Su Kasidesi toplamda 32 beyitten meydana gelmektedir. Kasidede bulunan kelimeler aruz ölçüsüne uygun olan seslerden oluşturulmuştur. Su Kasidesinde Hz. Muhammed su olarak düşünülür.
Aruzun "fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün" kalıbıyla yazılmıştır. Redifi "Su" olduğu için bu şekilde adlandırılır. Fuzûlî bu kasidesini İslam peygamberi Muhammed'i övmek amacıyla yazmıştır.
Su Kasîdesi, Dîvân şiirinin sehl-i mümtenî denilen eşsiz bir misâlidir. Büyük Dîvân şâiri Fuzûlî, her kültürde mühim bir yeri olan su kavramından yola çıkarak Peygamber Efendimize olan sevgisini samimi, doğal ve “su gibi akıcı” bir üslûpla anlatmıştır.
Türk edebiyatında en çok baskı yapan eserlerin başın- da gelen Safahat, Akif'in şiirlerinin bir araya getirildiği eser olarak çok tanındı.
Kaside, nesib bölümünde işlenen konuya, redifine veya kafiyesine göre isim alır. Beyit sayısında bir sınırlama yoktur. Ortalama bir kaside 30-45 beyit arasındadır. Aruzun hemen her kalıbıyla yazılır.
İlgili 35 soru bulundu
Safahat. "Safahat". Mehmet Âkif Ersoy'un şiirlerini topladığı yedi kitaplık şiir külliyatının adıdır, içinde 11.240 mısra tutan 108 şiir bulunmaktadır.
Son Peygamber'e dair övgüyü içerdiği için aynı zamanda bir na't-ı şerif olan kaside nazım türündeki bu eser, günümüzde de hâlâ ilgili bölümlerde ders olarak okutulan, üzerine şerhler yazılan başyapıt niteliğinde bir manzumedir.
Nazım birimi beyittir. Beyit sayısı en az 15-30-33 ile en çok 99 arasında değişir. Kasidenin ilk beyitine "matla beyit", son beyitine "makta beyit" denir.
Bu itibarla ilk kasidesini Akkoyunlu Elvend Bey'e sunmuştur. 1508 yılında Bağdat, Şah İsmail'in eline geçtiği sırada Fuzûlî, edebiyat alanında oldukça tanınmış, genç ve gözde bir şairdi.
Edebiyatımızın en çok okunan şiirlerinden biri olan Su Kasidesi ile Fuzuli, oldukça samimi, akıcı ve gösterişten uzak ifadelerle naat türünün en güzel örneklerinden birini verdi. NAAT NEDİR?
fuzulinin turk edebiyatindaki en unlu kasidelerinden biri.. bilhassa, xvi.yy. azerî türkçesi'nin söyleyiş biçimlerini içermesi ve kasidenin genelinde türkçe kelimelerin ağırlıkta olması hasebiyle pek mühimdir..
Fuzûlî'nin Su Kasidesi klasik edebiyat geleneği içinde yazılan en güzel naat örneklerinden biriyken Hadikatü's-Süedâ adlı eseri ise maktel türünün en güzel örneği kabul edilmektedir. Kendi türlerinin en güzel örnekleri olan iki eser arasında ifade ve anlam bakımından büyük benzerlikler olduğu düşünülmektedir.
Akif Paşa'nın Adem Kasidesi 69 beyitlik bir şiirdir. Adem kelimesi kasidenin redifini oluşturur. Kasideye Adem kasidesi denmesi bundandır. 1840-1842 yılları arasında yazıldığı sanılmaktadır.
Kasidelerde, son beyitte şairin mahlasının bulunduğu beyit taç beyit olarak isimlendirilmektedir. Eğer beyit, kafiyeli iki mısradan oluşuyorsa şairin adı ya da mahlasının bulunduğu beyit tac tâc beyit olarak isimlendirilir.
Gazelin beyit sayısı 5-15 arasında değişir. Daha fazla beyitten oluşan gazellere mutavvel gazel denilir.
İlk beytine “matla beyit” son beytine “makta beyit” denir. İlk beyitten sonraki beyte “hüsn-i matla”, son beyitten beyte “hüsn-ü makta” denir. Gazeldeki en güzel beyte “beyt'ül gazel” denir.
Yukarıdaki veriler kısaca toparlandığında ortaya şu bilgiler çıkacaktır: Klasik Türk edebiyatındaki kasidelerin beyit sayısı en az 2, en fazla ise 268 beyittir. XVIII. yüzyılda tespit edilen 268 beyitlik kaside Klasik Türk edebiyatında belgelenen en uzun kasidedir.
Nazım şekilleri; Gazel, Rubai, Kaside, Tuyuğ, Mesnevi, Murabba, Kıt'a, Şarkı, Müstezat, Terkib-i Bent, Terci-i Bent, Musammat olmak üzere 12 (on iki) türe ayrılır.
Kasidenin başında konusundan hareketle şiirin adını belirlemeye yarayan ve nesîb de denilen giriş bölümü. Arap, Fars ve Türk şiirinde en çok kullanılan eski ve uzun bir form.
Bu nedenle de onun manzum hikâyeleri teknik olarak hikâye özelliği taşıdığı için realizmle ilişkilendirilmiştir.Safahat'ı oluşturan kitaplar incelendiğinde, bunlar içerisinde özellikle birinci kitabın realizmin özelliklerini daha çok taşıdığı görülür.
Safahat'ın tamamı aruz vezni ile yazılmıştır.
Safahati meydana getiren eserler o zamana kadar ayrı ayrı basılmakta iken yeni harflerle (Latin alfabesi) basılmaya başladığı 1943 yılından toplu olarak tek bir büyük ciltte basılmıştır. Eserin Tevfik Fikret'ten izler taşıdığı görülmekle birlikte bağımsız bir edebi kişiliğin ürünü olduğu kabul edilmektedir.
Kasîdenin ilk beyti kafiyeli, sonraki beyitlerin ilk mısraları serbest ikinci mısraları ise ilk beyitle kafiyelidir. Beyit sayısı 15-99 arasında değişir. Daha uzun olan kasîdeler de yazılmıştır.
Kasidede ilk beyte matla', son beyte makta' denir. Kasidenin içinde her iki mısraı kafiyeli başka beyit veya beyitler varsa tecdîd-i matla', birkaç matla' beyti taşıyan kaside de zü'l-metâli' (zâtü'l-metâli') adını alır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri