Dolgu tedavisi sonrası oluşan diş hassasiyeti, çene ağrısı gibi bazı rahatsızlıklar oluşması normal bir durumdur. Ancak bu rahatsızlıklar kısa bir sürede kendiliğinden iyileşir. Bu rahatsızlıklar kendiliğinden geçmezse ve uzun zamandır devam ediyorsa diş hekiminize başvurabilirsiniz.
Apseli Diş: Bakteriyel bir enfeksiyon sebebiyle dişin etrafında iltihap toplanması apse olarak adlandırılır. Apseli diş ise şiddetli bir çene ağrısı yapabilir. 20 yaş dişlerinde de ciddi enfeksiyon gelişebilir. Bu da çene ağrısına kişiyi götürür. Hatta 20 yaş diş çekimi sonrası çene kemiği ağrısı gelişmesi olasıdır.
Çeneye dolgu sonrası ağrı; derin enjeksiyon, dolgunun yapısının sertliği ve iğnenin kemik irritasyonuna bağlı gelişir genellikle. Tüm çene boyunca yapılan dolgu işlemlerinden sonra gelişebilir. Genellikle de 2-3 gün içinde geçer. Çene dolgusu sonrası ağrı ağrı kesici ilaçlara cevap verir.
Diş üzerinde yeni dolgu yapıldığında oluşan bir baskı söz konusudur. Özellikle uzun süreli eksik bulunan bir diş tamamlandığında bu dişe temas eden dişler durumu yadırgar. Oluşan bu baskı neticesinde ağrı meydana gelebilir. Sadece diş değil aynı zamanda diş eti de durumdan etkilenebilir.
Dolgu sonrasında soğuk sıcak hassasiyeti ilk bir kaç hafta çok doğaldır. Çürük ve yapılan dolgu ne kadar derinse hassasiyet süresi de o kadar uzun olur. Hassasiyet dolgu altına yerleştirilen ilaçlar sayesinde her geçen gün kendi kendine azalır.
İlgili 17 soru bulundu
Dolgu sebebiyle ağrı oluştuğu zaman en kısa sürede bir diş hekimine gidilmelidir. Çünkü ağrının sebebi dişte daha büyük problemlere yol açabilir. Aynı zamanda dolguda oluşan boşluk veya hijyen kaynaklı bir problem o bölgede şiddetli ağrılara yol açabilmektedir.
Diş etlerinde yoğun biçimde görülen hassasiyet de hatalı dolgu işlemi ile alakalı olabilir. Hassasiyetler hastanın özelliğine göre değişir. Diş etlerinin yapısı, ağrı eşiği vb. kriterler bu durumu daha da arttırabilir. Hassasiyet geçmiyorsa hatalı diş dolgusu belirtileri söz konusu olabilir.
Dolgu sonrası diş ağrısı genel olarak hassasiyet nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Tedavi yapılan diş; tatlı yiyeceklere, havaya, basınca, sıcağa ve soğuğa karşı duyarlıysa bu tetikleyicilerin diş ağrınızı tetiklemesinden kaçınmak gerekir.
Yeni yapılan dolgularda dişe yapılan işlem sırasında oluşan sıcaklık ve kullanılan kimyasallar nedeniyle bir süre hassasiyet hissi oluşabilir. Genellikle 2 haftaya yakın bir sürede giderek azalan soğuğa duyarlılık vardır. Derin dolgularda bu süre biraz daha uzayabilir ve doktorunuz sizi bu konuda uyaracaktır.
Tuzlu su gargarası: Tuzlu su, diş eti enfeksiyonlarının ve iltihapların azalmasına yardımcı olabilir. Günde iki kez tuzlu su ile gargara yapmak, sızlama hissini azaltabilir. Diş hekimi ile iletişim kurmak: Eğer dolgulu diş ağrısı devam ederse, bir diş hekimine gitmek en doğru seçenektir.
Çene ağrınız, çene kilitlenmesi nedeniyle oluştuysa ağrıyan bölgeye sıcak kompres uygulayabilirsiniz. Ayrıca çeşitli çene egzersizleri ile oluşan ağrıyı hafifletebilirsiniz. Ağrınızı hafifletmek için çeşitli ağrı kesiciler ya da kas gevşeticiler kullanılabilir.
Sinirlere çok yaklaşmış dolgularda bu tarz baskı ağrılarının geçmesi için 4-6 haftalık bir sürece ihtiyaç olabilmektedir. Bu süreçte baskı ağrısı gittikçe azalıp geçmiyorsa muhtemelen kanal tedavisi gerekecektir.
Çene ağrısı özellikle eklem ve çene kaslarında kaynaklı görülür. Çene ağrısına neden olan sebepler arasında kişilerde görülen sinüzit, migren ağrıları, baş ağrıları, kemik dolgusu iltihabı ve kireçlenmesi neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra çene ağrısı; diş ve diş eti hastalıkları kaynaklı da olabilmektedir.
Sinüslerden kaslara, diş ve diş etlerinden kulaklara ve yapısal bozukluklara kadar pek çok faktör, çenede ağrı oluşumuna neden olabilir. Genellikle diş hekimliğinin branşına giren sorunlar olmakla birlikte çene ağrısında tedaviye başlamak için öncelikle ağrılara neden olan sorunların tespit edilmesi gerekir.
Eğer çenede ateş veya şişlik varsa, diş hekimi bir antibiyotik reçete edebilir. Küçük bir yiyecek parçası diş etlerinin altına yapışarak enfeksiyona neden olabilir. Bu durumda, diş hekimi derin bir temizlik önerebilir veya ardından gerekirse başka periodontal yani diş eti tedavisi uygulayabilir.
Eğer dolgu yapılan dişlerden birinde kontak gerçekleşmiyorsa, bu durumda dolgulardan biri sökülüp, o kontak sağlanacak şekilde yenilenebilir. Ayrıca eski dolgularda çatlak ve kırık varsa dolgu değişebilir.
Dolgu sonrası dişlerde hassasiyet görülebilir. Bu doğal bir ağrıdır.. Çürük dişte dolgu ne kadar derin ise hassasiyet süresi de o kadar fazladır. Dolgu yapıldıktan sonra dişinizin bir ay süre ağrıması normaldir.
Dişlere uygulanan dolgu tedavisi ile amaçlanan dişin ağızda kalması ve görevini yerine getirmeye devam etmesidir.Dolgunun yapılmış olması bir dişin tekrar çürümeyeceği anlamına gelmez. Gerekli ağız hijyeni sağlanmaz ise dişler tekrar çürüyebilir.
Dolgu sonrası diş hassasiyeti gelişebilir. Ancak uzun süreli bir hassasiyet görülmesi hatalı diş dolgusuna işaret etmektedir.
Gün içerisinde yoğun olarak tüketilen birtakım yiyecekler, dolgu arasındaki mesafenin açılmasına neden olur. Böylece fark etmeden bu yiyecekler dolgu bölgesindeki dişin çürümesine sebebiyet verir. Böyle durumlarda yaşanan iltihaplanma ile beraber çok ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalmak mümkün.
Dolgulu diş çürürse ne olur sorusunda cevap ise eğer dolgulu diş çürür ise diş çekilmesi meydana gelir bunun sonucunda da kanal tedavisi uygulanması gerekir.
Dolgu iyi yapılmazsa, karışım diş dokusuna tam olarak yapışmayabilir ve bu durum dolgunun düşmesine veya boşluk oluşmasına neden olabilir, bu da daha fazla çürümenin oluşmasına ve pulpa olarak uzun süreli diş ağrısına neden olabilir. Diş enfekte olur.
Dolgunun düzgün yapılamaması veya dolgunun düşmesi dişte ağrılara neden olabilir. Aynı zamanda ağrılar, dişte oluşan bir çatlak sebebiyle de oluşmuş olabilir. Ağrılar hafiflese veya tamamen kesilse de mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu sayede daha ciddi sorunlar erkenden tespit edilir veya önlenir.
Öncelikle bilinmesi gereken dolgunun kalıcı mı yoksa geçici mi olduğudur. Eğer kalıcı dolgu yapıldıysa, dolguda erimeyen kimyasal içerikli maddeler kullanıldığından yapılan işlemin maalesef geri dönüşü çok zor olmaktadır. Uygulamada, Hyalüronik asit bazlı dolgu kullanıldıysa zamanla bu madde eriyerek vücuttan atılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri