Talip olmayana, o işten anlamayana bir şeyler anlatarak tepkiye sebep olmamalı. Hadis-i şerifte, (Ehli olmayana ilim öğretmek, domuza inciden gerdanlık, kolye takmaya benzer) buyuruluyor. Bilmeyene, istemeyene, tepki verecek olana, dinden bahsetmek böyledir, fitneye de sebep olur.
İmtihan, iyi veya kötü şeylerle deneme; mânevî çöküntü; dinî, içtimaî ve siyasî kargaşa anlamlarında kullanılan geniş kapsamlı bir terim. Allah'ın insanları denemek için verdiği maddî ve mânevî sıkıntı, dert, külfet.
Fitne (ya da fitnah, pl. Fitan; Arapça: فتنة, فتن: "günaha, yargılama; ayaklanma, sivil çekişme, çatışma" geniş bir yargılama, ızdırap veya sıkıntı çağrışımları olan Arapça bir kelimedir. Önemli tarihsel sonuçları olan bir kelime, modern Arapça'da da yaygın olarak kullanılmaktadır.
“Fitne, Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları devlete karşı isyana kışkırtmak demektir.
Fitnenin tarifi “Fitne” kelimesi, lügatte attın ve gümüşün iyisini kötüsünden ayırt etmek için ateşe atıp eritmek mânâsına gelen “Fe-te-ne” fiilinden türemiş bir isimdir. Kelime zamanla daha geniş mânâlar kazanarak, iptila, tecrübe, imtihan, insanın ateşe atılıp azap edilmesi gibi mânâlarda kullanılmıştır.
İlgili 39 soru bulundu
Bozguncu, bela, şirk, anarşi gibi farklı anlamalarda da kullanılır. Müslümanlar arasında bölünmelere sebep olan, insanları sıkıntılara sokan, günaha yönlendiren, insanları isyan yapmaları adına kışkırtan kişiler de fitneci olarak isimlendirilmektedir.
Fitne, İslam dininde de sınav ve imtihan anlamına gelir. Bozguncu, şirk, bela, anarşi gibi farklı anlamalarda da sıkça kullanılır. Müslümanlar arasında bazı bölünmelere yol açan ve insanları sıkıntılara sokan, insanları isyan etmeleri için kışkırtan ve günaha yönlendiren, kişiler de fitneci olarak adlandırılır.
Talip olmayana, o işten anlamayana bir şeyler anlatarak tepkiye sebep olmamalı. Hadis-i şerifte, (Ehli olmayana ilim öğretmek, domuza inciden gerdanlık, kolye takmaya benzer) buyuruluyor. Bilmeyene, istemeyene, tepki verecek olana, dinden bahsetmek böyledir, fitneye de sebep olur.
Ortalığı karıştıran, fitne çıkaran, ara bozucu kimse, karıştırıcı, fesatçı, müfsit: Ne var ki fitneci Susen, bu beklenmedik gelişmeden hiç memnun değildir (Beşir Ayvazoğlu).
İslâm alimleri, Hz. Osman'ın öldürülmesiyle (35/656) kontrolden çıkan buhranları “ilk fitne” ya da “büyük fitne” olarak adlandırırlar. Cemel Vakası ve Sıffîn Savaşı ile devam eden acı olaylar, Kerbelâ'da ağır bir hüzne dönüşmüştür.
Kaynaklarda “Fitne Dönemi” olarak isimlendirilen bu dönem Emir Muhammed'in iktidara gelmesinden (238/852) III. Abdurrahman'a kadar (300/912) yaklaşık 60 sene sürmüştür. İlk önce Tuleytula'da başlayan ayaklanmalar, başkent Kurtuba dışında tüm bölgelere yayılarak devletin siyasi otoritesini sarsacak seviyeye ulaşmıştır.
Fesad, başta insanın kendisi olmak üzere her alanda meydana gelen bozulma, çözülme, ölçü ve dengeden sapma, faydalı olma özel- liğini kaybetme, fıtrattan uzaklaşma gibi olumsuz anlamların tamamını kapsamaktadır. Kur'an'a göre yeryüzüne yayılan fesadın temel sebebi, küfür ve şirkin topluma yayılma- sıdır.
Büyük fitne (el-fitnetu'l-kübrâ) İslam literatüründe peygamber sonrasında Müslüman toplumunda patlak veren iç savaş için kullanılan bir kavramdır.
İlk Fitne (656 - 661), Halife Osman'ın evinde öldürülmesi ile başlayan ve Muaviye'nin İslam Devleti'nin başına geçmesi ile sonuçlanan iç savaş dönemine İslam tarihinde verilen isim.
Conversation. Cenab-ı Allah buyuruyor ki: “Fitne çıkartmak, adam öldürmekten daha kötüdür.” Nitekim dinimize göre fitne haramdır. Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed inananlara şöyle seslenmektedir: “Fitne uykudadır.
Fitne kelimesi küfür, azgınlık, sapıklık, günah, rüsvalık, ayrılık, birisini azdırmak, delilik, iç ihtilaf ve kargaşa, kavga, kalbin bir şeyi fazlaca beğenip, ona meyletmesi, hoşuna gitmesi, bela, azap, musîbet...
Kamil, Leyla gibi kişi adlarının 'aptal, ahmak, saf' bilgilerini karşılamakta kullanıldığı görülecektir.
Zeytun'un bulunduğu bölge, suyu bol şiddetli akışa sahip pek çok dereler ile kesildiği için çok girintili ve çıkıntılı bir hâldedir. Dağların her tarafında bol miktarda zeytin ağacı bulunduğundan buraya “Zeytun” denilmiştir (Ahmet Cevdet Paşa, 1991, 120-121).
(Ebu Hureyre'den nakledildiğine göre) Resulullah (asm.): “Yakında büyük fitneler olacak, o fitnelerde (yerinde) oturanlar ayaktakilerden, ayaktakiler yürüyenlerden, yürüyenler koşanlardan, daha hayırlı olacaklar. Kim o fitne içinde bulunmuş olursa, ondan uzak dursun.
Vesile olmak hem aracılık etmek hem de neden olmak manasına gelir. Vesile bulmak ise fırsat yaratmak ve neden aramak demektir.
Fitne fesat çıkarmak TDK sözlük anlamı şu şekildedir: ara bozucu söz söylemek. ara bozucu davranışta bulunmak.
Kadınlara kapılmaktan korunun. Çünkü İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.” Dünya zevkleri ve nimetleri geçici olmasına rağmen, tatlı ve etkileyicidir. İnsanı bu yalancı câzibeleriyle, Allah saygısı ve korkusundan uzaklaştırıp yanıltabilirler.
Cemel Muharebesi, Cemel Vakası, Basra Savaşı ya da Deve Olayı 8 Aralık 656 tarihinde, Halife Ali bin Ebu Talib ile İslam Peygamberi Muhammed'in dul eşi Aişe'nin taraftarları arasında, Basra'da gerçekleşen muharebe. Müslümanlar arasındaki ilk iç savaştır.
Fârâbî bir eserinde kevni “birleşme veya birleşimi andıran bir oluşum”, fesadı ise “bozulma ve çözülme” diye tarif ederken (Mesâʾilü müteferriḳa, s. 86) bir başka eserinde maddenin yeni form kazanmasına kevn, mevcut formun bozulmasına da fesad denildiğini belirtir (ed-Deʿâva'l-ḳalbiyye, s. 9).
Bir ibadetin veya hukukî işlemin, vasıf ve şartlarındaki eksiklik ve bozukluk sebebiyle hükümsüz olması anlamında fıkıh terimi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri