Tat duyusunun algılayıcı organları; dil, sert damak, yanak mukozası, bademcik ön kıvrımı, bademcikler, yutak arka duvarı ve yemek borusu girişinde bulunan tat duyusuna spesifik sinirlerin serbest uçlarıdır.
Hipoglossal sinir bir motor sinirdir ve dilin konuşmaya ve yutmaya izin veren kaslarını kontrol eder. Dilin dış kasları farklı yönlerde hareket etmesine yardımcı olurken, içsel kaslar kıvrılma gibi hareketler yapmasına yardımcı olur.
Hipoglossal sinir saf motor nöronlardan oluşur ve genel somatik efferent sinir olarak tanımlanır. Bu kaslar dilin hareketlerini sağlar. Sağ ve sol geniglossus kasları dilin dışarı doğru çıkarılmasını sağlar. Ayrıca dil hareketleri ile ağızdaki salgının temizenmesi ve istem dışı hareketler de kontrol edilir.
Dil, diğer kasların aksine asla yorulmaz. Tıpkı ayağımızda ya da kolumuzda bulunan kaslar gibi dilimiz de kas yapısından oluşur.
Tat alma: İnsan dilinin her yeri farklı tatları hisseder. Dil ucu "tatlı", ucun hemen arkası "tuzlu", dilin yanları "ekşi" ve arkası "acı" tatlarını hisseden algılayıcılar barındırır.
İlgili 18 soru bulundu
Harita dil tanısı, ağız ve diş sağlığı hekimleri tarafından yapılacak muayene sonucunda konur.
Bu acılığın sebepleri arasında bazı alerjik reaksiyonlar, çinko ya da demir eksikliği, ağızda mantar olması ya da aşırı alkol tüketimi olabilir. Enfeksiyon çeşitleri, ilaçların yan etkisi, diş ya da diş etinden kaynaklanan problemler ve aşırı sigara kullanımı da ağızda acılığa sebep olabilir.
Asimilasyon (ölüm) süreci içine giren bir dil, önlem alınmadığı takdirde yok olur. Anadilini yitiren ana (büyük) kitle, kendinden ayrı ya da ana kitleden kopuk olarak başka yerlerde ve izole biçimde henüz anadilini konuşmakta olan küçük kalıntı grupları da temas kurması halinde olumsuz anlamda etkileyebilir.
DİL 10 GÜN
Tat moleküllerini sinirler yoluyla beyne ileten dilde bulunan 10 bin tomurcuğun her birinde 50 hücre bulunuyor ve bu hücreler her 10 günde bir kendini yeniliyor.
Cerrahi tedavi bu hastalar için oldukça yararlıdır. Lingual sinirde tip 5 hasar olan neredeyse hiçbir hastada spontan iyileşme görülmez ve hasar doğrulandıktan sonra en kısa sürede mikrocerrahi ile tedavisi yapılmalıdır.
Bazı mineral eksiklikleri (potasyum, kalsiyum) de dilde uyuşmaya etken olmaktadır. Sigara ve alkol tüketimi de dil uyuşmasına neden olabilmektedir. B12 eksikliği, dil uyuşmasına neden olabilmektedir. İlaçların yan etkileri de dilde uyuşmaya neden olur.
- B12 eksikliği, dil uyuşmasına neden olabilir. - Potasyum, kalsiyum gibi bazı mineral eksiklikleri de dilde uyuşmaya sebep olabilir. - Radyasyonun ışınları da dil uyuşmasına neden olabilir. - Alkol ve sigara tüketimi dil uyuşmasına sebep olur.
Dil hızlı iyileşir
Zira dil sahip olduğu dokular ve salyanızın da etkisiyle hızı bir şekilde iyileşiyor. Şu durumda dil, insan anatomisinin önemli ve sıra dışı özellikleriyle bir hayli ilgi çekici uzuvlarından biri desek abartmış olmayız herhalde.
Normalde dinlenme hâlindeyken (konuşmazken veya çiğnemezken) diliniz, ağzınızın alt tarafında (çene tarafında) olmamalıdır; damağınızın ön tarafına doğru hafifçe dokunan hâlde, rahat bir pozisyonda duruyor olmalıdır. Bu konumda dilinizin ucu, dişlerinizin 1 santimetre kadar üzerine denk gelecektir.
Normal bir dil, pembe renklidir, orta kalınlıktadır ve çatlak olmamalıdır. Üzeri hafif beyaz, nemli bir yapıdadır.
Dil kökünde konuşma ve yutmada bozukluk ve ağrı, dil hareketinde bozulma ile kendini gösterebilir. Dil kanseri belirtileri genel olarak diğer ağız kanserleri türlerine benzerlik gösterir. Bunlara ek olarak dil ve ağız çevresinde ağrı da olabilir.
Dildeki Rahatsızlıklara İlişkin Belirtiler
Dildeki problemin ya da hastalığın ortak belirtilerinden bir tanesi bölgedeki ağrıdır. Ayrıca, dil ile ilgili bir sorun olduğunda kişinin yiyecekleri tatma yeteneği de etkilenebilir. Bunun haricinde dilde şişlik, renk değişikliği veya dokusunda değişiklikler olabilir.
Hepsi doğru olabilir. Ancak kimsenin dili boğazına kaçmaz.
Çok ufak bir kısmı koparsa yeniden çıkabilir, büyük bir parçası için geçerli değil. İnsan dili o derece gelişmiş bir rejenerasyon yeteneği barındırmıyor.
Dilin boğaza kaçması hallerinde beyne oksijen gitmez. Bu durum ancak en fazla 3 dakika sürebilir. Sonrasında beyin hücrelerinde zarar meydana gelir ve hatta kişi ölebilir. Derhal acil yardım çağrılmalıdır.
Dişlerde plak birikimi, gingivit, periodontit, diş çürümesi ve apseler metalik bir tat almanıza neden olabilir. Aynı şekilde sinüs enfeksiyonları ve kronik ağız kuruluğu (planus ve sikka sendromu gibi) ağız tadının anormalleşmesine yol açabilir.
Ağızdaki acı ve kötü tat için dahiliye doktoruna gitmek gerekir. Evde karbonatlı su ya da dil temizleme aletiyle de bu acı tadı engelleyebilirsiniz. İlaçların yan etkileri: Bazı psikiyatri ilaçları ile kalp ilaçları ağızda kötü bir acılığa sebep olabilir.
Yeterli miktarda su içmek, şeker içermeyen sakız çiğnemek veya tükürük üretimini artıran ağız spreyleri kullanmak gibi yöntemlerle ağız kuruluğunu gidermeye çalışın. Ayrıca bazı ilaçların ağız kuruluğuna neden olabileceğini unutmayın, bu durumda doktorunuzla iletişime geçmek önemlidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri