If you hear this, do not call me. Bunu duyuyorsan, sakın beni arama.
I have a question, please call me. Bir sorum var, lütfen beni arayın.
"you can call me" metninin Türkçe çevirisi. If anything comes up, you can call me. Eğer bir şey olursa, beni arayabilirsin.
call me back, man. Lütfen... Beni ara, dostum.
çağırmak {fi.}
İlgili 34 soru bulundu
Okay, call me later. Tamam, beni sonra ara.
seni sonra arayayım. Will, let me call you back. Will, seni sonra ararım.
seni arayabilir miyim? can I call you? expr. tekrar görüşmek için arayabilir miyim?
Okay, call me when you're free. Peki, ne zaman müsait olursan ara.
Biriyle konuşmam gerek, sonra seni ararım. If anyone comes to mind, I'll call you. Eğer aklıma birisi gelirse, seni ararım.
Başka bir şey çıkarsa, seni arayacağım. If I need something, I will call you. Eğer birşeye ihtiyacım olursa ben seni ararım.
If you have any questions, you can call me anytime. Bir sorunuz olursa, isteğiniz zaman arayabilirsiniz.
'Please tell me more. ' "Lütfen bana daha fazlasını anlat."
call [ es - es ]
Seni tekrar arayacağım. Yes. - I can't talk now, I'll call you back. Şu an konuşamam, seni sonra ararım.
I'll call you later. İşimle meşgulüm, seni sonra ararım.
I'll call you tomorrow, usual time. Seni yarın ararım, her zamanki saatte.
"i'll call you as soon" metninin Türkçe çevirisi. I'll call you as soon as I have news. Bir gelişme olursa seni ararım.
Acil beni ara lütfen. Matt, please call me back. Matt, lütfen beni geri ara.
Meşgulüm. I'm busy opening my new office. Yeni bir ofis açıyorum ve meşgulüm.
Evet, karar senin. Look, it's your call. Bak, karar senin.
call upon {fiil}
istemek {fi.}
call off {fiil}
iptal etmek {fi.}
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri