Çalışanların örgütsel amaçların gerçekleşmesi için yürütülecek etkinliklerde iç güdüsel anlamda çaba göstermelerini sağlayacak, işine ve iş ortamına karşı olumlu tavırlar içerisinde olmasına yönelik olarak yönlendirilmelerine güdüleme denir.
Tüketici davranışlarının anlaşılabilmesi için onların ihtiyaçlarını ve onları harekete geçiren sebepleri (güdüleri, motivleri) bilmek gerekmektedir. Bu nedenle motivasyon / güdü konusu önemlidir. Motive kelimesi Türkçeye güdü olarak çevrilmiştir. Bu kapsamda motivation kelimesi, güdülenme olmaktadır.
Güdüleme, örgütün ve bireylerin ihtiyaçlarını tatminle sonuçlanacak bir iş ortamı yaratarak bireyin harekete geçmesi için etkilenmesi ve isteklendirilmesi süreci olarak tanımlanabilir. Güdüler kişilerin belirli davranışlarının nedenlerini açıklayan ve bir davranışla sonuçlanan itici güçlerdir.
Davranışı harekete geçiren ve yönlendiren bir ihtiyaç ya da istek.
Güdüleme, bireyi davranışa sevk eden, bir davranışı başlatan ve bu davranışın yön ve sürekliliğini belirleyen içsel bir güçtür. Başka bir perspektiften bakıldığında, güdüleme, bir hedefe doğru ilerleme davranışıdır. Yani güdüleme hedefe ulaşmak için yapılan amaçlı bir davranıştır (Keser, 2009, s. 88).
İlgili 22 soru bulundu
Güdülenme otomobili harekete geçiren motora ve yön veren ön tekerleğe benzetilebilir. Enerji ve yön güdülenme kavramının her durumda tekrarlanan temel özellikleridir. Güdülenme davranışlarımıza enerji ve yön veren ihtiyaçlar, değerler, tutumlar, umutlar , ödüller gibi diğer etkileri de içerir.
b) Güdüleme: Öğrencilere işlenecek konunun kendileri için ne kadar önemli olduğunu ve öğrencilerin ne işine yarayacağını vurgulamaktır. Öğrencilere, konuyu niçin öğrendikleri açıklanır.
Ayrıca bir davranış için isteklilik yok ise yani istenmeden yapılan davranışlar güdülenmemiş davranışlardır. davranıştan kolay vazgeçme gibi durumlarda ortaya konan davranışlar da güdülenmemiş davranışlardır. Güdülenmiş bir davranışta organizma mutlaka harekete geçer. çalışarak güdüler davranışa yön verir.
Eylem. [1] Amaçlanan davranışa yönelirken bireye güç vermek, hedefe yoğunlaştırmak.
Güdüleme, öğretme- öğrenme sürecine, öğretmen ve öğrencilerin gönül güçleri ile katılımını tanımlamaktadır. Başarılı bir güdülenme, öğrencinin ilgi, beklenti ve gereksinimlerine dönük bir iletişimin sonucudur. Öğretmen, öğrencilerini yakından tanımalı ve eğitim amaçlarıyla sınıfın beklentilerini uyuşturmalıdır.
Güdü (veya Motivasyon), insanların ve diğer hayvanların belirli bir zamanda bir davranışı başlatmasının, sürdürmesinin veya sonlandırmasının nedenidir. Güdü durumları genellikle, hedefe yönelik davranışta bulunma eğilimini yaratan, failin içinde hareket eden güçler olarak anlaşılır.
Öz Türkçe bir sözcük olan güdülenme, ''gütmek'' fiilinden türetilmiştir. Güdü, insanı harekete geçiren ya da düşünceye sevk eden temel neden demektir. Önceleri sadece yük hayvanları için kullanılan bu sözcük, daha sonra psikoloji ve felsefe gibi alanlarda terim anlamında kullanılmaya başlanmıştır.
İnsan davranışlarını etkileyen güdüleri dört başlık altında incelemek mümkündür. Bunlar; psikolojik güdüler, iç güdüler, sosyal güdüler, fizyolojik güdülerdir.
Motivasyon kaynakları, bazen amaçlı ve bazen teşvik edici olmak üzere farklı motivasyon türleri şeklinde birbirinden ayrılır. Bu motivasyon türleri dışsal, içsel, olumlu, olumsuz, sosyal, temel, günlük, ego ve görev odaklıdır.
Güdüleme, bir bireyi bir takım etkilere maruz bırakarak, onun bu etkiler olmadan önce göstereceği davranıştan başka bir biçimde hareket etmesini sağlamayı ifade etmektedir. Böylece bireyin davranışında gözlenebilir bir değişikliğin olması, onun güdülenmesini ifade eder (Eroğlu, 2000:38).
Çalışanların örgütsel amaçların gerçekleşmesi için yürütülecek etkinliklerde iç güdüsel anlamda çaba göstermelerini sağlayacak, işine ve iş ortamına karşı olumlu tavırlar içerisinde olmasına yönelik olarak yönlendirilmelerine güdüleme denir.
Güdülemek TDK sözlük anlamı şu şekildedir: -i Amaçlanan davranışa yönelirken bireye güç vermek, hedefe yoğunlaştırmak.
Güdüleme süreci kişinin ihtiyaçlarını belirlemekle başlar. Bu ihtiyaçlar kişinin herhangi bir zamanda eksikliğini hissettiği psikolojik, sosyal ihtiyaçlar olabilir. Davranış tetiklenir ve kişi kendisine bir takım hedefler (fizyolojik veya psikolojik) koyar. Hedefe yönelik davranışlarda bulunulur.
Dürtü, fizyolojik temelli bir ihtiyacın organizmada neden olduğu rahatsızlık, gerginlik durumudur. Güdü, organizmayı harekete geçiren içsel ya da dışsal bir güç (etki) anlamına gelir. Güdülenme ise, organizmanın içsel ya da dışsal bir etki nedeniyle harekete geçmesi durumudur.
Bu tanımda güdülenme kavramının üç bileşeni, davranışın yönü (amaç), davranışın yoğunluğu (şevk) ve davranışa devam etme kararlılığı (ısrar) açıkça görülmektedir. Abraham Maslow'a göre insan davranışı mekanik bir biçimde anlaşılamaz.
İçten Güdüler: Bireylerde oluşan ve kendiliğinden gelen güdülerdir. Bir davranışa yönelmek için anne, baba ya da başka birisinin herhangi bir şekilde söylemleri, istekleri gerekmez. Birey kendisi ister ve bu istek doğrultusunda hareket eder. Dıştan Güdüler: Dıştan güdüler, içten güdülerin tersidir.
Birincil Güdüler: Bu güdüler öğrenilmemiş ve fizyolojik temelli güdülerdir. Yeme, içme, nefes alma, cinsellik. İkincil Güdüler:Öğrenme yoluyla sonradan kazanılan ve yalnızca insana özgü olan güdülerdir.
Güdüleyici (motivasyonel) iletişim ise kaynaktan hedefe doğru uzanan süreçte tutum değişikliği meydana getirmeyi amaçlayan tek yönlü iletişimdir. Güdüleyici iletişim; dikkat, anlama, benimseme, saklama ve davranıştan oluşan beş aşamalı ve istikrarlı bir yol izler.
Güdülenmeyi açıklayıcı birçok kuram geliştirilmiştir. Bunlardan bir bölümü şöyledir: Dürtü kuramı, özendirici uyarıcı kuramı, optimal uyarılma kuramı, içgüdü kuramı, basımlama kuramı, bilinç dışı güdülenme yaklaşımı, Maslow'un gereksinme derecelemesi yaklaşımı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri