Yabancı dil eğitimi pek çok farklı eğitim dalı gibi zeka üzerinde olumlu etkilere sahip oluyor. Yabancı dil gelişiminin zekayı geliştirdiği bilimsel araştırmalar sonucunda da ortaya konuyor.
Yabancı dil öğrenen kişilerde dil merkezi daha hızlı gelişir. Yabancı dil öğrenmek, dil kurallarını kullanabilmek beyni olduğundan daha hızlı çalıştırarak farklı noktaları uyarır ve beynin hafıza kısmının güçlenmesini sağlar. Görsel zekayı kuvvetlendirir dil gelişimine katkı sağlar.
Hafızayı güçlendirir.
Bu, zihinsel hesaplama, okuma ve daha pek çok hayati beceri konusunda daha iyi oldukları anlamına geliyor.
Yeni bir dil öğrenirken beyninizin her iki bölümünü de aktif olarak çalıştırırsınız. Bu sayede beyin kaslarınız gelişir. Gelişen beyin kasları da daha iyi odaklanmanızı, daha yaratıcı olmanızı sağlar. Bunun yanında hafızanızı güçlendirir ve daha analitik düşünmenize yardımcı olur.
Herhangi bir dili -ana dilimiz dahil- öğrenmek beynimizde bulunan sinir hücrelerinin birbirlerinin arasında daha etkili bir bağlantı yapısı kurmasına neden olmaktadır. Bu sayede nöral düzlemde daha gelişkin bir yapıya sahip beyne sahip olacağımız aşikardır.
İlgili 15 soru bulundu
Konuşma ve dil merkezi sol yarım kürededir. Dili doğru kullanma, mantık yürütme, matematiksel işlemler, analiz etme ve sıralama beynin bu bölümünün fonksiyonlarıdır. İşitsel ve görsel öğrenmenin gerçekleştiği sol lop aynı zamanda vücudun sağ tarafını da kontrol etmektedir.
Görünüşe göre çoğu insanı sınırlayan bazı doğal limitler var. Ancak 1872'de ölen Britanyalı ekonomist John Bowring'in 200 dil bildiği ve 100 dil konuşabildiği iddia ediliyor. Hala yaşayan ve en çok dil bildiği düşünülen kişi ise Ziad Fazah. Kendi iddiasına göre 59 dili okuyup anlayabiliyor.
1. Linguistik Zeka. Linguistik zeka, dil ve sözcüklerle ilgili becerilere sahip olan bireylerin zeka türüdür. Bu türdeki bireyler, yazılı ve sözlü iletişimde başarılıdır, anlam ve sözcükler arasındaki ilişkileri kolaylıkla kurarlar.
Araştırmaya göre ana dili Türkçe olan biri, İngilizceyi 1100 saatte öğrenebilir. Bu da 44 haftaya tekabül ediyor. Yani ortalama on ile on bir ay arası diyebiliriz. Yeni bir dil öğrenmenin ne kadar süreceği kişiye bağlı.
Aktif olarak her gün ve günde 1 saat çalışmak ideal. 1-2 saatten sonra öğrenme performansı düşüyor. Aktiften kastım dili teorik olarak öğrenmek yerine dinleme, konuşma, cümle kurma gibi pratik çalışmalar yaparak öğrenmek.
Kırmızı meyveler, E ve D vitamini, ananas, havuç, yeşil çay, bitter çikolata, kırmızı ve beyaz et, ceviz ve balık tüketimi hafızanızı güçlendirmeye yetiyor. Sıralanan besinlerin tüketiminin yanı sıra; ilgili besinleri tüketme sıklığınız ve tüketim miktarınız da büyük önem taşıyor.
1 ayda sıfırdan İngilizce öğrenmek, akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak, yazmak, okumak tüm bunların 1 ay gibi bir sürede gerçekleşmesi tabii ki de mümkün değildir fakat İngilizce dil seviyenize göre 1 ayda İngilizce dil bilginizi, konuşma, yazma, okuma becerinizi geliştirmek mümkün olabilir.
Balçıkanlı, "Dil her yaşta dil öğrenilebilir. 40 yaşından sonra da, 65'ten sonra da. Ama o yaşlarda 15-20 yaşındaki biri kadar kolay öğrenemeyebilirsiniz ya da telaffuzunuz o kadar iyi olmayabilir.
Yabancı bir dili, anadil gibi öğrenebilmek için işe 10 yaşından önce başlamak gerekiyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre insanlar 17-18 yaşına kadar yüksek derecede dil öğrenme yeteneğine sahip, ancak bu aşamadan sonra yetenek azalıyor.
Çince, farklı biçimlerde kurallara sahip bir dildir. Dünya nüfusunun yaklaşık beşte biri Çince konuşmaktadır. Ancak, bu dilin öğrenilmesi oldukça zordur. Yazım şekli ve harfleri oldukça değişik olan Çince, dünyanın en zor dili olarak ünlenmeyi başarmıştır.
İngilizce tüm dünyada geçerliliği olan öğrenilmesi en kolay dildir ve İngilizce öğrendikten sonra diğer bazı dillerin daha kolay öğrenileceğini göreceksiniz.
Bunlar; uzamsal zeka, kinestetik zeka, müzikal zeka, sözel zeka, içsel zeka, sosyal zeka, matematiksel zeka, doğasal zeka ve varoluşsal zekadır.
Temelde zekâ doğuştan gelir ve büyük ölçüde kalıtımın etkisiyle belirlenir. Yapılan çalışmalarda çocuğun zekâsı ile ana-babanın zekâsı arasında yüksek düzeyde ilişki olduğu saptanmıştır. Çocuğun zekâ gücü anasıyla babasının zekâ gücü ortalamasına yakındır. Biraz altında ya da üstünde olabilir.
Bugün zekâ hala IQ testleriyle ölçülülebiliyor. Bu testler eskisine oranla daha az kullanılmakla birlikte hala tek ölçüt olma özelliğini koruyor. Testler başlıca iki şekilde karşımıza çıkıyor: Stanford-Binet Intelligence Scale (SBIS) ve Wechsler Intelligence Scales.
"Poliglot 6'dan fazla dil bilene denir"
İngilizcede iki dil bilen için "bilingual", üç dil bilen için "trilingual", 4 veya 5 dil bilen için "multilingual" terimleri kullanılırken 6 veya daha çok dil bilenler "polyglot" (poliglot) terimiyle nitelendirildiğini belirten Prof. Dr.
Atatürk, net olmamakla beraber ana dili olan Türkçe dışında Arapça, Almanca, Fransızca, Farsça, Bulgarca, İngilizce ve Rusça dillerini biliyordu. Bu konu hakkında çok fazla bilgi olmasa da gittiği okullar ve aldığı dersler göz önüne alınarak bir araştırma yapıldığında bu dilleri biliyor olduğu ortaya çıkmaktadır.
Dili yanlış ve eksik kullanan bireylerin öncelikle dil bilincini geliştirmeleri gerekir. Dil bilincinden mahrum olan bireyler dili eksik ve yanlış kullanırlar. Dili yanlış kullanma dil kirlenmesine sebep olur. Dili suçlamak yerine kendi eksikliklerimizin farkına varıp bu eksikliklerimizi gidermek için gayret etmeliyiz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri