Örneğin kola içeriğindeki asit nedeniyle kompozitin yumuşamasına neden olur. Aynı şekilde kötü ağız hijyeni nedeniyle üretilen organik asitlerle de yumuşama ve buna bağlı renkleşme gözlenebilir. Kompozit dolgular zamanla materyalin yaşlanmasına bağlı olarak da renklenebilir.
Bu renk bozulması, kanal dolgusunun sertleşmesi sırasında veya sonrasında dişin iç ve delikli tabakasına (dentin tübüllerine) yayılan sızdırmaz bileşiklerin bir sonucudur. Kanal dolgularının içinde bulunabilen bileşenler, örneğin gümüş ve öjenol buna sebep olabilir.
Diş kanal tedavisi yapılmış bir diş zamanla renk değişikliği gösterebilir. Eskiden bu durum daha çok kullanılan malzemelerin neden olduğu bir tablo olarak karşımıza çıkmaktaydı. Günümüzde kullanılan kanal dolgu malzemeleri bu tarz boyamalara neden olmamaktadır.
Normal şartlarda dolgulara zarar vermeden diş beyazlatma işlemi yapmak mümkündür. Beyazlatma jellerinin asiditesi nötre yakındır ve bağlantıda bir hasar yaratmazlar. Dolgu kenarlarında açıklık ya da sızıntı yaratacak bir durum olması önemlidir, bunu mutlaka değerlendirmek gerekir.
Genellikle cilası bozulan ve diş ile uyumu bozulan dolgu sararır. Dolgu ve dişin birleşiminde sararma olduysa dolgunun uyumu bozulmuş demektir. Geçirgenlik başlar, diş içerden çürüyebilir. Bu tür bozulmuş dolguların değiştirilmesi gerekir.
İlgili 33 soru bulundu
Aynı şekilde kötü ağız hijyeni nedeniyle üretilen organik asitlerle de yumuşama ve buna bağlı renkleşme gözlenebilir. Kompozit dolgular zamanla materyalin yaşlanmasına bağlı olarak da renklenebilir. Kompozit dolgunun uzun süre renklenmeden kullanılması için materyalin uygulama kurallarına göre kullanımı önemlidir.
Seçilen malzemeye, uygulama hassasiyetine, hastanın ağız hijyenine ve beslenme alışkanlıklarına göre değişkenlik gösterir, genellikle 10-15 yıl bazen daha fazla ağızda kalabilmektedir.
Diş etlerinde yoğun biçimde görülen hassasiyet de hatalı dolgu işlemi ile alakalı olabilir. Hassasiyetler hastanın özelliğine göre değişir. Diş etlerinin yapısı, ağrı eşiği vb. kriterler bu durumu daha da arttırabilir. Hassasiyet geçmiyorsa hatalı diş dolgusu belirtileri söz konusu olabilir.
Gümüş amalgam dolguların dayanıklık süresi 15-20 yıl arasındadır. Altın dolgular ortalama 20 ila 30 yıl kadar sağlıklı bir şekilde kullanılabilir. Kompozit dolguların ömrü 7 ila 10 yıl arasında değişir ve bu süre sonunda değiştirilmesi gerekebilir.
Diş dolgusu amalgam malzemeden yapılırsa gri, kompozitten yapılırsa beyaz, altından yapılırsa sarı bir renge sahip olur. Tedavi edilecek dişin ağızda bulunduğu yere ve durumuna göre diş hekimleri bu materyallerden uygun olanını dolgu işlemi sırasında kullanır.
Siyah dolgular güçlü dolgulardır ve tek dezavantajı estetik olmamasıdır.
Diş çürükleri tespit edildikten sonra, zaman kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir. Genel olarak dişlerde amalgam(gri), kompozit (beyaz) ve porselen dolgu uygulanabilir.
Dolgu, bir şeklin içinin içine uygulanmış renk, desen, doku, resim veya gradyandır. Gradyan, çoğunlukla bir renkten başka bir renge veya bir gölgeden aynı rengin başka bir gölgesine kadar olan renklerin ve tonların aşamalı ilerlemesidir. Şeklin dolgu renginin değiştirilmesi, yalnızca şeklin içini veya önüne etkiler.
Dolgunun sararması, cilasının bozulmasından kaynaklanabilmektedir. Aynı zamanda, dolgunun diş ile olan uyumu da bozulmuş olabilir. Bu durumda dolgu ile dişin birleşim noktasında sararmalar belirmektedir.
Estetik Dolgu Sararır mı? Kompozit dolgunun bitiminde yapılan cilanın pürüzsüz olması çok önemlidir. Genellikle cilası ve diş ile uyumu bozulan dolgu sararmaktadır. Bu nedenle dolgu ve dişin birleşiminde sararma olduysa dolgunun uyumu bozulmuş demektir.
Amalgam dolgular siyah renkte olduğu için günümüzde artık estetik beklentileri karşılamamaktadır. Varolan amalgam dolgular hekiminizin uygun görmesi durumunda beyaz dolgular ile değiştirilebilir.
Steril ve klinik bir ortamda hazırlanıp hastaya uygulanan diş dolgusu tedavisinde hastalar herhangi bir ağrı veya sızı hissetmezler. Özellikle diş çürüklerine uygulanan diş dolguları sayesinde dişler eski güzel beyaz haline geri dönerler.
Aynı bölgede bulunan dişlere aynı seansta rahatlıkla dolgu yapılabilir, ancak dolgu yapılacak dişler aynı bölgede değilse örneğin bir diş sağ altı çenede diğeri sol alt çenede ise ve dolgu anestezi altında yapılacaksa aynı seansta iki dişe dolgu yapmaktan kaçınmak gerekir.
Ayrıca amalgam diye adlandırılan gümüş dolgular hala en sağlam dolgu olmasına rağmen dişe mekanik olarak tutundukları için dolgu ile diş arasından bakteri sızıntısı olabilir, dolgunun altında kolayca yeni çürük oluşabilir.
Eğer dolgu yapılan dişlerden birinde kontak gerçekleşmiyorsa, bu durumda dolgulardan biri sökülüp, o kontak sağlanacak şekilde yenilenebilir. Ayrıca eski dolgularda çatlak ve kırık varsa dolgu değişebilir.
Yüz dolgu uygulaması sonrasında hafif şişlik ve kızarıklık oluşması muhtemel bir durumdur. 1-2 gün içinde bu etkiler ortadan kalkar ve dolgu yüze yerleşmiş olur. Yaklaşık 2-3 hafta içerisinde tam görünümü oturur.
Dolgu iyi yapılmazsa, karışım diş dokusuna tam olarak yapışmayabilir ve bu durum dolgunun düşmesine veya boşluk oluşmasına neden olabilir, bu da daha fazla çürümenin oluşmasına ve pulpa olarak uzun süreli diş ağrısına neden olabilir. Diş enfekte olur.
Diş dolgusu sonrası yenen yemek ve içeceklerden sonra, yeni dolgulu dişlerin fırçalanması, iple temizliği veya gargara yapılmasında hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Dişin sinirlere yakın bölgesinde yapılan dolgu işlemi sonucunda, düzelmesi biraz daha fazla zaman almaktadır.
Dolgu ne zaman erir? Eritme işlemi sonrası dolgu 3 ile 7 gün arasında erimektedir. Eritme işlemi için tek seans yetmeyebilir, bazen ikinci, çok nadiren üçüncü seans yapılabilir.
Ancak ağızda çürük ya da oynamış dolgular var ise bunların tedavi öncesi düzeltilmesi gerekir. Diş Beyazlatma Jeli sadece diş minesine etkili olduğundan ağızdaki dolgu ve kaplamaların beyazlanması söz konusu değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri