Normalde dinlenme hâlindeyken (konuşmazken veya çiğnemezken) diliniz, ağzınızın alt tarafında (çene tarafında) olmamalıdır; damağınızın ön tarafına doğru hafifçe dokunan hâlde, rahat bir pozisyonda duruyor olmalıdır. Bu konumda dilinizin ucu, dişlerinizin 1 santimetre kadar üzerine denk gelecektir.
Ağzınızı kullanmadığınız zamanlarda, yani yemek yemediğiniz, konuşmadığınız, şarkı söylemediğiniz, ağzınızın kapalı olarak durduğu her an ve gece yatarken de dilinizin ucu bu noktada durmalı. Sakın yanlış anlamayın, bu gergin değil son derece konforlu bir duruş olmalı.
Yutkunurken dil ön dişlere dayandığında bu durum siz konuşurken de bu şekilde olmaktadır ve bu durum peltekliğe sebep olmaktadır. Bu durumu azaltmak için dilinizi ağzın alt kısmına ya da damağınıza yapıştırarak yutkunmaya çalışın ve dilinizi o şekilde tutmaya çalışın ki bu şekilde diliniz o konuma gelmeye alışacaktır.
Doğru Dil Duruşuna Genel Bakış
Radyoloji ve onkoloji notlarında yayınlanan bir araştırmaya göre, diliniz dinlenirken dilinizin ucu ağzınızın çatısına, ön dişlerinizin hemen arkasına değmelidir. Dilinizin ucu ağzınızın tabanına değmemelidir.
Dil damakta ve dişler hafif temasta olduğu sırada dudaklar da kapalı olmalı ve burundan nefes alınıp verilmeli. Dil, dişler ve dudaklar günde 4-8 saat bu pozisyonda kalıyor olmalı.
İlgili 27 soru bulundu
Ayrıca dişleriniz, neredeyse birbirine değecek kadar yakın olmalıdır ama birbirine değmemelidir. Dudaklarınızsa kapalı olmalıdır. Tüm bunlar olurken diliniz, dişlerinizi dışarı doğru ittirmemelidir; çünkü bu, zaman içinde diş düzeninizi bozabilir. Diliniz Şu Anda Nerede ve Ne Yapıyor?
Dil bağı (ankiloglossi), dili ağız tabanı ile birleştiren ve frenulum adı verilen dokunun normalden kısa olmasıdır. Bu durum dilin hareket kabiliyetini kısıtlarken; emzirmeyi, dil çıkarmayı, bir çocuğun yeme, konuşma ve yutma şeklini etkileyebilir.
Yetişkin bir bireyde(süt dişlerinin tamamını değiştirmiş)normal kapanış ilişkilerini tanımlarsak; Üst dişler önden ve yanlardan alt dişleri kavrar, üst ön dişler alt dişleri 2mm kadar örter ve 2 mm kadar önde yer alır.
Dil, ağız boşluğu içerisindeki önemli yapılardan biridir ve vücuttaki en güçlü kaslardan biri olarak tanımlanır.
Mewing, dilin tamamını ağzın çatısında dinlendirmeyi, sadece burundan nefes almayı, dudakları nazikçe kapalı tutmayı, yiyecekleri yutmadan çok önce çiğnemeyi ve çiğnenmiş yiyecekleri dudak ve buccinator kaslarını çalıştırmadan ağzın arkasından yutmayı içerir.
Dil Kaslarının Sinirinin Uyarılması (Hipoglossus Siniri Stimülasyonu) Uyku sırasında kas gerginliğinin azalması ve REM uykusunda oluşan tam kas gevşemesi ile dilin geriye kayarak solunum yolunu tıkaması uyku apnesi hastalığına neden olan en önemli faktörlerden birisidir.
Mewing İşe Yarıyor mu? Hayır, Mewing tekniğinin anlamlı bir değişim yarattığını gösteren herhangi bir akademik kanıt bulunmamaktadır.
Oral safha : Yutkunmanın istemli safhasıdır. Dilucu, alt ve üst kesici dişlerin lingual ve palatinal yüzeylerine değerek yukarı kalkar ve bu arada yutulacak cisim dil sırtına taşınır. Bu sırada yumuşak damak yukarı kalkar, larenks ve hyoid ke mik yukarı doğru hareket eder.
Dilinizi yutmanız mümkün değildir. Ancak nöbet sebebiyle dilinize zarar vermeniz haklı bir kaygıdır.
Yutkunma sırasında dilin ön dişler arasına girmesidir. Bebeklik yutkunması olarak da bilinir.
Dil temizliğini yapmayan insanların dillerinde biriken bakteriler çoğalarak dişlere yayılabilir. Daha sonra bu bakteriler diş etlerinde iltihaplar oluşmasına olanak sağlar. İltihapların tedavi edilmediği durumlarda diş kayıpları, gebelikte düşük ve kalp krizi gibi problemlere kadar yol açabilir.
Papiller iltihaplığında, bakteri, besin ve ölü hücreler bu minik kabarcıkların arasında hapsolabilir. Bu da diliniz üzerinde beyaz bir tabaka oluşturur. Beyaz dilin diğer sebepleri, ağız kokusunun sebepleriyle benzerdir: ağız kuruluğu, yetersiz ağız hijyeni ve tütün.
Dil temizliğinin her gün, sabah saatlerinde yapılması nefes ferahlığını büyük oranda artırır. Yalnızca dil temizliği yaparak ağız hijyeni sağlanmaz, diş fırçalama, diş macunu, ağız çalkalama suyu kullanımına devam edilmelidir.
Damağın en arka kısmında asılı şekilde duran bu parça mukoza, bağ ve kas dokusu ile tükürük salgılayan kanallardan oluşur ve besinlerin ağızdan yutağa doğru itilmesini sağlar. Bazen enfeksiyon ve benzeri durumlarda uvula şişerek küçük dil şişmesi olarak adlandırılan durumun oluşmasına neden olur.
İdeal çene pozisyonu burun tabanından, aşağı doğru çizilen dik hayali bir çizginin 2-3 mm gerisinde olmalıdır 2-3 mm den daha fazla geriye sapmalar zayıf çene, tersi de kuvvetli çene olarak kabul edilir.
Dişhekimi hastanın sağ arka ve sağ ön tarafında oturarak çalışır. Sağ elde; aeratör veya mikromotor kalem gibi tutulur. Üçüncü veya dördüncü parmaklarla diş, dudak ve çenenin bir kısmına dayanarak mutlaka destek alınmalıdır. Aksi durumda frezler kolayca kayarak yumuşak dokuları zedeleyebilir.
Dişler çene üzerinde bir ark üzerinde dizilmektedir. Üst çenedeki diş arkı alt çenedeki diş arkından daha geniştir. Estetik ve fonksiyonel olarak her iki arkta komşu dişler arasında boşluk olmamalıdır. Ayrıca dişlerin sıkılması sırasında üst ve alt dişlerin birleşmesi sırasında da aralarında boşluk içermemelidir.
Dil bağı doğuştan meydana gelen bir durumdur. Doğum öncesi fetal gelişim sırasında dil ve ağız tabanı birbirine kaynaşır. Zamanla dil, ağız tabanından ayrılır. Sonunda, sadece ince bir doku bandı (lingual frenulum) dilin altını ağzın tabanına bağlar.
Amerikan Pediatri Derneği, dil bağının kısa, kalın ya da yapışık olduğu fark edildikten sonra en kısa zamanda alınmasını önermektedir. Böylece dilde yapısal değişiklikler, beslenme ve yutma problemleri, diş ve diş eti problemleri, konuşma problemleri ortaya çıkmadan ya da ciddileşmeden önlenebilmektedir.
Dil bağı, lingual frenelum isimli bağ yapısının normalden farklı olması durumudur. Bu anormallik, dilin işlevini kısıtlamasına sebep olur. Dil bağının görülme sıklığı ile ilgili kesin bir sonuç yoktur; ancak tespit edilme skalasının %0,1-%10 arasında olduğunu söyleyebiliriz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri