Dünyanın merkezinde ise kütle çekimi sıfırdır. Çünkü bu noktadan sonra bütün kütle yukarıda kalıyor ve her yönden yukarı doğru kütle çekimi oluşuyor.
2. Deniz seviyesinden dünyanın merkezine doğru ilerledikçe ağırlık azalır. Dünya'nın merkezinde ağırlık sıfırdır. 3. Kutuplardan ekvatora doğru gidildikçe ağırlık azalır.
Ağırlık bir cisme etki eden kütleçekim kuvvetidir. Evrende kütleçekim kuvvetinin sıfır olduğu bir nokta yoktur. Çünkü kütleçekim kuvveti iki cisim arasındaki mesafenin karesiyle ters orantılıdır. Mesafe arttıkça kütleçekim kuvveti hızlı bir şekilde azalır, ancak hiçbir zaman sıfır olmaz.
Evet, dünyanın yüzeyinden merkezine doğru indikçe yer çekimi azalacaktır. Yüzeyden uzaklaştıkça da yer çekimi azalır. Maksimum yer çekimi yüzeydedir.
Ağırlığın birimi newton'dur ve simgesi 'N' olarak gösterilir. Bir kiloluk bir cisim dünyada yaklaşık 9,8 Newtondur. Ölçü aracı dinamometredir. Kütleçekim kuvveti, çekim merkezinden uzaklaştıkça azalacağından Dünya'nın geoit şeklinden dolayı kutuplara gidildikçe artar, ekvatora gidildikçe azalır.
İlgili 27 soru bulundu
Dünyanın merkezinde ise kütle çekimi sıfırdır. Çünkü bu noktadan sonra bütün kütle yukarıda kalıyor ve her yönden yukarı doğru kütle çekimi oluşuyor.
Cismin kütlesi her yerde aynı çıkarken, ağırlığı Dünya yerine Mars'ta ölçülürse yer çekimi düşük olduğundan dolayı daha düşük olacaktır. Kütlenin klasik fizikteki tanımı ise cismin dış kuvvetin etkisi altında kaldığında ivmelenmeye karşı gösterdiği dirençtir.
Dünya'da bir cismi ele alırsak yükseğe çıkıldıkça ağırlık azalır, kutuplara gidildikçe ağırlık fazlalaşır, ekvatora gittikçe ağırlık azalır.
Yerkürenin merkezine doğru gidildikçe yoğunluk değerleri gibi sıcaklık ve basınç değerleri de artar. Ancak sıcaklığın ve basıncın birim mesafedeki artış değeri, yani gradyanları sabit değildir.
Ancak biz cisimlerin ağırlığının kendilerinden kaynaklanan bir özellik olduğunu sanırız. Oysa yer çekimi nedeniyle cisimleri kaldırmakta zorluk çekeriz. Örneğin boş uzayda ağırlık diye bir şey söz konusu değildir. Cisme uygulanan kütle çekimi kuvveti o cismin ağırlığını belirlemektedir.
Örneğin uzay boşluğunda yerçekimi yoktur, dolayısıyla ağırlığınız yoktur ve tartıya çıksanız 0 kg gelirsiniz. Ancak, uzayda ve her yerde kütleniz vardır.
Fizikte, uzaydaki ağırlığın dağılımının ağırlık merkezi, birbirlerine göre olan ağırlıkların toplamlarının sıfır olduğu noktadır.
Kütle çekiminin bir kütleye nasıl etki ettiğinin bir ölçüsüdür. Eğer Dünya'da 60 kilogramlık bir kütleye sahipseniz Ay yüzeyinde de 60 kilogramlık bir kütleye sahip olursunuz. Ancak Ay'daki çekim kuvveti Dünya'dakinin yaklaşık 6'da 1'i olduğu için Ay'daki ağırlığınız Dünya'dakine kıyasla 6'da 1'dir.
Yoğunluklar dış çekirdekte 9.900-12.200 kg / m3 ve iç çekirdekte 12.600-13.000 kg / m3 arasındadır. İç çekirdek 1936'da Inge Lehmann tarafından keşfedildi ve genellikle esas olarak demir ve bir miktar nikelden oluştuğuna inanılıyor. Bu katman, kesme dalgalarını (enine sismik dalgalar) iletebildiğinden, katı olmalıdır.
Ağır küre, magmanın altında yer alan, Dünya'nın en iç katmanıdır. Çekirdek ya da barisfer de denir. Yaklaşık 4000 km çapında olan bu katmanın sıcaklığı yaklaşık, 4500 derece dolayındadır. İç ve dış çekirdek olmak üzere iki bölümden oluşur.
Okyanusların ve denizlerin suyu tuzludur. Su katmanında canlı yaşamı yoktur. Dünya'mızın merkezinde yer kabuğu bulunur. Dünya'mızın en sıcak katmanı çekirdektir.
Dünyadan içeri girildikçe dünya merkezine olan uzaklık azalır ama cismin altında yer alan kütle de azalır. Bu nedenle yerçekimi azalacaktır. Bu, çekimin, çeken cismin kütlesiile doğru orantılı olmasından kaynaklanır.
Yer ısısı toprağın katı yüzeyinin altında depolanmış olan enerji şeklidir. Yaklaşık 1,2 m derinlikten itibaren tüm yıl boyunca don olmamaktadır. 10 m'lik derinlikten itibaren yıl boyunca 10°C'lik sıcaklık hakimdir ve bu sıcaklık daha derine indikçe her 100 m'de ortalama olarak 3 °C artmaktadır.
Yeryüzünden yükseldikçe yerçekimi azalır, çünkü daha yüksek bir irtifaya çıkıldıkça Dünya'nın merkezine olan uzaklık artar.
Ağırlık, bir nesneye etki eden yer çekimi kuvvetinin büyüklüğüdür; nesnenin kütlesine ve konumuna bağlı olarak değişir.
Gezegenimizin kütlesi ise sabit değildir. Dünya'nın kütlesinin yıllık değişimiyle ilgili olarak kesin bir kanı bulunmamaktadır. Net olarak bilinen şey, Dünya'nın her yıl, hem kütle kazanıp, hem kütle kaybettiği yönündedir.
Kütle değişmez, sabittir ama cismin ağırlığı her gezegende farklı olabilir. Ağırlık ile kütle birbirinden ayrı kavramlardır. Cismin ağırlığı hesaplanırken, kütle ile yerçekimi kuvveti çarpılır. O yüzden yerçekimi kuvveti her gezegende farklı olduğundan, cismin ağırlığı da her gezegende farklı olacaktır.
Ay ve diğer yapay uydular dünya etrafında öyle hızlı dönerler ki kütle çekim kuvvetiyle merkezkaç kuvvetleri eşitlenir uydular ve ay dengelenmiş kuvvetlerin etkisinde oldukları için düşme gerçekleşmez.
Ekvatordan kutuplara doğru; sıcaklık, buharlaşma, denizlerin tuzluluk oranı azalır. Ekvatordan kutuplara doğru bitki ve tarım üst sınırı alçalır.
İlk önce ağırlık biriminin tanımı 1793'te Antoine Lavoisier tarafından yapıldı ve 0.1 metre küp hacmindeki bir buzun erime derecesindeki ağırlığı olarak belirlendi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri