Chrysaora hysoscella / Pusula Denizanası Ömürleri yaklaşık bir yıl olan ve tüm dünya denizlerinde bulunan bu tür Türkiye sularında da; Akdeniz ve Ege Denizi'nde yaygın olarak görülmektedir. Marmara Denizi'nde de 2000'li yıllardan itibaren varlığını göstermektedir.
Besinlerini çoğunlukla zooplankton adı verilen küçük deniz canlıları oluşturur. Türkiye'de en sık rastlanan denizanası türü ay denizanasıdır. Atlantik, Pasifik ve Hint okyanuslarında ve Türkiye'nin bütün denizlerinde bulunurlar. Vücut çapları en fazla 50 cm'ye kadar ulaşabilir.
Özellikle Büyükçekmece Sahil kesimlerinde daha çok rastlanan bu denizanalarının zehirli oldukları biliniyor. Popülasyonlarının artmasıyla birlikte deniz canlılarını tehdit edebilen denizanaları İstanbul'da dalgıç İsa Şahintürk tarafından görüntüledi.
Hem eşeyli hem de eşeysiz olarak çoğalabildiği için oldukça yüksek üreme potansiyeline sahiptir. Böylece kısa sürede ve özellikle haziran-eylüle kadar olan yaz aylarında daha fazla görülür ve yüzücüler, balıkçılar ve dalgıçlar için potansiyel tehlike oluşturur.
-Akşam ve gece saatlerinde yüzmeye, dalışa ya da şnorkel yapmaya gidiyorsanız yüzeyde bulunan deniz analarına dikkat etmeniz gerekmektedir. Deniz anaları ışıktan yararlanmak için ışığın azaldığı zamanlarda yüzeyde toplanırlar.
İlgili 18 soru bulundu
Denizanaları neden Karaya Vurur? Uzmanlar; denizanalarındaki artışın küresel ısınma, evsel ve endüstriyel kirlilik, aşırı balıkçılık ve kıyısal alanda yapılan yapılaşmaya bağlı olduğunu belirtirken, ayrıca lodos ve poyrazın da artışta etkili olduğunu aktarıyor.
Denizanası sokmasının nedenleri
Dokunaca dokunduğunuzda, yüzeyindeki küçük tetikleyiciler iğneleri serbest bırakır. Tüp deriyi deler ve zehir salar. Temas alanını etkiler ve kan dolaşımına girebilir. Sahile vuran denizanası, dokunulduğunda yine de zehirli iğneler salabilir.
Sümen, denizanalarının yoğun olduğu ve özellikle zehirli türlerinin bulunduğu yerlerde denize girilmemesi gerektiğini vurguladı.
Çıkar çıkmaz ölürler. Karaya vurdukları anda hızlı bir ölüm gerçekleşir, kurtulma olasılıkları yoktur. Önce kuruma gerçekleşir, bu süreçte ağır bir su kaybı yaşanır ve en sonunda acı verici bir biçimde ölürler.
Sıcaklar bastırınca denize girenler çoğaldı. Denizden faydalanırken zararlı olabilecek deniz hayvanlarına karşı dikkatli olmanızda fayda var. Yetkililer bu yıl özellikle zehirli denizanalarının sayısının arttığını belirtiyor. Denizanalarının görüldüğü yerlerde yüzmemek en iyi önlem.
Pelagia noctiluca / Mor Sokar Denizanası
Bu hayvana Ege ve Akdeniz kıyılarında özellikle yaz aylarında sıkça rastlanabilir. Tentakül etrafında bulunan yakıcı kapsüller ile temas edildiğinde vücutta acılara neden olabilir. Bu tentaküller 50 cm uzunluğa kadar olabildiğinden hayvandan uzak durmak gerekmektedir.
Bilim insanları bu artışın nedenlerini araştırırken çeşitli olasılıklar üzerinde duruyor. İklim değişikliğinin deniz suyu sıcaklığını artırması, ötrofikasyon (fosfor ve azot gibi besleyici elementlerin fazlalığından kaynaklanan kirlilik), aşırı avlanma ve biyolojik istila bu olasılıklar arasında yer alıyor.
Irukandji denizanası sokması o kadar şiddetlidir ki ölümcül beyin kanamalarına yol açabilir ve yıllık ortalama 50-100 insan Irukandji denizanası sokması sebebiyle hastaneye yatırılır.
Turritopsis dohrnii, ayrıca bilinen adıyla ölümsüz denizanası, biyolojik olarak ölümsüz bir denizanası türüdür. Küçük bir denizanası türü olan dohrnii, Akdeniz ve Japonya sularında yaşar.
Denizanası türleri
Çoğu insan denizde karşılaştığı bütün jelimsi ve yüzen denizel canlıları “denizanası” olarak tanımlar ve dahası hepsinin acı verdiğini düşünür. Fakat tüm denizanaları acı vermez; çoğu insanlar için zararsızdır, fakat dokunmaktan kaçınmak her zaman iyidir.
Hayvana dokunduğunuzda vücutta şişme, yanma, kızarıklıklar ve ateş görülebilir. Bu gibi durumlarda acıyan veya şişen organı zaman kaybetmeden sirke veya limonla yıkayınız, yarayı kaşımayınız veya silmek için bastırmayınız. Acı ve şişlik devam ederse en yakın sağlık merkezine gidiniz.
Zehirlenmeler genel olarak lokal deri tahrişiyle kendini gösterir. İlk anda ortaya çıkan kaşıntı hissi birkaç saat içinde sona erer. Denizanasının uzantılarına temas eden bölge kızarır; su toplaması veya hafif bir kanama da görülebilir.
Binlerce yıldır Asyalıların denizanasını yüksek tansiyon, atardamar iltihabı, bronşit ve diğer hastalıklara iyi geldiği için tükettikleri de bilinmektedir."
Denizanalarına herhangi bir şekilde temas edildiğinde nematosistler yakıcı kapsüllerinden dışarı çıkar ve dokundukları bölgede zehir etkisi gösterirler. Bu durumda denizanasının temas ettiği bölgeyi, patlamamış yakıcı hücrelerin bulunma olasılığına karşın, kesinlikle kaşımamak gerekir.
En önemli nokta olarak Denizanası temas eden bölge asla tatlı su ile yıkanmamalıdır. Tatlı su deri üzerinde kalan denizanası parçalarının içindeki zehri açığa çıkararak daha fazla zarar verebilir. Tatlı su yerine temas edilen bölge, alkol, sirke ya da deniz suyu ile iyice yıkanmalıdır.
Tarkan, ''Bu denizanası derisi çok hassas olan insanlarda küçük sorunlar yaratabilir. Benim deneyimlerime göre sokması çok hafif bir kaşıntı yada bir ağrıya neden olabilir. Vücutta yara izi bırakmaz.
Temas sırasında deniz anası dokunaçları üzerinde milyonlarca bulunan mikroskobik dikenli iğnelerinin size batmasıyla zehrini zerk eder. Deniz anasının dokunduğu yerde şiddetli ağrı ve kızarıklık meydana gelir. Bazı deniz anaları ise daha ağır reaksiyonlara yani şok tablosuna neden olabilir.
Kaydedilen en büyük örneği, 1870'te Massachusetts Körfezi'nde kıyıya vurmuş şekilde bulunmuştur. Çan kısmı (vücudu) 2,29 m ve dokunaçları 37 m uzunluğundadır.
Kuzey Denizi ve Akdeniz'de görülen Pusula Denizanaları, Marmara Denizi'nde de görülmeye ve popülasyonları artmaya başladı. Özellikle Büyükçekmece Sahil kesimlerinde daha çok rastlanan bu denizanalarının zehirli oldukları biliniyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri