Gece yarısı kalkıp içilen tadı bozulan bu sıvıdır ve insan sağlığı için çok tehlikelidir. Başucunuza koyduğunuz suyunuzu ağzı açık şekilde bırakmak bu yüzden çok zararlıdır. Kimyasal maddelerin ve tozların vücuda girmesinin engellenmesi için gece suyunun cam ve ağzı kapalı şişelerde saklanması önerilir.
Bu yüzden sabah uyandığınızda yatağınızın yanındaki sudan bir yudum aldığınızda, tadı asitli geliyor. Tabii, suyun tadındaki bu değişimin vücutta yarattığı herhangi bir kötü sonuç tespit edilmedi. Ama yine de geceden kalma suyu içmek yerine mutfaktan tazesini almak her zaman daha mantıklı bir hareket olabilir.
Su, açıkta bırakıldığı takdirde karbondioksiti içine emiyor. Suyla karbondioksit birleştiğinde ise bu durum karbonik asit oluşumuna neden oluyor. Kısacası suyun kimyasal yapısı değişime uğruyor. Aynı zamanda bu durum suyun pH seviyesini düşürdüğü için tadının da değişmesine sebep oluyor.
Çünkü suyun içerisinde bulunan bakteri gibi zararlı canlılar üremeye başlayabilir3. Ayrıca tüketilmeyi bekleyen musluk suyunda geosmin ve 2-Metilisoborneol adı verilen kimyasal bileşenlerin bulunması, suda güçlü bir toprak ve çamur kokusuna neden olabilir4.
Ancak çok uzun süre bekleyen yani tarihi geçmiş olan su, bayatlar ve mikroorganizmalar oluşturarak insan sağlığına zarar verebilir. Bu nedenle satın aldığınız suyu kısa süre içinde tüketmenizde fayda vardır.
İlgili 33 soru bulundu
Beklemiş sularda kolera, sigella, salmonella, aeromonas, lejyonella gibi bakteriler, giardia ve amip gibi parazitler, norwalk, rotavirüs, Hepatit A ve E gibi virüsler bulaşabilir. Hepsinin ortak bulgusu bulantı kusma ve ishaldir. Arabada uzun süre beklemiş suyun tekrar kullanılmaması gerekir.
Damacana üzerinde yazan damacana üretim tarihine bakılarak o suyun tüketilip tüketilmeyeceğine karar verilebilir. Eğer damacana kullanıma uygunsa en fazla 7 gün içerisinde bulunan suyun tamamen tüketilmesi önerilir.
Baş ucumuzda bir gece ya da biraz daha uzun süre bek- lemiş suyu içmenin nahoşlaşan tadı dışında bir sakın- cası görünmüyor. Ancak çok uzun süre beklerse suda mikroorganizmalar oluşur ve suyu kokutur. Örneğin algler tarafından üretilen geosmin ve 2-metilizoborneol molekülleri suyun toprak gibi kokmasına neden olur.
Evet, sabah uyanır uyanmaz su içilmesi mümkündür. Nitekim birçok uzman sabah su içmenin faydaları hakkında çeşitli bilgiler aktarmaktadır. Ancak bu noktada kaçırılmaması gereken önemli bir gerçek vardır. Temelde önemli olan gün içerisinde vücudun ihtiyaç duyduğu oranda kaliteli ve temiz su tüketilmesidir.
Kapalı bir kap içinde (biz buna şişe diyelim) kalan su zamanla o kapın içindeki maddeleri emer,plastikse bu daha çabuk olabilir ve su bozulur,dış etkenlere bağlı olarak güneşinde yosunlanma yapmasını örnek gösterirsek suyun kalitesi düşer. Evet su bayatlar. Suyun ağzını açarsan oksijen almış olur.
Yiyecek ve içeceklerin üstünü kendimize ve başkalarına zarar verme niyeti ve kasdı olmaksızın açık bırakmak ve bu şekilde üzeri açık kalmış yiyeceklerden yemek günah değildir. Efendimiz'in (s.a.s.) bu konudaki uygulamalarını hem hikmetleri hem de külli gayeleri açısından değerlendirmek gerekmektedir.
Uluslararası Şişelenmiş Su Derneği (IBWA), tüketicilere şişelenmiş suyu oda sıcaklığında (veya daha soğukta), doğrudan güneş ışığından ve kimyasallardan uzakta saklamalarını tavsiye etmektedir [6]. Çünkü uzun süre güneş ışığına veya ısıya maruz kalan suda nadiren de olsa yosun veya küf gelişimi gerçekleşebilmektedir.
Uyumadan önce fazla su içerseniz bu durum, uyku sırasında azalan idrar çıkışının artmasına neden olabilir. Yani idrar ihtiyacı nedeniyle uykunuz bölünebilir, uyku kaliteniz düşebilir6, 7. Bu nedenle gece uyumadan önce fazla su içmemeye dikkat etmelisiniz. Yarım ya da bir bardak su, gece uyumadan önce yeterli olabilir.
Yazları ortam ısısının artması nedeniyle açıkta bırakılan besinler çok tehlikeli olmaktadır. Ancak ishal sadece gıda kaynaklı değildir. Durgun sular, girilen havuzların iyi temizlenmemesi ve bu suyun yutulması da ishal vakalarını getirmektedir.
Bunun en iyi yolu sık aralıklarla az miktarda sıvı tüketmektir. Su, meyve suyu, çorba ve bitki çaylarından bu konuda yardım alabilirsin.
Yani “Su içmek böbrekleri yorar mı?” sorusunun yanıtı, ideal seviyede su içiyorsanız ve bir sağlık sorununuz yoksa hayır. Fakat fazla su içmek böbreklerinizi yorabilir.
Sabah aç karına tüketilen su kan hücrelerini arttırır, cildin parlamasını sağlar. Bağırsakların aktif olarak çalışmasına katkı sağlayarak kilo vermede yardımcı olur. Daha az açlık hissetmenin yanında vücuttaki toksinlerin atılmasında yardımcı olur. Metabolizmayı hızlandırarak besinlerin yakılmasına büyük katkı sağlar.
Bu açıklama, insanların aklında ambalajlı suyun bir tüketim ömrünün olmadığı düşüncesini yerleştirmiştir. Bu düşünce kısmen doğrudur, ancak tamamen doğru olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü pet suyun tüketim ömrü bulunmasa da, pet şişelerde muhafaza edilen suyun bir kullanım ömrü vardır.
Eğer aç karnına ve susuz olmadığın varsayarak bir bardak su içtiğini düşünürsek. Su içtikten sonra yaklaşık 20 dk sonra ince bağırsaktan su kana karışır. Böbrekler yaklaşık her 60dk vücudumuzdaki tüm kanı tek tur filtreler, eklersek yaklaşık 1 saat 20 dakika sonra bir bardak su atılmaya hazır idrar haline gelir.
Buna göre erkekler için yeterli miktar günde yaklaşık 3 litre, kadınlar için ise yaklaşık 2 litredir. Çay, kahve suyun yerini tutmaz! İçeceklerin hiçbiri suyun yerine geçemez. Aksine bu tür içeceklerin fazla tüketilmesi susama hissini baskılayarak, suya olan ihtiyacı azaltmaktadır.
Pet ya da plastik kaplar, güneş ışığına veya ısıya maruz kalırsa daha hızlı çözünür. Bu sebepten pet şişeleri ve damacana suları güneşten korumak gerekir. Suyu cam şişe veya termosta ağzı sıkıca kapalı olarak saklarsanız, su tazeliğinden bir şey kaybetmez.
Herhangi bir şekilde güvenilir suya erişim olmadığı takdirde çeşme suyunun daha güvenilir bir şekilde tüketilebilmesi için su kaynatılabilir. Ancak kaynatma işleminin sadece suda bulunan virüsler, parazitler ve bakteriler dâhil olmak üzere hastalığa neden olabilecek mikropları öldüreceğini unutmamak gerekir.
1-Sudaki Mikroorganizmalar
Bu mikroorganizmalar depoların temizlenmemesi, periyodik boru bakımlarının ihmal edilmesi neticesinde birikmeye başlar. Bunun sonucunda suyun dibine çökerek durgun su içerisinde tortullar meydana getirir. Bu tortullar suyun kalitesini düşürmekle kalmaz. Aynı zamanda suda kokuya da neden olur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri