Göz çevresinde şiş görünüm oluşmasının temel sebebi, yetersiz su tüketimi veya aşırı tuz tüketimine bağlı gelişen ödemler oluyor. Ödem, daha çok hareketsiz bölgelerde meydana gelen bir problem olarak biliniyor. Ve bu sebeple de göz çevresi ödemi, en çok sabah ilk uyanılan saatlerde açığa çıkıyor.
Göz arkası ödemi tedavisi için en sık uygulanan tedavi yöntemi göz içi iğne tedavisidir. Bu tedavi yönteminde sık kullanılan enjeksiyonluk ilaçlar bulunmaktadır. Genellikle ilk 3 ay boyunca ayda 1 kez enjeksiyon uygulanır. Bazen bu tedavi ilk 6 ayda ayda bir doz olarak da uygulanmaktadır.
Göz kapağı şişmesi, alerjiler, yorgunluk, uykusuzluk ve çeşitli bakterileri maruz kalma yüzünden ortaya çıkabilir. Göz kapaklarının hassas bir yapısı olmasından dolayı virüs ve bakterilere karşı duyarlı olur ve kolayca şişebilir. Göz kapağı şişmesinde en yaygın görülen nedenler şöyle sıralanabilir: Alerjiler.
Şişmiş göz kapakları veya gözler etrafında şişkinlik, alerjilere, enfeksiyona veya yaralanmaya yönelik enflamatuvar bir yanıttır. Göz kapağı şişkinliği, sadece bir veya her iki gözde yaşanabilir. Göz şişliği genellikle uykusuzluk, yaşla ilgili doku sarkması ve genel su tutulumu ile ilgilidir.
Göz kapağı şişmesi, gözü saran bağ dokularda iltihap (enflamasyon) veya aşırı sıvı (ödem) olduğunda ortaya çıkar. Göz kapağı şişmesi ağrılı veya ağrısız olabilir, gözün hem alt hem de üst kapağını etkileyebilir.
İlgili 38 soru bulundu
Oluşma nedenine göre tedavi edilmesi gereken gözde ödem; mutlaka zaman kaybı olmadan hekime başvurulması gerektiren bir önemi de taşır. Göz kapağında enfeksiyona bağlı olarak ortaya çıkan ödemler; genel olarak 3 yaşına kadar olan dönemlerde baş gösterir.
Kapaklar, genellikle ilgili bölgede meydana gelen iltihaplanmalar, yaralanmalar, alerjik maddeler ve darbeler sonucu şişer. Sıklıkla soğuk kompres uygulamaları, dinlendirme ve doktor önerisiyle kullanılan damlalar yardımıyla kısa sürede tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.
Göz muayenesi ile tanı konulabilir. En sık kullanılan tanı yöntemi göz dibinin Retina anjiyografisi ile incelenmesidir. Son yıllarda kullanıma giren retina tomografisi (OCT) kistoid maküla ödeminin tanısında en net bilgi veren yöntemdir.
Katarakt ameliyatı sonrası gözün saydam kornea tabakasında bir miktar ödem ve inflamasyon oluşması normal bir durumdur. Katarakt ameliyatı sonrası kornea ödemi genellikle birkaç gün veya hafta içinde kendiliğinden düzelen geçici bir durumdur.
En sık gördüğümüz ödem; kornea tabakasındaki ilk 1-2 günde kaybolan geçici ödemdir.
Maküler ödem santral retinayı etkileyen bir hastalıktır. Maküla altında sıvı ve protein birikintileri toplanır. Ödem kist oluşumuna sebep olduğundan bu patolojiye kistoid maküla ödemi (KMÖ) adı verilir. Ödem geliştiğinde ağrının eşlik etmediği bulanık görme ve merkezi görmede azalma görülür.
Papatya, rooibos ve yeşil çay kızarık gözlerde olumlu etkilere sahiptir. Bu çayların anti-enflamatuvar etkileri irrite gözlerde ödem ve enflamasyonu azaltmaktadır.
Göz altı şişliği, yorgunluk ve uykusuzluk gibi sebeplerden dolayı göz çevresinde torbalanmaya neden olabilir. Bazen çok ağlamak ya da alerjik reaksiyonlar da bu tür bir duruma yol açabilir. Ani ısı değişimleri, sinüs sorunları ve genetik yatkınlık da göz altı şişliğinin sebeplerindendir.
Yüzdeki ödemin azaltılması ve şişliklerin hafifletilmesi için düzenli uyku, makyajla yatmaktan kaçınma ve sağlıklı beslenme gibi önlemler alınmalıdır. Ayrıca yüzünüze salatalık uygulamak ve soğuk kompres yapmak da faydalı olabilir.
Genetik olarak kornea hücre sayısı yetersiz olan kişilerle, kornea endotel hücrelerinin fonksiyonu ve sayısının azaldığı ileri yaştaki hastalarda gelişen kornea ödemi daha şiddetli ve kalıcı olabilir. Kalıcı ve ilaç tedavisine cevap vermeyen kornea ödemi ameliyatla tedavi edilir.
Kistoid Makula Ödemi (KMÖ), retinanın merkezini (makulayı) etkileyen bir göz rahatsızlığıdır. Makula, sıvı dolu küçük kistlere benzer kabarcıkların oluşmasıyla şişer. Bu durum, görüşün bulanıklaşmasına ve renklerin solgun görünmesine neden olabilir. Tedavi edilmezse, KMÖ kalıcı görme kaybına yol açabilir.
Beyindeki Hangi Hastalık Göze Vurur? Beyin oluşan birçok reaksiyon göze vurarak yan etkiler ortaya çıkarabilir. Beyin tümörleri, migren, Parkinson, inme, hipofiz bezi sorunları, Multiple Skleroz (MS) gibi hastalıklar görmeye etki edebilir.
Akut böbrek yetmezliği belirti ve semptomları, altta yatan nedene bağlı olarak farklılık gösterir ve şunları içerebilir: İdrar çıkışında azalma. Bacaklarda, ayak bileklerinde ve göz çevresinde şişme.
Gün boyu ayakta durduğumuz için yerçekiminin etkisi ile göz çevresi kan dolaşımından etkilenmez ancak, gece uykuya yattığımızda yatar pozisyonda yerçekimi ortadan kalktığından yüz bölgesinde ödemlenme ve şişlik daha fazla olur.
Konjonktivit semptomları yaşıyorsanız, durumun altında yatan nedeni belirlemek ve uygun tedaviyi almak için derhal tıbbi yardım almanız önemlidir. Konjonktivit için ziyaret edilecek en uygun bölüm veya doktor, bir optometrist veya göz doktoru gibi bir göz sağlığı uzmanıdır.
Gözün öne çıkması: Gravese bağlı salgılanan fazla tiroid hormonları göz çevresindeki kasların ve yağ dokusunun şişmesine ve gözün öne çıkmasına neden olabilir. Bu gözlerin öne doğru kabarması Graves hastalığının karakteristik belirtilerindendir. Buna eksoftalmus denir.
Soğuk Kompres: Etkilenen göze bir buz torbası veya soğuk bir bez ile kompres yapmak, göz kapağı şişmesini azaltmaya yardımcı olabilir. Soğuk, kan damarlarının daralmasına neden olur, bu da bölgeye ulaşan kan ve sıvı miktarını sınırlar. Kompresin hafif ve çok soğuk olmayan bir torba veya bez ile yapılması çok önemlidir.
Gözlerinizdeki şişliği ve kızarıklığı azaltmak için soğuk kompres uygulamak faydalı olabilir. Alerjiye sebep olan maddeyle (alerjen) temasını kesmek en iyi tedavi yöntemidir. Eğer alerjen biliniyorsa, bu maddenin bulunduğu ortamlardan uzak durulmalıdır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2025 Usta Yemek Tarifleri