Diş minesi, kemikten daha serttir. Aslında, vücudunuzdaki en sert maddedir. Bununla birlikte, kemiklerin aksine, diş minesi herhangi bir canlı doku içermez.
Diş ve kemik sağlığının da önemli bir parçası olan kalsiyum, kemiklerinizi güçlendirir ve yoğunluğunu sağlar. Kalsiyum, insan vücudunda en çok bulunan mineraldir. Kemiklerinizi ve dişlerinizi vücudunuzun kalsiyum rezervuarı olarak düşünebilirsiniz. Vücuttaki kalsiyumun neredeyse %99'u kemiklerin yapısında yer alır.
Diş hekimi dişi kaplayan diş eti ve kemik dokusunu kesecektir. Daha sonra forseps kullanarak dişi kavrayacaktır ve dişi yerinde normalde sabit tutan çene kemiği ile bağlarından gevşetmek için hafifçe ileri geri oynatacaktır. Bazı vakalarda zor çekilen bir diş çok parçalı bir halde çıkarılabilir.
Dişin asıl kitlesini dentin (Fildişi) tabakası oluşturur. Dentin, taç kısmında mine; kök kısmında da sement ile örtülüdür. Dentin canlı bir yapıdır ve % 70'i mineral tuzları; % 20si organik madde ve % 10'u da sudan oluşur.
İlgili 20 soru bulundu
Diş artık yerinde olmadığında kemik amacını kaybeder ve atrofi meydana gelebilir. Kemik kaybının ortaya çıkması durumunda özellikle kişi eksik dişini ya da dişlerini dental implantlarla değiştirmeyi istiyorsa kemik rejenerasyonuna ihtiyaç duyulabilir.
Zirkonyum kaplama dişler, materyal olarak doğal dişlerin sağlamlığına ve dayanıklılığına daha yakındır. Bu sayede doğal çiğneme kuvvetlerini rahatlıkla karşılar. Fakat porselen kaplama materyal olarak camsı bir yapıda olması nedeniyle daha kırılgandır.
Cevap hayır. Dişler ve kemikler benzer görünse de çok farklıdırlar. Kemiğiniz kırıldığında kendiliğinden iyileşebilir, ancak dişleriniz iyileşemez, bu nedenle dişleriniz çürürse veya çatlarsa ya da kırılırsa diş hekiminize görünmeniz büyük önem taşır.
Porselen ve zirkonyum diş kaplamaları genellikle diğer kaplama seçeneklerine göre daha dayanıklıdır ve uzun süre kullanım için uygun olabilir. Porselen ve zirkonyum kaplamalar, doğal dişlerinizin rengine en uygun olanı seçerek, doğal bir görünüm sağlarlar.
Çekilen dişin yerine uygun bir şekilde yerine konulmaması veya bir diş protezi, implant veya diğer restoratif tedavilerle doldurulmaması durumunda bir dizi olumsuz sonuç meydana gelebilir: Estetik Sorunlar: Boşluk, diş eksikliği nedeniyle estetik sorunlara yol açabilir.
Çocuk doğduğu zaman dişsizdir. Sonra dişler iki aşamada gelişir. Çocuk 5-6 aylık olunca geçici dişler çıkar (süt dişleri) giderek sayısı yirmiyi bulan bu dişler yavaş yavaş düşer (6 ile 12 yaş arasında) yerine daimi ve eksiksiz ikinci dişler çıkar (otuz iki tane). Bunlar düşse de yerine yenisi çıkmaz.
Çekilen Dişin Yeri Doldurulmazsa Ne Olur? Çekilen dişin yeri doldurulmaması durumunda, çevre dişler eğilebilir veya boşlukta kayma olabilir. Bu durum dişlerin düzgün hizalanmasını etkileyebilir ve dişler arasında boşluklar oluşabilir. Ayrıca, çekilen dişin eksikliği çene kemiği erimesine de neden olabilir.
Kalsiyum: Kemikler için lokomotiftir. Kalsiyum içeren besinler; süt ve süt ürünleri, soya fasulyesi, fıstık, ceviz, badem, lahana, brokoli, koyu yeşil yapraklı sebzeler, balık, kurutulmuş meyveler, kuru baklagillerdir. A vitamini: Kemik gelişimine ve büyümesine katkısı oldukça fazladır.
D vitamini düşük olduğunda ağız bakımı da yeterli değilse çocuklarda diş çürüğü, erişkinlerde dişeti hastalığı riski oluşur. Dişetinin cerrahi tedavisi ve implant uygulamalarından sonra yara iyileşmesi gecikir.
D vitamini:Eksikliğinde kemik ve diş yapısında bozukluklar oluşur. KALSİYUM:Kemik ve diş oluşumunda etkilidir.Sağlıklı kullanılabilmesi için C ve D vitaminlerine ihtiyaç duyar.
Maalesef bu mümkün değildir. Çekilen diş etlerinin kendi kendine yeniden eski yerine dönmesi sağlanamadığından bu sorun ilerleme kaydetmeden müdahale edilmesi ve gerekli tedavinin gerçekleştirilmesi çok büyük bir önem taşıyor.
Dişlerin çene kemiğini besleyen organlar olması sebebiyle, diş kaybı halinde çene kemiği desteğini yitirir ve çiğneme esnasında dişlerin çene kemiğine yaptığı basınç artar. Bu da eksik dişin olduğu bölgede kemik erimesine sebep olur. Kemik erimesi ile birlikte yüz profili de çökmeye başlamaktadır.
Hastalık bu aşamaya geldikten sonra kemiklerde oluşan hasarın geri döndürülebilmesi büyük ölçüde mümkün değildir. Bu nedenle ileri yaşlardaki bireyler bu hastalığa yakalanmamak için gerekli yaşam tarzı değişikliklerini uygulamalı, beslenme düzenine dikkat etmeli ve düzenli olarak spor yapmalıdır.
İmplantların tarihten itibaren bakıldığında ortalama implantların 20-25 yıl ağızda kalabilmektedir. Bu süreç hastanın ağız bakımına verdiği önemle alakalıdır. Çünkü implantlar, titanium metal ama diş eti hastalıkları olabilmektedir. Bu implantı kaybetmek değil ama ömrünü kısaltmaktadır.
Kaplama sonucunda düşlerdeki gibi doğal ve beyaz gülüşlere kavuşulur. Porselen kaplamaların ömrü, uzmanlar tarafından ortalama olarak 5 ila 10 yıl kadar nitelendirilmektedir. Kaplamanın kalıcılık oranı kişinin ağız ve diş sağlığına ne kadar önem verdiği ile ilgilidir.
Diş kaplamasının diş üzerinde hiçbir zararlı etkisi bulunmamaktadır. Hatta tam tersi diş kaplama dişin ömrünü uzatabilmektedir. Diş kaplamada görülebilecek yan etki ise dişlerde sıcağa ve soğuğa karşı meydana gelen hassasiyet durumudur. Bu hassasiyet hissi zaman içinde etkisini yitirmektedir.
Tuzlu su ile gargara yapın
En eski yöntemlerden biri olan tuzlu su ile gargara yapmak diş eti çekilmesine iyi gelir, kanamayı azaltır.
Hardal yağı, limon yağı gibi yağlarla diş etlerine masaj yapılır. Diş etlerine limon yağı ve hardal yağının haftada iki kez üçer dakika sürmesi önerilir. Karanfil mikrop öldürücü özelliklere sahip doğal bir üründür ve diş eti çekilmesine neden olan organizmaların öldürülmesine yardımcı olur.
Diş minesi; dişin yumuşak iç kısımlarını kaplayan sert kısmıdır. Diş minesi sayesinde dişler çok daha sağlıklı ve dayanıklı oluyor. Bunun için diş minesinde görülen sorunların tedavi edilmesi şarttır. Diş minesinin en büyük aşınma nedeni, asitli ve nişastalı yiyeceklerdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri