Fenomenoloji sadece bir tanımlama da değildir, aynı zamanda araştırmacının yaşanmış deneyimlerinin anlamını yorumladığı bir yorumlama süreci olarak da görülmektedir. Kısacası araştırmacı, farklı anlamlar arasında aracılık ederek fenomeni ortaya koymaya çalışmaktadır (Van Manen, 1990).
Fenomenoloji, genel felsefe akımlarında olduğu gibi özne-nesne ilişkisini konu edinir. Nesneyi, en genel anlamda öznenin dış dünya ile kurduğu ilişkilerinde algıladığı, deneyimlediği "şey"ler olarak görmesiyle pozitivizm ve ampirizm ile aynı noktada dursa da, temelde fenomonoloji bu iki felsefe akımına karşı çıkar.
Fenomenoloji, insanların belirli bir fenomen veya kavramla ilgili anlayışlarını, duygularını, bakış açıları ve algılarını ifade etmelerini sağlayan ve bu fenomeni nasıl deneyimlediklerini tanımlamak için kullanılan nitel bir araştırma yöntemidir (Rose, Beeby & Parker, 1995, s. 1124).
Örnekler vermek gerekirse; fenomenolojiye göre vida, jant ya da anahtar gibi şeyler aslında mevcut değildir. Bunların hepsi farklı şekiller verilen ve farklı işlevlere haiz olan metallerdir. Afrika'da bir kabilede yaşayan bir insan ile şehirde yaşayan bir insan için anahtar aynı anlam ve değere sahip olamaz.
Fenomenolojik yaklaşıma göre, bir durumu oluşturan çeşitli olasılıklar, o anda o durumun oluşmasında rol oynayan kişi tarafından tecrübe edildikleri öznellik ile çalışılmalıdır. Tek bir nesnel ya da mutlak doğruya ulaşmak mümkün değildir; sadece gerçekliğin öznel yorumlarına ulaşılabilir (Mackewn, 2004, sy. 58 - 59).
İlgili 35 soru bulundu
Fenomenoloji, Yunaca görünümler anlamına gelen fenomen kelimesinde türemiş olan fenomenoloji, kendi deneyimlerimizi, nesnelerin ve olayların bize nasıl göründüklerinin incelenmesidir. Bilgi, güzellik, doğru ve yanlış, tinsel ve maddi olan her şey deneyimsel olarak anlaşılır.
Husserl'e göre, fenomenoloji, bir şeyin, örneğin, bir canlının herhangi bir durumunu değil, bütününü; algıları algı olarak, yargıları yargı olarak, duyguları duygu olarak ele alır. Bu, tıpkı, matematiğin sayılardan, geometrinin şekillerden söz etmesine benzer.
Fenomenoloji deseni bir başka tanımlamaya göre; birkaç kişinin bir fenomen veya belli bir kavramla ilgili yaşanmış deneyimlerinin ortak anlamını ortaya çıkaran bir desendir. Bu desende amaç, belli bir olguyu (fenomeni) derinlemesine yaşayan kişilerin deneyimlerinin özünü anlamaktır (Creswell, 2018, s. 77).
Felsefî anlamı
Felsefede farklı filozoflar tarafından farklı anlamlarda kullanılmış olsa da genel olarak; somut, algılanabilir ve denenebilir olay ve nesne kavramları altına alınabilir. Örneğin Platon için fenomen mükemmel ve ebedi olan formların (İdea) geçici, bozuk kopyaları, gerçekte "hakikat" olmayandır.
Fenome- noloji, ilk kez Alfred Schutz tarafından sosyolojik bir yaklaşım haline getirilmiştir (Rasid vd. 2021). Fenomenolojik sosyoloji, bireylerin öznel dünya- larını tamamen anlamlandırmaya çalışan feno- menoloji yaklaşımını, sosyolojik olarak yorum- layarak, derinlemesine anlamlandırmaya çalışan bir yaklaşımdır.
Fenomenoloji fiziksel dünyanın mutlak ve değişmez bir gerçeklikle tanımlanamayacağını savunur. Fenomenoloji "öz"e odaklanır. Dış dünyanın ve olguların özünü görebilmek için Fenomenolojik yöntem bize yardım eder. Fenomenolojiye göre bilincimizi ve deneyimlerimizi askıya alırsak bilincin özünü ve gerçekliği görebiliriz.
"alman filozof edmund husserl, nesnelerin dış dünyada bizden bağımsız olarak var olduklarını ve bizim bu nesnelere ilişkin bilgimizin genelde güvenilir olduğu yolundaki sağduyu ürünü inancını reddederek fenemolojinin temelini atmıştır. husserl'in ilgilendiği temel soru şudur: neden kesin olarak emin olabiliriz?
Fenomenolojiyi felsefeden sosyolojiye taşıyan sosyolog, Alfred Schutz olmuştur. Fenomenolojik sosyolojinin asıl amacı bir toplumsal gerçekliği paylaşan insanların o toplumsal gerçekliği nasıl gördüklerinin ya da anlamlandırdıklarının tasvir edilmesidir.
Fenomen kendini ve dış dünyayı kendine özgü bir biçimde algılayan kişinin öznel yaşantısına verilen isimdir. Fenomenolojik yaklaşım, bireyin davranışlarını anlayabilmek için onun kendine özgü algılayışını ve yaşantısını bilmemiz gerektiğini savunur (Cüceloğlu, 1993,32).
Fenomenolojiyi bir felsefe yapma yöntemi kabul eden ve “özlerin genel doktrini” olarak tanımlayan E. Husserl, öncelikle kendisinin biyolojizm ve psikolojizm dediği her tür indirgemeceliği reddettiğini ifade etmektedir.
Fenomenolojik indirgeme ise fenomenler alanına varmak için yapılan bir 'işlemi' ifade etmek için kullanılır. Hus- serl, ideleştirme için bilinç dışındaki gerçek bir nesneden değil, fenomenolojik bir nesneden yola çıkmak gerektiğini belirtir.
1.Yunan felsefesinde, özellikle Platon'un (yaklaşık olarak M.Ö 427-347) felsefesinde, yalnızca akıl yürütme yoluyla bilinebilen deney-üstü gerçeklerin aksine, fenomenler, deneyim dünyasını oluşturan duyumsanabilir şeylerdir.
Büyüleyici olan harika şeylere veya insanlara fenomen denir. Son zamanlarda halk arasında oldukça yaygın hale gelen bu ifadenin kullanımına bir örnek “İnternet fenomeni”dir. Bu ifade, internetteki herkesin bu fenomeni takip ettiğini, beğenildiğini ve ünlendiğini açıklamaktadır. Fenomen Ne Demek?
Zaman içinde doğal olarak kitleler tarafından tercih edilen ve çok büyük kitlelerce vazgeçilmez olan şeye fenomen denir. Fenomen olan şeyin ratingi (popüleritesi) doğal olarak ve sürekli yüksektir. Buna da halk arasında “Meşhur” diyoruz.
Fenomenoloji kişilerin geçmiş deneyimlerini araştıran bir nitel araştırma desenidir. Temellerini E. Husserl'dan almıştır. Hermeneutik ve transcendental olmak üzere iki modeli vardır.
Olgubilim olarak da adlandırılan fenomenoloji olayların varlığını inceleme ve tanımlama yöntemidir. Bir başka deyişle fenomenoloji “gerçek midir?” sorusuna yanıt arar.
Fenomenoloji, insan deneyiminin nasıl işlediğini anlamak ve bu deneyimleri açıklamak üzerine odaklanan bir disiplindir. Özellikle psikoloji, felsefe ve sosyoloji alanlarındaki çalışmalarda sıkça kullanılan bir metodoloji olup, insan bilincini anlamak ve açıklamak için önemli bir araç olarak karşımıza çıkar.
Bu bağlamda, kendi kendisini konu edi nen, kendi üzerine dönen bilince refleksif ya da düşünüm-sel bilinç adı verilir. Fenomenolojik refleksiyon ise yaşanmışlığın kendisinin betimleyici bir yolla yeniden ele alınışıdır.
fenomenoloji, insan öznesini merkezileştirir. özne, anlamın kökeni ve kaynağıdır. her şeyi insan bilinci alanına sevk etmek suretiyle aşkın bir özne tasarlayan, zihin ile dışsal gerçekliği zihinde bir araya getiren fenomenoloji eagleton'a göre 'metodolojik bir idealizm'dir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri