Manevî makamı esas alındığında daha çok kutup ya da kutbu'l-aktâb denildiği halde, özellikle kendisinden yardım istenilmesi durumunda "yardım eden" anlamında gavs ya da gavsu'l-âzam (en büyük gavs) olarak anılır. Ancak gavs ve kutub kelimeleri mücerret olarak kullanıldığında gavsu'l-âzam ve kutbu'l-aktâb anlaşılır.
Dolayısıyla Peygamberimiz Resulullah (s.a.v)'in vefatından üç yüz yıl sonra İslam literatürene sokulmuş olan bir kavramdır. Ricalul Gaybın altında en temel noktada zirvede kutup vardır. Onun altında evtad, onun altında gavs vardır. Çeşitli alt kategorilere ulaşırlar.
Gavs, en büyük alimlere verilen simlerden biridir. Geçici ve Kevni Kutub olmak üzere ikiye ayrılır. Geçici kutublar, fikirleriyle ve kaleme aldığı eserlerle yol gösterir. Kevni kutub ise tarikat ehli demektir ve öldükten sonra bile kitaplarıyla, yaptıklarıyla örnek olmaya devam eder.
Tasavvuf kitaplarında sıkça kullanılan Aktab-ı Erbaa (Dört Kutub) deyimi genellikle Abdülkadir Geylani, Ahmet Rufai, Ahmet Bedevi ve İbrahim Desuki'yi dile getirir. Bazen Ebu'l-Hasan eş-Şazeli (İbrahim Desuki yerine) dördüncü kutub olarak anılır.
"Kutup", tasavvufta “velîler zümresinin başkanı, dünyanın ve âlemin mânevî yöneticisi olduğuna inanılan velî” mânasında kullanılmıştır.
İlgili 19 soru bulundu
Dünyanın kutup bölgeleri, Dünya'nın ayrıca soğuk bölgeleri olarak bilinen, (Kuzey ve Güney Kutupları) coğrafi kutupları çevreleyen buzul arazili toprak bölgeleridir. Bu bölgeler Arktik Okyanusu çevresi ve Güneyde bulunan Antarktika kıtasıdır.
İrşâd makamı birden çok gavs tarafından temsil edilebilir, dolayısıyla aynı anda birçok gavs bulunabilir. Fakat vücud makamı ancak tek gavs tarafından işgal edilebilir; bu nedenle her yüzyılda ancak bir vücud gavsi vardır.
Kendisinden mânevî yardım istendiğinde kutba verilen unvan. Velîler zümresinin başkanı ve insân-ı kâmil anlamında bir tasavvuf terimi.
Bu durumda birinci anlamdaki kutbu öbürlerinden ayırmak için ona kutbü'l-aktâb denilir. Fakat tasavvufta mutlak olarak kutub denildiği zaman en büyük velî, insân-ı kâmil ve hakîkat-i Muhammediyye anlaşılır.
Bunlar sırasıyla Aziz Mahmud Hüdai, Hz. Yuşa, Telli Baba ve Yahya Efendi...
Babasının vefatından sonra cemaat lideri olan abisi Muhammed Raşid Erol'un 22 Ekim 1993 tarihinde vefatı ile cemaat lideri oldu. Kamuoyunda Gavs-ı Sani Şeyh Abdülbaki Elhüseyni olarak bilinen Abdulbaki Erol'un yedi çocuğu bulunmaktadır.
Kişi, bast halindeyken gavsa sığınır ve ondan yardım ister. Gavs, en büyük alimlere verilen simlerden biridir. Geçici ve Kevni Kutub olmak üzere ikiye ayrılır. Geçici kutublar, fikirleriyle ve kaleme aldığı eserlerle yol gösterir.
İşte Seyyid Sıbğatullah Arvasi (k.s) çok acayip irşat edici ve takva sahibi bir Gavs'dı. Nereli derseniz kendisi Bitlis'e bağlı Hizan köyünde Gavs olmuş, ama kendisinden sonra bir bakıyorsun Gavs'lığının bereketi yerinde saymamış, ipi Seydayi Tahi (k.s) göğüsleyecektir.
Gavs kelime anlamı olarak; kendisine belli başlı konularda danışılan evliya ve alim mertebesi almış kişiye verilen isimdir. Tasavvuf ve divan edebiyatında gavs kelimesinin anlaşılabilmesi adına Kabz ve Bast terimlerinin de bilinmesi gerekmektedir. Bast; ruhen rahatlama ve ferahlığa erme anlamına gelir.
Kutub'a, kendisine sığınanlara yardım eden anlamında Gavs ya da "Gavsu'l-Azam" da denir.
Kàdiriyye tarikatının kurucusudur. Asıl adı Muhyiddîn Ebû Muhammed Abdülkàdir bin Ebî Sâlih Mûsâ Zengîdost el-Geylânî'dir ve 1077 tarihinde Hazar Denizinin güney batısındaki Gîlân eyalet merkezine bağlı Neyf köyünde dünyaya geldi ve 1166 tarihinde Bağdat'ta vefat etti.
Kutub, Kutb, veya Kotb (Arapça: قطب), 'eksen', 'mihver' ya da 'kutup' demektir. Kutub göksel hareketlere atfen ve astronomik bir terim veya ruhani bir imge olarak kullanılabilir. Ayrıca "Acâ'ibü'l-mahlûkat ve Ğarâ'ibü'l-mevcûdât" adlı yazmalarda da Kutblar için farklı tılsımlar tarif edilmiştir.
tasavvufta, yalnızca 'kutup' denildiği zaman en büyük velî anlaşılır. fakat kutbun yönetimi altındaki çeşitli velî gruplarının her birinin başkanına da kutup denilmektedir. bunun için en büyük velî olan kutbu diğerlerinden ayırmak amacıyla ona, kutupların kutbu anlamında kutbü'l-aktâb denilir.
Kutba, kendisine sığınanlara yardım eden manasında; gavs ya da gavsu'l-a'zam da denir. Kutub, varlığın yaratılış nedeni olan Hakikat-ı Muhammediyenin kendisinde tecelli ettiği büyük zattır. Bu, mutlak bir tabir olduğu için, her meslek ve meşreb sahibi kendi meslek ve meşrebinin ileri gelenlerini bu makama yakıştırır.
“Gavs-ı Sânî Şeyh Seyyid Abdülbâkî Elhüseynî hazretleri tedavi gördüğü Emsey Hastanesi'nde bugün saat 14.10 itibarıyla ahirete irtihal etmiştir. Allah Teala rahmet eylesin. Bütün yakınlarına ve sevenlerine taziyelerimizi sunuyoruz.
Gavs'ımızın 5 Oğlu ve 2 Kızı Vardır...
Nakşibendî tarîkatının tüm güzelliklerini insanlığa duyurmuştur. ŞEYH SEYYİD ABDULBAKİ ELHÜSEYNİ NEDEN VEFAT ETTİ? Genç yaşlarında verem hastalığıyla da mücadele eden Menzil cemaatinin lideri Gavs-ı Sânî Hazretleri, böbrek yetmezliği nedeniyle 12 Temmuz 2023'te vefat etmiştir.
Örneğin, bir insan Gavs-ı Azamı bir şefaatçi gibi yardıma çağırması, Allah'ın onun hürmetine “bir sıkıntısını” gidermesini istemesinde bir sakınca yoktur. Fakat Allah'ı devreye sokmadan Gavs'ın bizzat kendi başına -haşa Allah'a ihtiyaç duymaksızın- bir iş yapabileceğine inanmak şirktir.
Merkezi Adıyaman'da bulunan Menzil tarikatının (Nakşibendi tarikatı) "şeyh"idir. Abdulbaki Erol, 2 Mayıs 1949 tarihinde Adıyaman'da Kâhta ilçesinin Menzil Köyünde doğdu. Babası Seyyid Abdulhakim el-Hüseyni'dir.
Menzil Şeyhi Gavsı Sani Sultan Seyyid Abdulbaki El-Hüseyni 02.05.1949 yılında dünyaya gelen Seyyid Abdulbaki, ağabeyi Muhammed Raşit Elhüseyni'nin 1993 yılında Hak'ka yürümesinden sonra Menzil'de irşad görevini devralmıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri