü ile eş kökenlidir.
Davul Setinin diğer adı Bateri olup dilimize Fransızcadan geçmiş bir kelimedir. Türkçede "bateri" yerine "davul", "davul seti" ve "davul kiti" terimleri de kullanılır. Bateri çalma, hızın yanı sıra denge ve akıcılık gerektirir.
Davulun sağ elde tutularak vurmaya yarayan başı topuzlu sopasına çomak (tokmak) ve sol elde tutulanına çubuk (zibzibi) denir.
Antik çağlardan itibaren, insanlar çeşitli perküsyon enstrümanları kullanıyorlardı, ancak modern baterinin atası kabul edilen enstrüman, 18. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıktı. Bateri, İngiliz davulcu George Astson tarafından geliştirilen bir enstrüman olan "davul takımı" (drum kit) ile ilk kez tanıtıldı.
İslamiyet'ten önce kurulan Orta Asya Türk devletlerinde “davul”, hem varlık, bağımsızlık ve egemenlik simgelerinden biri, hem de askeri müzik topluluklarını oluşturan “tuğ takımları” ile Eski Türk İnancının ve din ululuları Kamların (Şamanların) baş çalgısı olmuştur.
Genelde silindirik yapıdadır ve çapı, derinliğinden çok daha büyüktür. Silindirin iki tarafında davulun derisi bulunur. Davulun derisi, dana derisi veya plastikten üretilir ve derinin gerginliği genellikle müzisyen tarafından ayarlanabilir durumdadır.
sır saklamayan, önüne gelene içini dökenleri niteleyen bir deyim.
Kös (Farsça کوس kūs) Mehterhanede ve askeri musikide kullanılan büyük davul. Kelimenin aslı Farsça kus olup, Türkçe telaffuzu kös şeklindedir. Bu büyük davulu çalana Farsça “kusi veya kus-zen” Türkçede “kösçü” denmiştir. Kösler, bakır üzerine deve derisi geçirilerek yapılırdı.
Ağaç: Kayısı, portakal, meşe vs... ağaçlarından üretilmektedir. Genellikle doğu yöreleri başta olmak üzere birçok ilde kullanılır.Malatya, Gaziantep, Adıyaman yörelerinde sıklıkla kullanılır.
Bongo, bir vurmalı çalgı türüdür. Güney Amerika ve Afrika doğumlu olan bongo, Küba müziğinde 19. yüzyıldan sonra görüldü.
Üflemeli çalgılar tipik olarak iki aileye ayrılır: Bakır nefesli çalgılar (kornolar, trompetler, trombonlar, öfonyumlar ve tubalar) Tahta nefesli çalgılar (blokflüt, flütler, obualar, klarnetler, saksafonlar ve fagotlar)
Davul, vurmalı müzik aletleri arasında yer alan, tonu güçlü, çalınması zevkli bir enstrümandır. Geleneksel müziklerin yanı sıra pop, rock, R&B gibi modern tarzların bestelerinde de kullanılır. Halk arasında davul, genellikle bateri olarak da adlandırılan bir enstrümandır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri