Gözlerde akıntı, uyurken veya gün içerisinde gözün içerisinde biriken mukuslu birikintidir. Yağ ve cilt hücrelerinin birikintisi olan bu akıntı, ıslak veya kuru şekilde gözde meydana gelebilir. Gözlerde kabuklanmaya neden olan göz akıntısı bazen göz sümükleri olarak da anılmaktadır.
Göz mukusu nereden gelir? Göz akıntısı, öncelikle konjonktiva (müsin adı verilir) tarafından üretilen ince ve sulu mukustan ve meibom bezlerinden salgılanan yağlı bir madde olan ve gözlerinizi kırpma esnasında yağlamaya yardımcı olan meibumdan oluşur.
Tedavi - Konjunktivit birkaç gün veya bir hafta içinde kendiliğinden düzelebilir. Gözkapağı üzerindeki makyajın dikkatlice temizlenmesi önemlidir. Tahriş edici konjunktivit, gözdeki tahriş edici durum (göze kaçan kirpiğin çıkarılması gibi) ortadan kalktıktan hemen sonra kendiliğinden düzelir.
Konjonktivit, gözün beyaz kısmını ve göz kapağını kaplayan konjunktiva adı verilen tabakanın inflamasyona (iltihaplanmaya) uğramasıyla meydana gelir. Oluşan bu inflamasyonun nedeni; bakteriyel veya viral enfeksiyon, alerjik reaksiyon, özellikle bebeklerde göz yaşının tam olarak açılmaması olabilir.
Mukus katmanı gözyaşı film tabakasının iç katmanıdır. Sulu katmanın gözün yüzeyine yayılarak gözü nemli tutmasını sağlar. Mukus olmadan gözyaşı göze yapışmaz. Mukus konjunktivada üretilir.
İlgili 21 soru bulundu
Yumurtlamayı gösteren bu akıntı, tam yumurtlama gününde yumurta akı kıvamında, çekince uzayan, sümüksü ve şeffaf bir görünüm alır. Bu akıntı spermlerin vajina ve rahim ağzından kolayca geçerek yumurtayı bulabilmesi için yardımcı olmaktadır.
Sarı beyaz renkte ufak bir tepecik şeklinde ortaya çıkan ilk haline "pinguekula" adı verilir. Genellikle gözün buruna yakın beyaz kısmında ve göz kapağı aralığında oluşmaya başlayan bu dokunun zamanla göz bebeğine doğru ilerlediği gözlenir.
Bakteriyel Konjonktivit
Bakterilerin neden olduğu bu tip konjonktivit, tedavi edilmezse göze ciddi zarar verebilir. El ve göz hijyenine dikkat etmemek, kalabalık ortamlar, mikroplu makyaj malzemeleri başlıca nedenlerdir. Gözde yoğun akıntı (sarı-yeşilimsi renkte) vardır. Bulaşıcıdır.
Gözün ağrı, görme azlığı ve göz kapağı spazmı olmadan kızarması, sulanması ve çapaklanması genellikle konjonktiva tahrişi veya göz yaşı boşaltım kanalının darlığı veya kapalı olması sonucunda ortaya çıkar. Konjonktivitler enfeksiyöz, allerjik veya kimyasal olarak karşımıza çıkar.
Göz enfeksiyonu çay pansumanı çoğu kişi tarafından bilinen ve kullanılan bir yöntemdir. Çay yaprakları, göz enfeksiyonunu iyileştirmeye yardımcı olabilecek birçok anti-bakteriyel özellik taşır. Kızarıklığın azaltılmasına ve gözdeki şişliğin inmesine yardımcı olur. En iyi sonuçları elde etmek için siyah çay kullanın.
Bir başka tipte ise mukus yapışkan ve kıvamlıdır. Bu, hava yollarının çok kuru olduğu ve zarların yeterince sıvı salgılıyamadığı durumlarda görülür. Bakteriler tarafından oluşturulan enfeksiyonlarda da yapışkan ve kıvamlı mukus gözlenir aynı zamanda cerahatten dolayı mukusun rengi sarı veya yeşil olabilir.
Mukusun şeffaf olması endişelenecek bir şey olmadığı anlamına geliyor. Ancak miktarı çok artarsa alerji, soğuk algınlığı veya grip başlangıcı olduğuna işaret edebilir.
Gözün beyaz kısmının pembe veya kırmızı bir renk almasına neden olabilen göz nezlesi diğer adıyla pembe göz olarak da bilinir. En yaygın belirtisi gözde renk değişimi, kızarıklık, kaşıntı, kabuklanma ve yırtılmadır. Göz nezlesi görüntü olarak rahatsız edici olsa da kişinin görüş kalitesini bozacak bir durum değildir.
Konjonktiv gözümüzdeki beyaz tabakanın ve kapaklarımızın içini kaplayan saydam tabakadır. Bu tabakanın iltihaplanmasına konjonktivit-göz nezlesi denir. Bakteri, virüs, parazit, mantar gibi etkenlerle olabileceği gibi sıkça allerjik olarak da karşımıza çıkar.
Soğuk algınlığı ve boğaz enfeksiyonlarının yol açtığı “adenovirüsler”, göze kolayca bulaşıp enfeksiyon gelişimine zemin hazırlıyor.
Tedavide gündüz antibiyotikli damla, gece uyumadan evvel antibiyotikli pomad kullanılır. Bakteriyel konjonktivit, 10-14 gün içinde iyileşir.
Genellikle ortalama 7 gün içinde kendiliğinden geçer. Bununla birlikte, hastalığın kronik hale gelmemesi için hastalara antibiyotik içerikli damla verilir. Kronik bakteriyel konjonktivit ise yaklaşık 4 hafta ya da daha uzun süre boyunca çeşitli belirtilerin görülmesine neden olur.
Bakteriyel konjonktivit için antibiyotik damlalar veya ilaçlar kullanılırken viral konjonktivit belirtileri genellikle 7-10 gün içinde kendiliğinden geçer.
Ayrıca enfeksiyon iltihaplanmaya ve göz yaşı drenaj sisteminin tıkanmasına yol açabilir ve göz yaşı bezi iltihabına neden olabilir. Enfeksiyon, gözde apseye benzeyen bir korneal ülserin altta yatan bir nedeni de olabilir. Tedavi edilmeden bırakılırsa, korneal ülser şiddetli görme kaybına yol açabilir.
Gözyaşı, göz yaşı kanalları tıkalı olduğu için burun içine akamaz ve gözde sürekli yaşarma ortaya çıkabilir. Böyle bir durum söz konusuysa ve düzelmiyorsa göz doktoruna başvurulması önerilir. Bu dönemde göz doktoru gözyaşı kesesi bölgesine masaj yapılmasını ve ilave enfeksiyon varsa ona yönelik tedavi önerebilir.
Sümüksü denilen türdeki akıntılar genellikle cinsel uyarılma ile yaşanır, uyarılma geçtikten sonra kesilir. Bu durum adet döngüsünün başında ve sonunda da yaşanabilir. Genellikle kadının vücudunda hormonal değişimden kaynaklanır, kokusuz ve renksiz olduğu sürece endişe edilecek bir durum yoktur.
Yeşil vajinal akıntı çoğu zaman bir enfeksiyonun belirtisidir. Bazı cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların ve hastalıklarının belirtisi olabilir. Özellikle sarı-yeşil renkli ve rahatsız edici derecede kokulu vajinal akıntı, “Trikomonas Enfeksiyonu” nedeniyle ortaya çıkabilir.
Özellikle menstrüel döngünün başında veya sonunda bir miktar beyaz akıntı normaldir. Bununla birlikte, akıntıya kaşıntı eşlik ediyorsa ve yoğun, süt kesiği benzeri bir kıvam veya görünüme sahipse normal değildir ve tedavi gerektirir. Bu akıntı türü sıklıkla bir maya enfeksiyonunun belirtisi olabilir.
Burun akıntısı, burun içi mukus salgısının üretiminde veya salınmasında artış meydana gelmesidir. Dış ortam sıcaklıklarının düşmesi, nezle, grip ve alerji, burun akıntısı ile sonuçlanabilecek durumlar arasında yer alır. Bu durumun giderilmesinde sıvı alımının artırılması ve istirahat edilmesi oldukça önemlidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri