Diş kökünde gelişebilen kistler ya da tümörler tedavi edilmediğinde büyüme eğilimi gösterebilir. Tedavi için genellikle dişin çekilmesi yeterli olmayabilmekte, kistin kemik içinden temizlenmesi gerekmektedir.
Dişlerin oluşumunda rol oynayan hücrelerden kaynaklanabilir. Bazı iyi huylu tümörler kemik, kıkırdak ya da diğer dokuları oluşturan hücrelerden oluşabilir. Ağız ve çene içindeki tümörlerin çoğu iyi huylu olsa da uygun şekilde tedavi edilmediği takdirde çene yapısına zarar verebilir.
Kötü huylu tümörler, doğrudan ağzın herhangi bir dokusundan kaynağını alabileceği gibi, diğer organlardaki kanserli kısmın, ağız ve çene kemiklerine yayılması sonucunda da meydana gelebilirler. Ağız ve çenede oluşan tümörler, diş kökenli ya da diş kökenli olmaksızın oluşmaktadır.
Diş kisti, bunun dişin belli bölgelerinde oluşmuş haline denir. Diş kisti, genellikle bir belirti vermezler. Fakat bazen diş veya dişetine ait sorunlar, ağız içine akıntı, kötü tat ve koku, çene veya diş kenarlarında dudak veya dille fark edilen ağrısız şişlikler olarak kendilerini gösterebilirler.
Diş kistleri, ağız içerisinde çene kemiği ve yumuşak dokularda gelişen içi sıvı dolu keselerdir. Bununlar, diş etinde veya diş kökünde kist olarak gelişebilir. Özellikle 10-30 yaş aralığında daha yaygın olarak görülebilir. Henüz patlamamış ya da kısmen patlamış gömülü bir dişin üst kısmında yer alır.
İlgili 22 soru bulundu
Bu lezyonlar genellikle diş kaynaklı olabilmektedir. Diş kökünde gelişebilen kistler ya da tümörler tedavi edilmediğinde büyüme eğilimi gösterebilir. Tedavi için genellikle dişin çekilmesi yeterli olmayabilmekte, kistin kemik içinden temizlenmesi gerekmektedir.
Hatalı yapılmış kron köprü protezleri, alkol, sigara, aşırı çürüyerek tahrip olmuş diş kronları, yüksek miktarda güneş ışığına maruz kalmak, vitamin eksiklikleri, dikkat edilmeyen ağız hijyeni bunlardan bazılarıdır. Ayrıca cinsel yolla taşınan bazı virüslerin de çene tümörüne sebep olduğu saptanmıştır.
Şişliğin yanı sıra nadirde olsa ağrı yapan kist, son derece önemli bir diş problemidir. Bazı durumlarda meydana gelen bu iltihap dişlerden sonra iç organlara yayılabilir ve hatta insanı ölüme götürebilir. Diş kökünde diş kisti erken tespit edilirse ve hala küçük bir durumdaysa dişin çekilmesi ile tedavi olur.
Serhat Yalçın, "Diş ya da diş eti sorunları, ağız içine akıntı, kötü koku, kötü tat, çenede ya da diş kenarlarında fark edilen ağrısız şişlikler çene kisti oluşumu durumunda sık karşılaşılan şikayetlerdendir" dedi. Yalçın, nadir de olsa, çene kistlerinin kansere dönüşebildiğini söyledi.
Diş kisti ameliyatının zorluğu, kistin bölgesine ve boyutuna göre değişiklik gösterse de korkulacak derecede zor bir ameliyat değildir. Hastalar ameliyat sonrasında hiçbir ağrı yaşamazlar. Ameliyat sonrası dönemde ağrı ve ödem beklenmektedir.
Diş Eti Kanseri Tedavisi
Erken teşhiste kanser çok yayılmamış ise ameliyat ile tedavi edilebilir. Ancak, kanser büyükse, boğaza kadar yayılmış ise ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi uygulanması gerekir. Tedavi sonrası takip, tedavinin önemli bir parçasıdır.
Ağız Kanseri Taraması
Ayrıca panoramik röntgen, ağız kanseri riskinin belirlenmesine yardımcı olabilir. Bu tür belirtilere sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, diş hekimi ziyaretlerinizde diş hekiminizden bir tarama talep etmeniz gerekir.
Büyük tehlike diş eti kanseri genellikle dudaklarda, ağız ve bademciklerin etrafında bazı zamanlarda ise tükürük bezlerinin arka kısmında oluşan kansere denir. Bu kanser türü 40 yaşın üstünde erkeklerde kadınlardan ziyade daha fazla görülür. Alkol ve sigara kullanımı en büyük nedenleri arasındadır.
Ağız içi tümörler, ağız boşluğunun herhangi bir yerinde görülebilen patolojik oluşumlardır. Bu tümörlerin iyi huylu (bening) ya da kötü huylu (malign) olarak oluşabilmektedir. İyi huylu tümörler genellikle hastada farklı sistemik problemler yaratmadan, cerrahi müdahaleler ile rahatlıkla çözüme kavuşturulabilmektedir.
Kistler genellikle yumurtalıklarda veya deri altında ortaya çıkan, içi sıvı veya hava dolu keselerdir. Tümörler ise hücrelerin kontrolsüz bir biçimde çoğalması sonucunda vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilen doku kitlesidir. Kist ve tümörler hem yetişkinlerde hem çocukluk çağında görülebilir.
Lezyonu kanser ile karıştırmamak gerekiyor. Diş lezyonu olması hastanın kanser olduğu anlamına gelmez. Elbette böyle bir ihtimal de var ancak bu olasılığın gayet düşük olduğunu belirtmeliyiz.
Bir tümör, vücutta oluşan bir kitle veya anormal hücre grubudur. Bir tümörün varlığı her durumda kanser anlamına gelmez. Birçok tümör iyi huyludur (kanserli değildir).
Kanser dokusunda geli- şen nekroz, peribronşial tumor infiltrasyona bağlı nekroz, bronşun invazyonu nedeniyle bronş çapında daralma veya postobstrüktif enfeksiyon sonrasında oluşan nekroz sonucu karsinomlara bağlı apseler gelişebilmektedir.
Diş kisti, erken tespit edildiyse ve halen küçük bir haldeyse dişin çekilmesi ile birlikte kolaylıkla tedavi edilebilmektedir fakat bazı durumlarda dişin çekilmesi kendi başına yeterli olmayacaktır. Bu gibi durumlarda dişi çektikten sonra diş kökündeki kistin tamamen temizlendiğinden emin olunması gerekmektedir.
Diş hekimi, genellikle görünmediği için fiziksel bir diş muayenesinden nadiren bir diş kisti keşfedecektir. Neyse ki, günümüzde X-ışınları diş kontrollerinde önemli bir rol oynuyor ve diş hekimi veya cerrah, diş röntgeninde koyu lekeler olarak görünecekleri için diş kistlerinin varlığını rahatlıkla tespit edebiliyor.
Diş lezyonu en basit şekliyle dişin kök kısmında meydana gelen ve içinde çeşitli mikroplar bulunan kesecik şeklindeki kistler olarak tanımlanabilir. Diş köklerindeki doku hasarından kaynaklanan diş lezyonu genelde iltihaplanmanın ya da travmanın ardından meydana gelir.
Diş kistleri, çoğu zaman diş yaralanmalarına ve travmalara bağlı olarak oluşur. Fakat en sık nedeni; diş çürükleridir. Oluşan çürükler sonrasında oluşan oyuk, enfeksiyonel gelişimin başlangıcı olur. Yanlış beslenme ve dişleri fırçalamayı ihmal etmek dişlerde plak oluşturur.
Kafa tabanı bölgesini ilgilendiren bazı tümörler ve kanserlerde hastaların bir bölümü diş problemleri olduğunu düşünerek diş hekimlerine müracaat edebiliyorlar. Hastalardaki diş ağrısı, dişlerde sallanma veya dişin kendiliğinden düşmesi bazen bir kafa tabanı tümörünün habercisi olabiliyor.
'Zamanla geçer diye düşünüp önemsenmeyen ve tedavi edilmeyen diş ve diş eti hastalıkları ya da küçük bir çürük, fokal enfeksiyon risklerine, kalp-damar hastalıklarına, mide hastalıklarına, karaciğer ve böbrek sorunlarına, hatta kansere bile neden olabilir.
Ağrı, şişlik, çenede küçük kitle ve diş sallanması gerçekçi çene kanseri belirtileridir. Bunlardan herhangi birini yaşarsanız, vücudun diğer bölümlerine yayılmadan önce bu tedavi edilebilir rahatsızlığı tarayarak tespit etmesi için derhal diş hekiminize görünün.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri