Anlamca birbiri ile ilgili kelimeleri bir arada kullanmaktır. Karşıtlık ilgisi, bunun dışındadır. "Müraat-ı nazir" adıyla da bilinen tenasüp, mânaca birbiriyle alâkalı kelimeleri bir arada kullanma sanatıdır. Tenasüp sanatında, anlamca ilgili sözcükler okuyucunun zihninde bir çağrışım, bir cisim oluştururlar.
Tenasüp Örnekleri
Bu dörtlükte, denizle ilgili olarak, yosun, çapa, taka, mavna, su gibi kavramlar birarada kullanılarak tenasüp yapılmıştır. Bu dizelerde gül, nergis, gelincik çiçek adlarıdır ve aralarında uyum vardır. Bu da tenasüp sanatına örnektir.
Anlamca birbiriyle uyumlu, tezat olmayan birden fazla kelimenin bir arada kullanılmasına tenasüp sanatı denmektedir. Tenasüp, müraat-ı nazir adıyla da bilinir. Örneğin gül, bülbül ve gül bahçesi birbiriyle orantılı ve uyumludur. Bu kelimelere birlikte yer verildiğinde tenasüp sanatı meydana gelmiş olur.
Tenasüp TDK sözlük anlamı şu şekildedir: isim,eskimiş Birbirine uyma, yakışma, aralarında uygunluk bulunma, oran, orantı
Sözlükte “uyum, orantı, yakışma” anlamına gelen tenâsüb kelimesi, edebiyat terimi olarak aralarında karşıtlık dışında bir ilgi bulunan iki veya daha çok kelimenin anlam güzelliğini ve bütünlüğünü sağlamak amacıyla aynı sözde bir araya getirilmesini ifade eder.
İlgili 39 soru bulundu
Ruhların bedenler arası dolaşımı Kur'an'da sıkça geçen hatırlama ve pişmanlık kavramlarıyla da çelişir.
Reenkarnasyon (tenasüh) inancının merkezinde ruhun beden değiştirmesi düşüncesi yer alır. Buna göre ruh, insanın ölümünden sonra sürekli olarak beden değiştirmek suretiyle varlığını devam ettirir.
Anlamı: "Tenasül" kelimesi, canlı organizmaların cinsel üreme veya üreme sürecini ifade eder. Bu kelime, canlıların nesillerini sürdürmek için cinsel olarak üreme eylemini tanımlar. Tenasül, türlerin çoğalması ve yeni bireylerin oluşturulması için temel bir biyolojik süreçtir.
Nesil, evlat anlamına gelirken, tenasül kelimesinin sözlük anlamı ise üremektir.
Arapça nsb kökünden gelen tanāsub تناسب “ilişkili veya orantılı olma, oranlılık, uyum” sözcüğünden alıntıdır.
Tariz veya Dokundurma, sözün ya da kavramın gerçek ve mecazlı anlamı dışında büsbütün tersini kastetmektir. Tarizde mecaz-ı mürsel ve kinayedeki ilgiler yoktur.
Edebiyatta tezat, birbirinin zıddı olan duygu, düşünce ve durumları; aralarında bir ilgi kurarak aynı cümlede, mısrada veya beyitte dile getirme sanatıdır. Hem nazımda hem de nesir de görülebilir. Ayrıca tıbak, mutâbakat, tatbîk ve tekâfu isimleriyle de bilinir.
İHAM-I TENASÜB
En az iki anlamı olan bir sözcüğün bir dize veya beyit içinde, kasdolunmayan (söylenmemiş, uzak) anlamıyla öteki bazı sözcükler arasında anlam ilgisi kurulmasıyla oluşan sanattır.
İstifham, okuyucunun dikkatini çekmek, duygu ve düşünceleri daha etkili kılmak için bu duygu ve düşüncelerin soru biçiminde verilmesidir.
Hüsn-i ta'lil, nedeni bilinen bir olay, olgu ya da durumun gerçek nedenini bir yana bırakıp; onu hoşa gidecek hayalî bir nedenle açıklama ve anlamlandırma sanatıdır. Her olayı veya olguyu güzel bir sebebe bağlama sanatı da denilebilir.
Teşhis bir edebi sanat türüdür. İnsan dışındaki varlıkları insan özelliğiyle donatma, kişileştirme sanatıdır. Edebiyat dışında hitabet sanatında (retorik), görsel sanatlarda, dini metinlerde vs. de kullanılır.
çelişkili durum, aykırı olma ya da uyumsuz olma durumu anlamına gelen bir kelime olarak kullanılmaktadır. *içinde bulunduğumuz tenakuz bizi kurtarmaz. *bütün bu tenakuz devam ederken bir şey yapamayız.
Mesanenin tabanında yerleşen yuvarlak kestane büyüklüğünde bir organdır.
TENÂKUS. (ﺗﻨﺎﻗﺺ) i. (Ar. naḳṣ “noksan olmak”tan tenāḳuṣ) Azalma, eksilme: Târih cemâziyelevvelin yedisine tesâdüf etmekle kamerin tenâkusa başlamış olan cirm-i mer'îsi… (Nâmık Kemal). Kadında iffet hissinin tenâkusuna ve binnetîce aşkın tereddîsine bir sebep diye öne sürdüler (Ahmet Hâşim).
Anlamı: "Tenezzül" kelimesi, bir şeyi veya birini aşağı görmek veya kendini daha üstün görmek anlamına gelir. Bu kelime, kibirlilik veya aşağılama içeren davranışları ifade etmek için kullanılır.
Hinduizm'de ruh göçü
Ruh göçü Hinduizm'in temel inanışlarından biridir. Hint'in diğer geleneksel dini sayılan Jainizm'de de mevcuttur. Bu dinlerdeki ruh göçü kavramı Türkçede tenasüh olarak bilinir.
İslam'da da Hristiyanlıkta olduğu gibi, ruhun ana rahminde bedenin oluşmasıyla birlikte var olduğu kabul edilir.
Karma-tenasüh, ferdin bu hayatındaki yapıp etmelerine bağlı olarak, ölümden sonra yine bu dünyada yeniden bedenleşmesi anlamına gelir. Bu yeniden bedenlenmelerin insan formunda meydana gelmesi mümkün olduğu gibi, bitki, hayvan veya geçici bir süre de olsa cansız varlık formunda gerçekleşmesi söz konusudur.
Tenasüh inancı, özellikle kelamcılar ve İslam filozofları tarafından reddedilmiştir. Çünkü bu inanç sistemi, ahireti ve berzah alemini reddetmek anlamına gelir. İslam alimlerine göre, öldükten sonra ruh, berzah alemine çekilir ve kıyamet gününe kadar orada bekletilir.
Dr. Özer ŞENÖDEYİCİ - YouTube. Eski şairlerimiz, sözcüklerin çok anlamlılığından istifade etmeyi bir meziyet kabul etmişlerdir. Bu anlamda kullandıkları iham-ı tenasüp, bir sözcüğün kastedilmeyen anlamının beyitteki başka bir sözcükle tenasüp (uyumluluk) oluşturmasıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri